BM Genel Sekreteri António Guterres Filistin-İsrail çatışmasındaki son durumu ve gelişmeleri değerlendirerek alınacak acil önlemler gündemiyle New York'taki BM Genel Merkezi'nde bir araya gelen BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuştu.
"Uçurumun kıyısından çekilin"
Konsey'in BM Şartı'nın kabul edilişinin 78. yıldönümünde bir araya geldiğini anımsatan Genel Sekreter, acil insani ateş kes çağrısını yineledi: "Bu BM Günü'nde, bu kritik saatte, şiddet daha fazla yaşamı yok etmeden ve daha fazla yayılmadan herkesi uçurumun kıyısından çekilmeye çağırıyorum."
Guterres, bu en kritik anda dahi, BM'nin gözlerini tek gerçek çözüm olan "iki-devletli çözüm"den ayırmamasının yaşamsal önemini vurguladı. "İsrailliler meşru güvenlik ihtiyaçlarını karşılayabilmeli ve Filistinliler Birleşmiş Milletler kararlarına, uluslararası hukuka ve eldeki anlaşmalara uygun olarak bağımsız bir devlete kavuştuklarını görmelidir."
Beş daimi üye Çin, Fransa, Rusya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri ve on geçici üye Arnavutluk, Brezilya, Ekvador, Gabon, Gana, Japonya, Malta, Mozambik, İsviçre ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nin karar alabilmesi için en az dokuz üye devletin "evet" oyu kullanması ve daimi üyelerden hiçbirinin "hayır" oyu kullanmaması gerekiyor.
Guterres'in konuşmasının tamamı şöyle :
Orta Doğu'daki durum her saat daha da vahimleşiyor. Gazze'deki savaş şiddetleniyor ve bölge boyunca yayılma riski taşıyor. Bölünmeler toplumları parçalıyor, gerginlikler kabından taşmak üzere. Böylesi kritik anlarda, başta sivillere saygı gösterme ve koruma ilkesi gelmek üzere ilkeler konusunda netlik önemlidir.
Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'deki dehşet verici ve benzeri görülmemiş terör eylemlerini su götürmez bir biçimde kınadım. Sivillerin kasten öldürülmesi, yaralanması ve kaçırılması ya da sivil hedeflerin roketlerle vurulmasını hiçbir şey mazur gösteremez. Tüm rehinelere insanca muamele edilmeli ve hepsi derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalıdır. Şimdi aramızda bulunanları ve aile üyelerini de saygıyla selamlıyorum.
Hamas saldırıları boşlukta gerçekleşmedi
Ayrıca, Hamas saldırılarının boşlukta gerçekleşmiş olmadığının idrak edilmesi de önemli. Filistin halkı, 56 yıldır süregelen boğucu bir işgal altında. Gözleri önünde toprakları yerleşimlerce biteviye yutuluyor, şiddete gömülüyor, ekonomileri köstekleniyor, insanları yerinden ediliyor ve evleri yerle bir ediliyor. Durumlarına bir siyasal çözüm bulma umudu gitgide yok oluyor. Ancak Filistin halkının talepleri, Hamas'ın dehşet verici saldırılarını mazur gösteremeyeceği gibi, bu dehşet verici saldırılar da Filistin halkının topluca cezalandırılmasını mazur gösteremez.
Silahlı çatışmanın tarafları
insancıl hukukun üstünde değilSavaşın dahi kuralları var. Tüm taraflardan uluslararası insancıl hukuka uygun davranmalarını, askeri operasyonlarını sivilleri gözetecek şekilde daimi bir dikkatle yürütmelerini, hastanelerin ve BM tesislerinin dokunulmazlığına saygı göstermelerini talep etmemiz gerekir. Bu tesisler bugün 600 bini aşkın Filistinliyi barındırıyor. İsrail güçleri Gazze'yi sürekli bombardıman altında tutarken, mahalleler toptan yok edilmeye devam ediyor ve sivil kayıpların düzeyi derin bir kaygı doğuruyor.
Son iki hafta içinde Gazze bombardımanında öldürüldükleri belirlenebilen en az 35 BM çalışanı onurlu mesai arkadaşımızı saygıyla anıyorum. Silahlı çatışmalarda sivillerin korunması her şeyden daha önemlidir. Sivilleri korumak, onları canlı kalkan olarak kullanmak anlamına gelmez. Sivilleri korumak, bir milyonu aşkın insanın barınağın, yiyeceğin, suyun, ilacın ve yakıtın bulunmadığı güneye tehcir emrini vermek ve onları orada da bombalamayı sürdürmek anlamına da gelmez. Gazze'de tanık olduğumuz uluslararası insancıl hukukun açık ihlallerinden derin kaygı duyuyorum. Şunu açıkça belirteyim: Silahlı çatışmaya taraf olanlar uluslararası insancıl hukukun üstünde değillerdir.
Sonunda bir miktar insani yardım Gazze'ye ulaşmaya başladı ama bunlar ancak ihtiyaçlar okyanusundaki bir damla kadarlar. Ayrıca, Gazze'deki BM yakıt stoklarımızın birkaç gün içinde tükenecek olması bir başka bir felaket. Yakıt olmaksızın yardımlar ulaştırılamaz, hastanelere elektrik verilemez ve içme suyu arıtılamaz veya pompalanamaz. Gazze halkı, ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayacak düzeyde sürekli yardım gereksiniyor ve bu yardımın kısıtlamalar olmaksızın ulaştırılması gerekiyor. Gazze'deki tehlikeli koşullar altında çalışan ve ihtiyaç sahiplerine yardım sağlamak için hayatlarını tehlikeye atan BM mesai arkadaşlarımızı ve insani yardım ortaklarımızı selamlıyorum. Hepsi birer esin kaynağı.
Kelimelere sığmayan acıyı hafifletmek, yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak ve hiçbir güvenceleri olmayan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak üzere hemen şimdi bir insani ateşkes çağrımı tekrarlıyorum.
Bu ciddi ve yakın tehlike anında bile, gözümüzü barış ve istikrarın tek hakiki temeli olan iki devletli çözümden ayıramayız. İsrailliler meşru güvenlik ihtiyaçlarını karşılayabilmeli ve Filistinliler Birleşmiş Milletler kararlarına, uluslararası hukuka ve eldeki anlaşmalara uygun olarak bağımsız bir devlete kavuştuklarını görmelidir.
İnsanlık onurunu yüksekte tutmak
Ve son olarak, insanlık onurunu yüksekte tutma ilkesi konusunda net olmalıyız. Kutuplaşma ve insandan saymama bir dezenformasyon tufanıyla körükleniyor. Yahudi düşmanlığı ve Müslüman düşmanlığı taassubuna ve nefretin her türlüsüne karşı durmalıyız.
Bugün BM Şartı'nın yürürlüğe girdiği 78. yılın anısını kutladığımız Birleşmiş Milletler Günü. Bu Şart, ortak taahhüdümüz olan barış, sürdürülebilir kalkınma ve insan haklarının ilerletilmesinin yansısıdır. Bu BM Günü'nde, bu kritik saatte, şiddet daha fazla yaşamı yok etmeden ve daha fazla yayılmadan herkesi uçurumun kenarından çekilmeye çağırıyorum.
(AEK)