Yedi yıl tutuklu bulunan Gültan Kışanak'ın azami tutukluluk süresi de 4 ay önce doldu. Yasaya göre Kışanak'ın tahliye edilmesi gerekiyor.
DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gültan Kışanak'ın 7 yıldır tutuklu bulunduğu Kobanî Davası’nı değerlendiren avukatları Gül Altay ve Zilan Aydın, davadaki hukuksuzluklara dikkat çekti.
Altay ve Aydın “Kobanî Davası’nı tek cümleyle açıklanırsa 2016’da yapılan siyasi darbenin devamıdır diyebiliriz. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine karşı açılmış, toplumu diken üstünde tutmak isteyenlerin kurduğu bir davadır Kobane Davası. Bu dava Kürt sorunu davasıdır” dedi.
“Düşman imgesi ile hukuk devletinin ilkeleri reddedildi”
Altay ve Aydın’ın değerlendirmeleri şöyle:
“Bu bağlamda Kobanî Davası’na sıradan bir yargılama gözüyle bakılamayacağı ortada. Keza bugüne kadar süren yargılamada, halkın iradesini yok sayma ve düşmanca politikalarının sürdürülmesi adına kendi yasalarını dahi uygulamayan bir politika ile karşı karşıyayız. Bu dava her yönüyle düşman ceza hukukunun bir tezahürü.”
“İktidar keyfi bir suç alanı oluşturmuş, böylece yeni bir cezalandırma sistemi ile muğlak hayaletimsi bir "düşman" imgesiyle hukuk devleti ilkelerini tamamen reddeden ve onlarla çelişen bir yargılama ile karşı karşıya bırakmıştır.”
“Yargılama, başat olarak HDP MYK üyeleri, Parti Eşbaşkanları ve Gültan Kışanak’ında içerisinde bulunduğu önemli Kürt siyasetçilerine yönelik yapılan bir kumpas yargılamasıdır. Aynı zamanda hiçbir hukuki alt yapısı bulunmadığı halde neredeyse tüm kamu kurumlarının müşteki olarak davada yer almakta.”
“Bu tablo aslında tek başına toplumu kutuplaştırmanın ve Kürt siyasetinin kriminalize edildiğinin resmidir. Artık meşruluğunu yitirmiş olan iktidar, Yargı eliyle düşmanlaştırma politikasını sürdürmekte ve sırtını hukuksuzluğa dayamaktadır. Barışa ve Demokrasiye tahammül edemeyenlerin, barış emekçilerine kumpasıdır Kobanî Davası.”
“Hukuk devleti sadece puttur”
Avukatlar, Gültan Kışanak’ın tahliye edilmemesiyle ilgili olarak, şöyle dedi:
"Gültan Kışanak, 12 Eylül döneminde Diyarbakır zindanında işkenceye maruz kalan, bedel veren ancak hiçbir zaman barış ve demokrasi mücadelesinden, kadın özgürlük mücadelesinden geri durmamış, bir yerde kendisine oy veren binlerce insanın yanında Türkiye siyasetinin mor rengi olmuş önemli bir kişilik. Israrlı mücadelesi iktidar tarafından her zaman bir düşmanlaştırma refleksiyle karşılanmıştır.”
“Düşman ceza hukuku bağlamında risk toplumu olarak nitelendirilen toplumda Gültan Kışanak’ın, kürt/kadın olması nedeniyle en riskli olan olarak değerlendirilmektedir. Düşman ceza hukukunun politik niteliğinin bir yönü de siyasal aktörlerin hukuki süreçlerdeki asli rolüdür.”
“Yargılama aşamaları bizzat iktidarın eliyle yapılması sonucunda aslında hukuk alanının iktidarlaşması sonucuna varmaktadır. Ne yazık ki kendi kanunlarını dahi uygulamayan bir sistemden hukuk devleti diye bahsetmenin bir olanağı kalmamıştır.”
“Hukuk devleti artık sadece bir puttur. Dolayısıyla Gültan Kışanak nasıl ki bir siyasi saikle 7 yılı aşkın bir süredir tutsak ediliyorsa, tahliye edilmemesindeki tek sebep de siyasi saiklerdir..”
“Hak ihlallerinin telafisi mümkün değil”
"Hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan siyasi düşmanlık kararları hak ihlallerinin en temel noktasıdır. Bu tutukluluk yalnızca yargılama hakkının ihlali değil; siyaset yapma hakkının, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ve daha sayabileceğimiz onlarca hak ihlalinin oluşmasına neden olmaktadır. Hiçbir hak ihlalinin telafisinin mümkün olmadığı gibi bu hak ihlallerinin de hiçbir şekilde telafisi mümkün değildir.”
