*Fotoğraf: Güven İplik internet sitesi
DİSK’in örgütlü olduğu Gaziantep Güven Boya İplik fabrikası yönetimi, işçileri e-devlet şifrelerini vermeye ve sendikalı olanları sendikadan istifaya, sendikalı olmayan işçileri ise sendikalı olmamaya zorluyor. Fabrikada, idari personel dahil 120 çalışan var, 50 kişi ise sendika üyesi.
TIKLAYIN - İşçilerin Yalnızca Yüzde 13,84'ü Sendikalı
19 Ağustos günü, fabrikadaki üyeleriyle vardiya bitiminde toplantı yaptıklarını ve eylem kararı aldıklarını söyleyen DİSK/Tekstil Gaziantep Şube Temsilcisi Mehmet Türkmen, durumu bianet'e değerlendirdi.
"E-devlet şifresini almak suçtur"
Güven Boya'nın Gaziantep'te örgütlü ve toplu iş sözleşmeli oldukları tek fabrika olduğunu söyleyen Türkmen, sendikal faaliyetlerle ilgili işçilerin yaşadıklarını ve fabrika müdürünün yaptıklarını şöyle anlatıyor:
"Burada, ikinci sözleşme için yetki zamanı yaklaşıyor. Biz de tabie burada yeniden yetki almak ve daha iyi bir sözleşme yapmak için mücadele ediyoruz. Patron, fabrika müdürleri, fabrika yönetimi bizim yeniden yetki almamızı ve ikinci bir sözleşme yapmamızı engellemek için de her türlü yola başvuruyor.
“Pazar mesailerinde ayrımcılık yapmaktan tutun da müdürün sendikasız işçilerin sendikaya üye olmalarını engellemek için e-devlet şifrelerinin toplanmasına kadar gidiyor. Tek tek çağırılıp tehdit ediliyorlar. E-devlet şifresini zorla almak ve toplamak suçtur ama buna rağmen işçilerin işten atılma korkusu kullanılarak baskı ve tehditle şifreleri alınıyor. Ve müdür her gün o e-devlet şifrelerini takip ederek, işçilerin sendikaya üye olup olmadığını kontrol ediyor. Biz bu konuda suç duyurusunda bulunduk ama henüz bir şey yapılmadı.
"Müdür, işçilerin sendika üyeliğini iptal ediyor"
"Güven Boya Fabrikası müdürü Mehmet Aydemir, sendikasız ve yeni işçilerin e-devlet şifrelerini alarak işçilerin sendikaya üye olup olmadığını kontrol ediyor. Arada şifresini değiştirip sendikamıza üye olan işçiler oluyor ve işçiler sendikaya üye olduktan bir gün sonra bu işçiler hemen çağırılıp ‘Sen şifreni değiştirmişsin’ diyerek tekrar şifreleri alınıyor, sendikadan baskıyla istifa etmeye zorluyor. Hatta kendisi de işçilerin şifrelerini değiştirerek, işçilerin sendika üyeliğini iptal ediyor.
"Bunların hepsi suçtur. İşçilerin sendikal örgütlenmesine engel olmak için bunları yapıyorlar. Uzun süredir bu sorunlar var bu fabrikada. Daha önce toplantılar yaptık, görüştük ancak bu görüşmelerden bir sonuç alamayınca buna karşı dün toplantı bir toplantı yaptık ve eylem kararı aldık.
Güven Boya'da yaşanılan durumun sadece oraya özgü olmadığını, özellikle pek çok iş yerinde işçilerin sendikalaşma, hak arama, sendikal örgütlenme haklarını kullanması karşısında, bu tür engeller ve baskılarla hemen hemen her iş yerinde karşılaştıklarını söyleyen Türkmen, şöyle devam ediyor:
"Patronlar sendikal hakkı tanımıyor"
"Sendikal örgütlenme bir hak olsa da, patronlar bu hakkı tanımıyor. Bu bölgede, en bilindik markaların patronları da dahil hiçbir patron, yasal hukuku tanımıyor. İşçilerin yasal haklarına saygı duymuyorlar ve bu hakları gasp etme hakkını da kendilerinde buluyorlar.
