Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı ve sanıkların esas hakkında mütalaaya karşı savunma yaptığı davaya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşmada önceki celselerde savunma yapan sanıkların avukatları ile Samsun Emniyeti’nden Yüksel Avan, İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Yavuz Karakaya ve gazeteci Ercan Gün beyanda bulundu.
Sanıklar duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşma salonunda hazır bulunan tek isim geçtiğimiz hafta hakkında üçüncü kez ev hapsi kararı verilen dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’dü.
Avan: Görüntüleri paylaştım
Diken’den Canan Coşkun’un aktardığına göre ilk olarak savunma yapan Yüksel Avan, fail Ogün Samast’ın Samsun Emniyeti’nde çekilen Türk bayraklı görüntülere ilişkin konuştu.
Samast’ın Samsun otogarında yakalandığı akşam amiri olan Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Atilla Güçlüoğlu’nun talimatıyla otogara gittiğini söyleyen Avan, otogara vardıklarında Samast’ın yakalandığını anlatarak savcının talimatıyla Samast’ın fotoğrafını çektiğini, parmak izini, silahını ve bayrağını delil poşetine koyduğunu söyledi.
Otogarda işi bittikten sonra yine amirinin talimatıyla Samsun Emniyet Müdürlüğü’ne gittiğini aktaran Avan, orada dava sanıklarından Birol Ustaoğlu’nun kendilerine Samast’ın ifadesi alınırken görüntü de çekileceğini bu yüzden kendilerine ihtiyaç duyulabileceğini söylediğini belirtti. Samast’ın elinde fotoğraf varken çekilen fotoğrafların Jandarma Genel Komutanlığı’nın talimatıyla yakalandığını belgelemek, jandarmanın çalışmasını göstermek için çekildiğini söyledi. Avan, bu görüntüleri hiçbir basın kuruluşuyla paylaşmadıklarını savundu.
Karakaya: Suçlu haline getirildim
Avan’dan sonra İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Yavuz Karakaya savunma yaptı. Karakaya, savunmasının büyük bir kısmında başında ankesörlü ardışık arama suçlamasıyla ilgili ‘FETÖ’ suçlamasına cevap verdi.
Bu durum karşısında mahkeme başkanı Akın Gürlek, “Ardışık arama suçlaması için bu kadar savunma yeter” dedi. Savunmasına devam eden Karakaya, “Bu davada yargılandığım için lekelendim. Darbe davasında da yargılandığım için suçlu haline getirildim” diye konuştu.
Karakaya da Dink’in evinin, yayınevinin ve cinayet günü olay gerçekleşmeden önce takipte olduklarıyla ilgili suçlamaya yanıt verdi. Telefonun Bakırköy’de jandarmaya ait bir binaya gittiği için orada sinyal verdiğini söyleyen Karakaya, o binaya giden başka sıralı amirleri de olduğunu, kendi dışında oraya giden herkesin tahliye olduğunu belirtti.
Gün: O haberle ödül aldım
Karakaya’dan sonra Samast’ın elinde bayrak tuttuğu görüntüleri yayınladığı için 2016’dan beri tutuklu olan gazeteci Ercan Gün savunma yaptı. Gün, sözlerine “Burada yargılanan ben değilim, fikir hürriyeti yargılanıyor” diyerek başladı.
Dört buçuk yıldır tutuklu bulunmasına karşın adalete olan inancını yitirmediğini söyleyen Gün, Kasım 2006’da Zaman gazetesinde çalışmasının karşılığını alamadığı için Fox TV’de emniyet muhabiri olarak çalışmaya başladığını belirtti.
İddianamede ve esas hakkındaki mütalaada, Gün’ün, görüntülerin Samsun jandarmasında çekildiği algısı yaratarak jandarmayı yıpratmaya çalıştığı iddia edilmişti. Gün, bu suçlamayla ilgili “Maksat jandarmayı yıpratmak olsaydı, jandarma karakolunun önünde de çekim yapardık. Yalnızca valilik ve otogar önünde çekim yaptık” dedi.
Duruşmada Ercan Gün’ün 14 yıl önce hazırladığı haberin videosu izletildi. Mahkeme başkanı Akın Gürlek videonun bitmesinden sonra Gün’e, “Bu ne” diye sordu.
Gün “Bu haberde gazetecilik faaliyetlerinin dışında bir şey yoktur” dedi ve “Rahmetli Hrant Dink, bir meslektaşının sanık sandalyesine oturtulmasına ne derdi acaba? Şimdi güvercin tedirginliğiyle ben bekliyorum. Söz konusu habere Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ‘yılın haberi ödülü’nü editoryal hataya rağmen vermiştir. Çünkü sadece haber değeri içermektedir” diye konuştu.
1 Şubat’ta devam edecek
Gün ve avukatlarının beyanlarının tamamlanmasından sonra mahkeme başkanı Gürlek, duruşmaya 1 Şubat’ta devam edileceğini söyledi.
Bu duruşmada dönemin İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Trabzon Emniyet müdürü ve İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Muharrem Demirkale ve Samsun emniyet görevlisi Yüksel Avan esas hakkındaki savunmasını yapacak.
Hrant Dink davasıHrant Dink'in öldürülmesine ilişkin dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 19 sanık hakkındaki karar 17 Ocak 2012'de çıktı. Tutuklu sanık Yasin Hayal, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırıldı. "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraat etti. Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'inse 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren mahkeme, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırdı. Bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi "örgüt" yönünden verilen beraat kararını bozarak, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle tekrar yargılanmalarına karar verdi. "Kasten öldürmeye azmettirme'' ve "Orhan Pamuk'u tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan Yargıtay, Yasin Hayal hakkında ''silahlı terör örgütü kurmak, yöneticisi olmak'' suçundan verilen beraat kararını ise ''suç örgütü kurmak ve yönetmek'' suçundan mahkumiyet gerektiği belirterek bozdu. Sanıklardan Erhan Tuncel'in ''patlayıcı madde imal etmek'' suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay, ''kasten öldürmeye azmettirmek'' suçundan beraat hükmünü ise sanığın Hrant Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozdu. Dava dosyası yeniden İstanbul 14. ACM'deYargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. Bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine, dosya İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk etti. Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade etti. Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşgun Çakar'ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine hükmetti. Yeni iddianameYargılama devam ederken soruşturmayı yürüten savcı yeni bir iddianame hazırladı ve Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. İddianamede, Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca "kasten öldürmeye iştirak'' suçundan müebbet hapis cezası talep edildi. Ana dava dosyası sanıklarına hapis cezasıİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 13 Haziran 2019'daki duruşmada, aralarında Ogün Samast ve Yasin Hayal'in de olduğu 9 ana sanığın dosyasının ayrılmasına karar verdi. 17 Temmuz 2019'da açıklanan kararda, Erhan Tuncel'in "tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs, mala zarar vermek, silahlı suç örgütüne üye olmak ve kasten öldürmeye yardım" suçlarından toplam 99 yıl 6 ay, Yasin Hayal'in "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan 7 yıl 6 ay ve Ogün Samast'ın da "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması hükmü kuruldu. Benzer suçlardan sanık Zeynel Abidin Yavuz'u 14 yıl 22 gün, Tuncay Uzundal'ı 16 yıl 10 ay 15 gün, Ahmet İskender ile Ersin Yolcu'yu da 1 yıl 10 ay 15'er gün hapisle cezalandıran heyet, sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal'in ise beraatini kararlaştırdı. |
(HA)