Şişli 2. Asliye Mahkemesi, Agos gazetesi imtiyaz sahibi Serkis Seropyan ve yazı işleri müdürü Aris Nalcı'nın "yargıyı etkilemeye teşebbüs etmek" iddiasıyla yargılandığı davanın bugünkü (18 Haziran) duruşmasında beraat kararı verildi.
Müdahil avukatlardan Kemal Aytaç, Şişli Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, "Aslında böyle bir dava hiç açılmamalıydı. Nereden mi belli? Mahkeme kararından belli. Umarım insanlar görüşlerinden dolayı mahkemelere çıkmak zorunda kalmaz ve haklarında beraat kararları alınmaz. Çünkü geçmişte bu nedenle insanlar canlarından oldular" dedi.
Avukatlar protesto için duruşmaya katılmadı
Müdahil avukatlar, taraflı oldukları gerekçesiyle Metin Aydın ve Hakkı Yalçınkaya'yı protesto etmek amacıyla daha önce savunma yapmayı reddettikleri gibi karar duruşmasına da katılmadılar.
Sanık gazetecilerin de katılmadığı duruşmada sanık sandalyesine aralarında insan hakları ve emek aktivisti Haluk Ağabeyoğlu'nun da aralarında bulunduğu gözlemciler ve gazeteciler oturdular. Duruşmayı İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) temsilcisi Emma Sinclair-Webb de izledi.
Mahkeme daha rahat, yeni savcı beraat istedi
Karar duruşmasında, mahkeme heyetinin daha önceki duruşmalardaki gergin tavrı yoktu. Duruşmada söz alan savcı Mücahit Ercan, bir önceki duruşmada gazetecilerin Ceza Yasası'nın (TCK) 288. maddesi uyarınca ceza isteyen Cumhuriyet savcısı İsa Dalgıç'ın esas hakkındaki mütalaasını değiştirdi.
Savcı Ercan, Agos gazetesinin 9 Kasım 2007 tarihli sayısında "Akıllı Tahta" başlıklı yazıda, Arat Dink ve Seropyan'ın 301. maddeden mahkum oldukları kararı ima yoluyla eleştirdikleri, eleştirilerinse yargılamayı etkilemeye teşebbüs boyutunda olmadığı, atılı suçun unsurları bakımından hukuki çerçeve içerisinde mahkeme kararının da eleştirilebileceği, yazının tümü itibariyle açıklama ve fikir özgürlüğü boyutları ve eleştiri sınırları içinde kalındığına işaret etti ve sanıkların beraati yönünde görüş bildirdi.
"Yazı, Ermeni vatandaşlarımızda kabul görmek için yazıldı"
Müdahil avukatları davadan çekilmesini istedikleri Hakim Yalçınkaya da, "Davanın temyiz sürecinin etkilenmekten ziyade gazetenin Ermeni asıllı vatandaşlarımız üzerinde daha ziyade kabul görme amacıyla yazılmış bir yazı olarak nitelendirileceği, yazının tamamı itibariyle amaç açısından yargılamayı etkilemeye yönelik olamayacağından her iki sanığın müsnet suçlardan ayrı ayrı beraatlerine" karar verdi.
Cezayı "halkın psikolojisi"ne bağlayınca yargılandılar
Hrant Dink'in öldürülmeden önce "Ermeni soykırımı"nı tanıdığını ifade ettiği sözler nedeniyle oğlu Arat Dink ve Seropyan'ın birer yıl hapisle cezalandırılmasının ardından 9 Kasım 2007'de "Akıllı Tahta" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı.
Yazıda, "suç" oluşturma nedeninin yazının kendisi olmadığı, Türk halkının psikolojisi nedeniyle "suç" haline geldiği görüşüne yer verilmişti.
Aris Nalcı ve Seropyan hakkında dava açılması üzerine müdahil avukatlar, Hakimler Aydın ve Yalçınkaya'nın "objeftif olamayacakları" gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulunmuş, talepleri üst mahkemece reddedilince de önyargılı buldukları mahkemede savunma yapmayı reddetmişlerdi. (EÖ/EZÖ)