Gürcistan’da 28 Kasım’da hükümetin Avrupa Birliği (AB) müzakerelerini askıya alması sonrası ülke genelinde protestolar 1 aydır devam ediyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch - HRW)'a konuşan çeşitli kesimlerden protestocular, tartışmalı seçimlerde yeniden iktidara gelen Gürcü Rüyası hükümetinin ağır insan hakları ihlalleri uyguladığını bildiriyor.
Ancak seçimlere itiraz eden ve protestocular için popüler bir figür haline gelen mevcut devlet başkanı Salome Zurabişvili'nin, Gürcü Rüyası'nın istediği yeni başkanın 29 Aralık'ta yemin etmesi karşısında ne yapacağı ise merak konusu.
Gürcistan'da muhalifler parlamento önünde çadır kurdu
Kısa bir arkaplan: anayasal krize doğru
Aşırı sağ iktidar partisi Gürcü Rüyası 26 Ekim’deki parlamento seçimlerini yeniden kazanmıştı ve devlet başkanı olarak Mikheil Kavelashvili'yi getireceğini duyurmuştu.
Ancak yerel ve uluslararası seçim gözlemcileri ve mevcut Gürcistan devlet başkanı Salome Zurabişvili, seçimlerdeki oylamada yolsuzluk yapıldığını söylüyor.
Mevcut devlet başkanı Salome Zurabişvili görevden çekilmeyi reddederek parlamentoda yeniden seçim yapılmasını istedi. Muhalefet partileri de seçimlerden beri parlamentoyu boykot ediyor.
Ayrıca anayasa hukuku uzmanları, Gürcü Rüyası’nın ağırlıkta olduğu bu yeni parlamentoda çıkan kararların geçersiz olduğunu söylüyorlar. Bunun sebebi ise mevcut başkan Zurabişvili’nin seçimlerin meşruluğuna karşı mahkemeye yaptığı başvurunun henüz sonuçlanmamış olması. Bu da anayasal krizin göstergesi olarak görülüyor.
Bu nedenle Zurabişvili, seçimleri protesto eden halk için önemli bir figür haline geldi.
Gürcü Rüyası partisi tarafından sivil topluma ve bağımsız medyaya yönelik baskıcı pek çok yasa yürürlüğe girmişti. Bunların arasında onur yürüyüşlerinin yasaklanması, LGBTİ+ bayrağının kamusal alanda yasaklanması, etki ajanlığı yasası gibi yasalar bulunuyor.
Protestocular yeniden seçim, Gürcistan’ın AB katılım müzakerelerine geri dönmesi ve gözaltına alınan protestocuların serbest bırakılmasını talep ediyor.
Orantısız çevik kuvvet şiddeti
Gürcistan’ın kamu avukatları ve gözlemcileri, çevik kuvvetin protestolarda sistematik bir şekilde aşırı ve orantısız güç kullandığını söylüyor.
Polis şiddetinden hayatta kalanlar, İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne (Human Rights Watch - HRW) yaptığı açıklamalarda, şiddet kullanan polislerin yüzü tam kaplayan siyah maskeler giydiğini ve zırh kullandığını, herhangi bir rütbe işareti bulundurmadığını ve bu sayede tanınmadığını söylüyor. Ayrıca protestocular, orantısız polis şiddeti sonrası kafa travmalarının ve ağır beden yaralarının devam ettiğini belirtiyor.
Yüzlerce protestocu “polise mukavemetten” keyfi bir şekilde yargılanıyor. Ayrıca hak ihlalleriyle ilgili ciddi iddialarla ilgili herhangi bir adım atılmıyor.
Yerel gözlemci örgütlere göre, protestoların başladığı 28 Kasımdan bu yana 460’tan fazla kişi tutuklandı. Tutuklananların çoğu idari suçlardan, yaklaşık 30’u da cezai suçlardan yargılanıyor. Hak örgütleri, tutuklanan 300’den fazla kişinin kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığını, en az 80 kişinin de hastaneye kaldırılması gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca çevik kuvvetle birlikte hükümet destekli çetelerin muhalif medya çalışanlara ve bağımsız gazetecilere şiddet uyguladığı ve medyaya müdahale ettiği de bildirildi. Bağımsız gazetecilik derneği Gürcistan Gazetecilik Etiği Bildirgesi (Georgian Charter of Journalistic Ethics) 70’ten fazla basına müdahale ve gazetecilere yönelik şiddet vakası bildirdi.
(EC)