Peki, tam bu sırada Hindistan ile Pakistan'ın birdenbire birbirlerine karşı daha dostça bir dil kullanmaya başlamaları bir sürpriz mi?
Daha Nisan ayı başında Hint ve Pakistanlı politikacılar birbirine saldırıyordu. Birkaç günden beri her şey değişti. Hindistan Başbakanı Atal Behari Vajpayee Pakistan'ı diyaloğa çağırıyor. Pakistanlı meslektaşı Zafarullah Khan Camali de birkaç gün sonra ona telefon açıyor. Hindistan İslamabad'a tekrar büyükelçi yollamaktan söz ediyor, Pakistan ise bu hafta Hindistan'a bir parlamenter heyeti gönderiyor. Bunlar birbuçuk yıldan beri olmayan işler.
Global seyirci kitlesine diplomatik şov
Güney Asya'daki diplomatik şovun büyük bölümü global seyirci kitlesi için düşünülüyor. Amerikan yönetimi de burada şeref locasında yer alıyor. Acaba bu dostluk gösterisinin ardında Amerikan baskısı mı var? En azından böyle bir baskının varlığının işaretleri görülüyor.
Örneğin, Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powell Hint televizyonunda, Pakistan'ın, Keşmir'in Hindistan tarafından kontrol edilen kısmına sızan ayrılıkçı gerillalara yeterince karşı önlem almadığını söyledi. Şimdi Pakistan'da dikkat çekecek kadar çok El Kaide savaşçısı yakalanmaya başlandı. Bir başka örnek: ABD, Sri Lanka'daki "Tamil Kaplanları"nı terör örgütleri listesine alınca, barış görüşmeleri başladı. İlginç olan, bu kez ABD'nin görece erken harekete geçmiş olması.
Barış ihtimali ve olasılıklar
Dışarıdan gelen etkiyle Güney Asya'da bir barış dinamiği oluşması olası. Keşmir'de de siyasi çözüm çoktan olgunlaştı. Halk savaştan bıkmış durumda. Sonbaharda, barış isteyen bir hükümet seçmeleri nedensiz değil.
Fakat her iki ülkede de, çatışmayı sürdürmeyi arzulayan iç güçler var. Hint hükümet partisi içinde terörizmi ve Pakistan'ın teröre destek verdiği iddialarını seçim kampanyasında kullanma düşüncesini keşfedenler var. Pakistan'daki İslamcılar, Devlet Başkanı Pervez Müşerref'i Hindistan'a herhangi bir taviz vermekten alıkoyuyor.
Pakistan silahlı kuvvetleri de, Hindistan'la gerginliği sürekli gündemde tutarak, askeri harcamaları yüksek tutmaya çalışıyor. Keşmir'de konuşlanmış Hint birlikleri de, yerel politikacıların uzlaşma çabalarını torpilliyor.
Bu durumda, bu ılımlı havayı don havasının izlemesi olasılığı yüksek. Arabuluculuk yapabilecek başka kimse ortalıkta görülmediğinden, Amerikan çabalarının sürekliliği belirleyici olacak. Eğer Amerikan diplomasisi, Irak'takinin tersine Güney Asya'da dikkatli bir tavır izlerse, başarı kazanabilir. Fakat Armitage'ın kısa gezisiyle yetinilirse, iki ülke arasındaki yeni çatışmayı tahayyül etmek için çok yaratıcı olmak gerekmez. (BB/NK)