Ezilenlerin Hukuk Bürosu, Maltepe Gülsuyu - Gülensuyu mahallesinde yaşanan silahlı saldırılarına ilişkin Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Maltepe İlçe Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda büro olaylara ilişkin hazırladığı raporu aktardı.
Basın toplantısında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) temsilcileri ile saldırılarda kurşunlanarak yaralanan Cebrail Günebakan ile Gülsuyu Gülensu Mahallesi Yardımlaşma Derneği Başkanı Ali Şengül de yer aldı.
Yüksekdağ: Etkili soruşturma yürütülmüyor
Basın açıklamasını okuyan avukat Berna Yüksekdağ ESP ilçe binasına ve üyelerine yönelik üç kez saldırı gerçekleştirildiğini, saldırılar sonucunda 16 ESP, Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) ve Partizan okurunun yaralandığını belirtti. Yüksekdağ basında yer alan "ifade vermediler" açıklamalarına ilişkin olarak da saldırıda yaralanarak hastaneye kaldırılanların narkoz etkisi altında olduklarını, ifade veremeyeceklerini belirttiklerini buna rağmen Terörle Mücadele Şube ekiplerinin ifade almak için geldiklerini söyledi. Yüksekdağ saldırıya uğrayanların "şikayetçi" olmadıklarına ilişkin açıklamaların gerçek dışı olduğunu ekledi.
"Burada esas ilke soruşturmanın Savcılık tarafından re'sen yürütüleceği ilkesidir. Savcılık makamı soruşturma açısından şikayetçilerin talebi ile bağlı olmayan bir kurumdur. Saldırıya ilişkin olar yeri incelemesi ve bu kapsamda delillerin toplanması, görgü tanıklarının dinlenmesi işlemleri bu bağlamda yerine getirilmemiştir.
"Bunun yerine hastanede narkoz etkisi altında bulunan mağdurlar, yanlarında avukatları olmadığı halde ifade vermeye zorlamış, yaşanan saldırının mağduru oldukları halde kan ve el svabı örneklerinin alınması konusunda kendilerine baskı yapılmıştır."
Yüksekdağ bu sürece kadar yetkililerin etkin bir soruşturma yürütemediğini söyledi.
Şengül: Bizi mahallemizden göndermek istiyorlar
Şengül ise bu saldırıların yeni olmadığını, 1990'lardan beri mahallelerde çetelerin olduğunu ancak saldırıların son dönemde yoğunlaştığını söyledi.
"2010'lu yıllarda artan kentsel dönüşüm ile mahallemizin önemi de arttı. Sistem kendi araçları ile elde edemediği rant bölüşümünü bu çete ve mafya oluşumlarını devreye sokarak gerçekleştirmek, bizi mahallemizden göndermek istiyor. Bu durum sadece Gülsuyu-Gülensu için geçerli değil. Aynı durum Gazi Mahallesi, 1 Mayıs, Sarıgazi gibi emekçilerin ağırlıklı olarak yaşadığı semtler için de geçerli. Bu saldırılara karşı birlikte mücadele etmeliyiz."
Şengül, ayrıca bianet'e bu sabah mahallede uyuşturucu çetelerine yönelik operasyon ile ilgili emniyetin yeterli açıklamayı yapmadığını, ancak operasyonun yapıldığı evlere bakıldığında bu kişilerin "ayaktakımı" olduğunu, asıl azmettiricilerin yakalanmadığını söyledi.
Toplantıda konuşan mahalle sakinlerinden Makbule Çimen 1970'li yıllardan beri mahallede olduklarını, artık evlerinde huzursuz oturduklarını, her an saldırıya uğrama tehlikesiyle sokağa çıkamadıklarını söyledi.
Tuncel: Çeteler cesareti nereden alıyor?
Tuncel ise konuyla ilgili yerel yetkililerin yetersiz kaldığını, bu sebeple İçişleri Bakanlığı'na soru önergesi verdiklerini ifade etti.
"Taksim'de emekçilerin önüne tüm gücünü yığan devlet, emekçi mahallelerinde sokaklarda kurşun atılmasına rağmen müdahale etmiyor. Türkiye'nin her yerinde MOBESE kameraları var. Ancak bu kameralar bir Kürt, sosyalist ya da devrimci söz konusu olunca ya bozuk oluyor ya da kayıt dışı kalıyor.
Tuncel ilk saldırının BDP'ye ikincisinin ise ESP'ye olduğunu belirterek "Bu çeteler bu cesareti nereden alıyor? Devletten alıyor" dedi.
"Bu saldırı AKP'ye olsaydı ne olurdu? Devlet siyasi partilerin güvenliğini almak zorunda. ESP parlamentoda değil ama bir siyasi parti ve siyaset yapma hakkı var. Bu güvenceyi devlet sağlamak zorunda. Devlet, olanaklarını yüzde 50 için mi kullanıyor. Eğer AKP bu çetelerin arkasında değil ise bir an önce ortaya çıkarsın. Aksi halde devlet çeteleşmiştir fikrimiz devam edecek."
Basın toplantısının ardından saldırıların ardından yaralananlar, yaralananları aileleri ile saldırıya uğrayan kurumların temsilcileri suç duyurusunda bulunmak için İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'na gitti.
Ne olmuştu?
Gülsuyu'nda ilk saldırı 16 Temmuz'da minibüsçü Bahri İnalkaç ile ailesinden dört kişiyi yaralamıştı. 24 Temmuz'da SGD üyesi Cebrail Günebakan sokakta silahlı kişiler tarafından vuruldu. Silahlı kişiler 7 Ağustos'ta da Sanat ve Hayat Kültür Festivali afişlerini asan SGD saldırdı, iki kişi yaralandı. Aynı akşam saldırılara karşı gerçekleşen yürüyüş sonrası yürüyüşe katılanlara silahlı saldırı gerçekleşti, ikisi gazeteci dört kişi yaralandı. Saldırının gecesinde ESP binasına taciz ateşi açıldı. Son olarak 10 Ağustos'ta ESP Maltepe İlçe binası ile yanında bulunan kahvehane tarandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri bu sabah Maltepe Gülsuyu, Güvensu ve Esenkent Mahalleri'nde çok sayıda eve ve iş yerine baskın yaptı, yedi kişi gözaltına alındı. (EA)