*Fotoğraf: AA
Urfa Barosu İnsan Hakları Merkezi, 12 Eylül cuntasının yıldönümü dolayısıyla Tahir Elçi Konferans Salonu'nda "12 Eylül ve Hukuk" başlıklı panel düzenledi.
MA'nın haberine göre, panelde konuşan insan hakları savunucusu Akın Birdal, 12 Eylül'ün üzerinden 43 yıl geçmesine rağmen etkilerinin devam ettiğini söyledi.
Birdal: Yüzyıllık geçmişle yüzleşmek gerek
Türkiye yüzyılının insan hakları ihlalleriyle geçtiğini belirten Birdal, "12 Eylül'den önce birçok kişi suikastlarle katledildi. Türkiye'nin demokratikleşmesi için yüzyıllık geçmişi ile yüzleşmesi gerek" dedi.
Demokratikleşme için "Türk Solu"nun da geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini kaydeden Birdal, İHD'nin (İnsan Hakları Derneği) kuruluşu ile ilgili hatırlatmalarda bulunarak İHD'nin 12 Eylül'de bilançoya dair hazırladığı rapora dair bilgi verdi.
Eren: Baskılar her geçen gün artıyor
12 Eylül'de birçok insanın faili meçhul bir şekilde kaybedildiğini anımsatan DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren de 43 yıl önce gözaltında kaybedilenlerden birinin de ağabeyi Hayrettin Eren olduğunu söyledi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın mücadelesine değinen Eren, baskıların her geçen gün arttığını ifade etti.
Kışanak: Direnişimizle karanlığı dağıtacağız
Dicle Aksu ise 12 Eylül döneminde de hapishanede olan yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eski Eş Başkanı Gültan Kışanak'ın gönderdiği mektubu okundu.
Kışanak, Kürt sorununun bir "ayrımcılık" sorunu olduğunu vurguladı. 12 Eylül'de yapılan yargılamaların bir benzerinin bugün Sincan'da yapıldığını kaydeden Kışanak, aradaki farkın "mahkeme heyetinin, iktidara ait bir üniforma giymemiş olması" olduğunu söyledi.
"Siyasi rehine davası" Kobanî davası ile 12 Eylül yargılamaları arasında yöntemler farklı olsa da amacın ve sonuçlarının aynı olduğunu vurgulayan Kışanak, "Onurlu duruşumuz ve direnişimizle, bu koyu karanlığı dağıtacak; barış ve çözüm imkanının önüne kurulan bu tuzakları boşa çıkartacağımıza yürekten inanıyorum" dedi.
(NT)