“Şahsi olarak yaşamına, barış ve demokrasi mücadelesine ve aynı zamanda önemli bir aktörü olduğu kadın mücadelesinin kendisine bir saldırıdır bu hak ihlalleri. Bu dava özelinde yapılan hak ihlalleri yalnızca yargılananları değil artık bir bütün olarak toplumu ilgilendirmektedir. Hukuksuzluklar adeta bir şok dalgası halinde bütün topluma sirayet etmektedir. Bu sebeple artık bu duruma toplumun dur demesi gerekmektedir.’’
“Kürt Sorunu'nu çözümü için yürüttüğü için cezalandırılmak istemiyor”
Avukatlar, son olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kobanê Davası birçok Kürt siyasi temsilcinin olduğu bir torba dosya. 2021 yılında HDP MYK’sına yönelik açılan Kobane Dosyasında, Malatya’daki yargılaması devam ederken, Gültan Kışanak sonradan ekleniyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olan Gültan Kışanak HDP’nin merkez yürütme kurulunda yer almıyordu.”
“Dolayısıyla kendisinin bu dosyaya eklenmesinde hukuken bir bağ yok. Ancak her aşamada dile getirdiğimiz gibi siyasi saiklerle yürütülen bu dosyada Gültan Kışanakın hukukla bağdaşmayan bir şekilde bu dosyaya eklenmesi de siyasi saiklerin bir sonucudur.’’
“Gültan Kışanak 22 Temmuz 2007 tarihinde Demokratik Toplum Partisinden Diyarbakır milletvekili seçilmiş, 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimlerde Barış ve Demokrasi Partisi’nin desteklediği bağımsız aday olarak Siirt milletvekili seçilmiştir.”
“Gültan Kışanak’ın 22 Temmuz 2007-Mart 2014 tarihleri arasında milletvekili olması nedeniyle yasama sorumsuzluğu olduğu dönemde; sorunların çözüldüğü demokratik bir cumhuriyette birlikte yaşam için gösterdiği çaba cezalandırılmak istenmektedir. Bu dönemdeki faaliyetleri sırasında yapmış olduğu konuşmalar, basın açıklamaları, toplantı ve miting konuşmalarının yargılama konusu yapılması yasama sorumsuzluğu ilkesinin ihlalidir.”
“Nitekim Gültan Kışanak milletvekilliğinin ardından Diyarbakır halkının % 55 oyuyla belediye başkanı seçilmiş, bunu kabullenemeyen iktidar partisinin düşmanca saikleriyle hedef alınarak 25 Ekim 2016 tarihinde tutuklanmış ve yerine kayyum atanmıştır. Sonuç olarak müvekkil kadın bir siyasetçi olarak partisinde Kürt Soru’nun çözümü için yürüttüğü faaliyetleri nedeniyle cezalandırılmak istenmektedir.”
“Gültan Kışanak katıldığı tüm etkinliklerde savaştan değil barıştan yana konuşmalar yapmış bir muhalif, kadın, kürt siyasetçi olarak politik görüş ve hedeflerini kamuoyu ile paylaşmıştır. Bunların suç olarak değerlendirilmesi bu ülkenin geleceği açısından karanlığı işaret etmektedir.’’
Azami tutukluluk süresi nedir?
“Tutuklulukta geçecek süre (1) (Değişik: 2006/5560) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak, bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. (2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır.
Gültan Kışanak davası
Mart 2014 yerel seçimlerinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, 25 Ekim 2016’da gözaltına alındı, sevk edildiği adliyede 31 Ekim’de tutuklandı.
Kandıra F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne götürülen Kışanak hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapma” iddiasıyla Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 14 yıl hapis cezası verildi.
Kışanak’ın avukatlarının yaptığı itirazın ardından Antep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yerel mahkemenin verdiği ceza bozuldu, yeniden yargılama başladı.
Bu sırada 2020 yılında aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de olduğu Kürt siyasetine yönelik başlatılan Kobanî soruşturmasında da hakkında gözaltı kararı verilen Kışanak, verdiği ifade ardından ikinci kez hakkında tutuklama kararı verildi.
Kobanî davasının görüldüğü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Kışanak’ın dosyaları birleştirildi.
Kışanak’ın uzun tutukluluk kapsamında tahliye edilmesi için yargılamasının yapıldığı Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne avukatları tarafından başvuru yapıldı ancak henüz bir yanıt verilmedi.
Yasa gereği 25 Ekim 2023’te uzun tutukluluk nedeniyle tahliye edilmesi gereken Kışanak, halen hapishanede tutuluyor.
(GÇ/EMK)