Sivil toplum kuruluşları Kütahya Gümüşköy'e siyanür tehlikesini yaşamasından sorumlu olanların peşini bırakmıyor. Greenpeace, Çevre ve Orman Bakanlığı analiz sonuçlarını açıklamayınca bölgeden numune topladı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) heyetleri bölgede adeta nöbet tutuyor.
Greenpeace numune topluyor
Eti Gümüş AŞ'ye ait gümüş madeninin atık barajından sızıntı olması ihtimaline karşı Greenpeace ve Çevre Mühendisleri Odası harekete geçti. Numunelerde zehirli atığın toprak ve özellikle içme suyu üzerindeki etkileri incelenecek. Çevre Mühendisleri Odası çalışmanın sonuçları hakkında bir değerlendirme raporu hazırlayacak.
Numuneler en yakın köylerin içme suyundan, yağmurdan sonra oluşan göletlerden ve sızıntıdan kirlenmiş olmasından şüphelenilen topraktan alındı.
ETİ Gümüş AŞ şirketinin ürettiği atık, siyanürün yanı sıra insan sağlığını tehdit edecek oranda kanserojen ağır metaller de içeriyor.
Greenpeace, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın herhangi bir analiz sonucunu kamuoyu ile paylaşmaması üzerine topladığı numuneleri Çevre Mühendisleri Odası'na iletti.
Greenpeace yetkililerden acilen ellerindeki tüm bilgileri kamuoyu ile tam şeffaflık içinde paylaşmalarını ve bundan sonrası için eylem planlarını açıklamalarını, bölgenin boşaltılmasını, yöre halkının detaylı bir sağlık kontrolünden geçirilmesini, Eti Gümüş AŞ'nin yarattığı zararı tazmin etmesi ve Türkiye'de siyanür yönteminin yasaklamasını talep ediyor.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir siyanürün sızdığı havadan çekilen fotoğraflardan anlaşılabildiğini söyledi. Taşdemir ayakta kalan son seddenin 1985'te inşa edildiğini de belirtti.
TTB: Bu bir çevre felaketidir
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) temsilcilerinden oluşan bir heyet, Gümüşköy yakınlarındaki gümüş madeni tesislerinde meydana gelen çökmenin, çevre ve insan sağlığı üzerindeki olası etkilerini incelemek üzere, bugün Kütahya'ya gitti.
Gün boyunca Kütahya'da bulunacak olan heyet, bölge yetkilileriyle ve halkla görüşmeler yaptıktan sonra, maden tesisinde de incelemelerde bulunacak. İncelemeler sonucunda hazırlanacak olan rapor, hızla kamuoyuna açıklanacak.
TTB Merkez Konseyi adına Gümüşköy'de yapılan basın açıklamasında "Bir kez daha vurguluyoruz; yaşanan basit bir maden kazası değil bir çevre felaketidir. Dolayısıyla bu kapsamda yaklaşım, algı ve müdahaleyi gerektirmektedir. Hükümet ve yetkililerden de, insan ve çevre sağlığı yönünden son derece hayati riskler içeren bu olayda, meslek örgütleri olarak bizlerin gösterdiği çabanın ve duyarlılığın en azından bir kısmını göstermelerini bekliyoruz".
Hatırlanacağı gibi Uşak Eşme'de Tüprag firmasına maden işletmesinin neden olduğu iddia edilen zehirlenme vakasında, TTB'nin yöre halkından topladığı kan numunelerine kaymakamlık el koymuştu.
Madendeki işçilerin sağlığı tehlikede
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Gümüşköy'de yaşananlara ilişkin yaptığı açıklamada maden çalışanlarının güvensiz şartlarda çalıştığını söyledi. Görgün'ün verdiği bilgiye göre 2008 yılında 48 maden çalışanı iş kazası sonucu yaşamını yitirirken, 2009 yılında bu sayı 92'ye, 2010 yılında ise 105'e yükseldi. 2011 yılının ilk üç ayında ise 24 maden çalışanı meydana gelen maden kazalarında yaşamını yitirdi.
Görgün "Madencilik üretiminde tehlike ve risklerin çalışanlar açısından yarattığı olumsuzlukların yanı sıra normlara uygun yapılmadığında çevre ve insan sağlığını tehdit eder. En son Kütahya - Gümüşköy'de gümüş üretimi yapan işletmede ortaya çıkan tehlike bunun önemli bir göstergesidir" dedi. (HK)
Fotoğraf: Alper Tunga Çatal