Güney Afrika, 29 Mayıs'taki genel seçimlere, ülkenin ırk ayrımcılığından (apartheid) kurtuluşunun öncüsü Afrika Ulusal Kongresi (ANC) yakalandığı en büyük krizin ortasında giriyor.
Krizin merkezinde uzun süren siyasal dışlanmanın ardından ANC'nin kurtuluş savaşındaki askeri örgütü "Ulusun Mızrağı" adıyla kurduğu yeni partiyle siyasal mücadeleye atılan eski Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma yer alıyor.
SİYAH İKTİDAR BÖLÜNDÜ
Güney Afrika: Eski Başkan Zuma, ANC'ye "Ulusun Mızrağı"nı doğrultuyor
Ülkenin en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi, daha önce aldığı mahkumiyet kararı gereğince beş yıllık siyasetten men edilme süresini doldurmadığı gerekçesiyle Zuma'nın seçimlere katılmasını 20 Mayıs'ta yasaklamıştı.
Zuma Perşembe günü mahkemeyi ve iktidardaki ANC liderliğini seçimlere katılmasının yasaklanması dolayısıyla sertçe eleştirerek hakları için "disiplinli bir şekilde" mücadele edeceğini açıkladı.
82 yaşındaki eski başkan adaylığı yasaklanmış olmasına karşın, gelecek Çarşamba yapılacak seçimler öncesinde bir zamanlar lideri olduğu ANC'ye karşı, ağır yolsuzluk iddiaları altında başkanlıktan istifa zorunda kalışından altı yıl sonra kurduğu yeni siyasi partisiyle kampanya yürütmeyi sürdüreceğini ilan etti.
Anayasa Mahkemesi kararı
Zuma, Pazartesi günü Anayasa Mahkemesince, anayasanın, para cezasına çevrilme seçeneği olmaksızın 12 ay veya daha uzun süreyle hapis cezasına çarptırılan kişilerin cezalarını tamamlamalarının üzerinden beş yıl geçmeksizin parlamentoya aday olamayacakları hükmü uyarınca adaylıktan men edilmişti.
Zuma, yolsuzlukla ilgili bir soruşturmada ifade vermeyi reddettiği için aynı mahkeme tarafından 2021'de mahkemeye saygısızlıktan 15 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Adaletsizlik iddiaları
Zuma bu sonuçlar karşısında kendisini taraflı hukuk sisteminin kurbanı olarak nitelendirdi ve Güney Afrika halkından "bu ülkenin yanlışlarını düzeltmek için tavır almalarını" istedi. Ancak bunun huzursuzluk çıkartmaya bir çağrı olmadığını vurguladı: "Barış istiyorum. Eşitlik istiyorum. Özgürlük istiyorum." dedi.
Zuma, "Herkesi haklı olduğuma ikna etmek için farklı şekillerde savaşmaya devam etme kararı aldım. Bilgili arkadaşlar haklı değil" dedi. "Disiplinli bir şekilde haklarım için mücadele etmeye devam edeceğim."
Ancak, Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı bir itiraz yolu olmadığından Zuma'nın, seçim dışı bırakılmasına karşı başvurabileceği bir hukuk mercisi yok.
Ne var ki, 2023 sonlarında kurduğu, MK Partisi olarak da bilinen uMkhonto we Sizwe (Ulusun Mısrağı) ile şaşırtıcı bir şekilde siyasete dönüşünün kendisi, Zuma'nın en büyük kozu. ANC'nin özellikle çaresiz kaldığı bir dönemde Zuma'nın ANC'den çekeceği oylar hem 1994'ten bu yana iktidarda olan partinin çoğunluğu yitirmesine neden olabilir, hem de Zuma'ya ANC dahil bütün politik bloklarda koalisyon ortaklığı imkânı sunabilir.
ANC'nin aşınan desteği
Yorumcular, Zuma'nın yeni partisinin ANC'nin azalan desteğini daha da aşındırarak çoğunluğu koruma ihtimalini zayıflatmasını öngörürlerken Zuma da başkanlığı döneminde yardımcısı olan mevcut Başkan Cyril Ramaphosa'ya sert eleştiriler yöneltiyor. Seçimler arifesinde gerginlikler de artıyor.
Güney Afrika yöneticileri, 2021'de hapse atılmasının ardından Güney Afrika'nın bir çok bölgesinde bir hafta süren ve 350'yi aşkın ölüme yol açan isyan, yağma ve yangınların ardından Zuma'nın nüfuzu hakkında yeterince fikir sahibi olmuşlardı.
ANC'nin güç kaybı ve yüzde 50'nin altına düşme olasılığı gerçek olmakla birlikte, rakiplerinin hiçbiri henüz ANC'nin önüne geçme yeteneğinde ve iddiasında değil. "Merkezci" olarak nitelenen ana muhalefet partisi Demokratik İttifak (DA) merkez sol ve merkez sağ politikaların ekletik toplamı olan bir program ve söylemle siyaset yürütüyor. Liberal Enternasyonal'in ve Afrika Liberal Ağı'nın üyesi olan DA'nın kökleri, 1959'da apartheid karşıtı İlerici Parti'nin kuruluşuna kadar uzanıyor. Halen 400 üyeli ulusal mecliste 84 sandalyesi olan DA'nın 430 üyeli eyaletler meclisinde 89 sandalyesi var. Ancak Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başkenti ve ülkenin dünya kenti Cape Town'ın 231 üyeli kent meclisinde 135 üyeyle çoğunluğu elde tutuyor.
Köklü değişim talepleri
ANC'nin tarihsel liderleri arasındaki büyük güç mücadelesi ekseninde kutuplaşan Güney Afrika 29 Mayıs seçimlerine hazırlanırken merkez blokların ötesinde çözüm arayan bağımsız adaylar da ülke siyasetinde köklü değişiklik çağrıları yapıyor.
Afrika'nın en gelişmiş ülkesi olarak kabul edilse de Güney Afrika çarpıcı çelişkiler barındırıyor.
İşsizlik ve yoksulluk, ülke nüfusunun büyük çoğunluğu için en acil sorunlar.
Nelson Mandela'nın liderliğinde tarih sahnesine çıkan Afrika Ulusal Kongresi, 1994'te beyaz azınlık yönetimine dayalı apartheid sisteminin sona ermesinden bu yana otuz yıldır iktidarda. Ancak yoksulluk, pek çok alanda başarısız kalan kamu hizmetleri ve esasen ülkenin siyah çoğunluğunu etkileyen yüzde 32'nin üzerindeki işsizlik oranı, iktidar partisinin desteğini yitirmesinin temel etkenleri olarak görülüyor.
Son anketler iktidardaki ANC'nin desteğinin yüzde 50'nin altına indiğini ve yüzde 40'a kadar düşebildiğini gösteriyor. Çarşamba günü yapılacak seçimlerde ANC ilk kez meclis çoğunluğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bugüne değin en yüksek çokluk içinde 70 parti seçimlere katılma hakkı kazandı ve bağımsızlar da ilk kez adaylık hakkı kazandılar.
(AEK)