"Çünkü denetleyen yok. İşçilerin yasal haklarının gasp edilmesi karşısında bunu engelleyecek hiçbir mekanizma yok. İşçilerin haklarını çiğnemek, işçilere karşı suç işlemek hatta işçilerin ölümüne sebep olmak bile ne yazık ki suçtan sayılmıyor. Hiç kimse de hesap sormuyor. Antep'te pandeminin başından beri sadece organize bölgede bizim tespit ettiğimiz 10'dan fazla işçi öldü. Ve bu işçilerin öldüğü fabrikalarda, çok sayıda vaka görülmesine rağmen üretim devam etti, işçiler zorla çalıştırılmaya devam edildi. Yakınlarını kaybeden işçiler oldu. Ama bu konuda bile hiçbir fabrikada soruşturma açılmadı. Kimse 'Bu işçiler neden öldü, patron sorumluluğu var mı?' diye sormadı bile. Bırakın işçilerin sendikal haklarına saygı duymayı, işçilerin yaşam hakkına bile saygı duymuyorlar. Patronların sınıfsal karakterleri böyle.
"Valilik, resmi makamlar da bunu seyrediyor. İşçiler nerede bir haksızlık girişimine karşı eylem yapsa, karşımıza kolluk güçleriyle çıkan devlet bu meselelerde hesap sormuyor ve kendilerini göremiyoruz.
"Oturma eylemi yapacağız"
"Bu sorunlar pazartesi gününe kadar halledilmezse, fabrika müdürü bu suçu işlemekten vazgeçmezse, artık bu fabrika kimsenin sendikalı olup olmadığına karışılmayacağı ya da bunun sendikal bir hak olduğunun güvencesini vermezse, pazartesi günü vardiya çıkışlarında kısa oturma eylemleri düzenleyeceğiz. Bu eylemler süreç ilerledikçe artarak ve farklılaşarak devam edecek.
Henüz fabrikada bir işten çıkarmanın söz konusu olmadığına da değinen Türkmen, bunun sebebinin sendikanın tepkisinden çekinilmesi ve fabrikanın işten çıkarmayı göze alamaması olduğununu söylüyor:
"Daha önce bu fabrika ilk sendikalı döneminde işten çıkarmalar yapmış. 10-12 kişiyi çıkarmış. Ve bu davalar devam ediyor, kimisi kazandı. İşe iade ve sendikal tazminatlarını kazananlar oldu. Yani fabrika daha önce de sendikal düşmanlığı yapmış ve sendikal örgütlenmeyi engellemek için işten atmak da dahil her şeyi yapmış ve bu mahkeme tarafından tespit edilmiş durumda ama ne yazık ki fabrika yönetimi bu suçu işlemeye devam ediyor. Sendikanın tepkisinden ötürü henüz işten çıkarma yok, işten çıkarmayı göze alamıyorlar ama eğer böyle bir şey yapılırsa tüm haklarımızı kullanacağız."
Fabrikanın sendikalı işçilere baskı yapamadığını asıl sendikasız işçilerin sendikalı olmasını engellediklerini belirten Türkmen, temel mücadelelerinin özellikle bu işçiler üzerindeki baskının kalkması ve bunun son bulması üzerine olacağını söyledi.
Türkmen, yaptıkları toplantı sonrası eylem kararı aldıklarını da sosyal medyadan paylaşmıştı.
Örgütlü olduğumuz Gaziantep Güven Boya iplik fabrikası yönetimi işçileri e-devlet şifrelerini vermeye ve sendikadan istifaya zorluyor.
— Mehmet Türkmen (@mturkmenn27) August 19, 2020
Bugün vardiya bitiminde fabrikadaki üyelerimizle toplantı yaparak eylem kararları aldık.#SendikaHaktırEngellenemez@diskinsesi@disktekstil pic.twitter.com/f36ceGVhxu
(SO)