* Fotoğraf: Twitter
İşlerine iade talebiyle 190 gündür açlık grevindeKİ Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklu, ihraç edilen öğretmen Acun Karadağ'ın tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara Adliyesi’ndeki Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Sincan cezaevi jandarma komutanlığı "güvenlik, yetersiz personel ve sağlık koşulları"nı gerekçe gösterip iki sanığın tutuldukları hapishane hastanesinden getirilmemesine dair tutunağı mahkemeye gönderdi. Gülmen ve Özakça duruşmaya getirilmedi.
Davanın tutuksuz sanığı, ihraç edilen öğretmen ve Yüksel Caddesi eylemicisi Acun Karadağ duruşmaya katıldı.
Eğitimciler “Silahlı terör örgütüne üye olma(Türk Ceza Kanunu 314)", "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" ve "terör örgütü propagandası yapmak(Terörle Mücadele Kanunu 7/)2” ile suçlamasıyla yargılanıyor.
TIKLAYIN - Jandarma Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'yı Duruşmaya Getirmek İstemiyor
Bin 30 avukat davaya katıldı
Gülmen ve Özakça'nın 18 avukatı, duruşmaya iki gün kala gözaltına alınmıştı. Bugün duruşma salonunda iki yüze yakın avukat, baro başkanı onları savunmak üzere bulundu. 1030 avukat ise yetki belgesi verdi.
İzleyiciler
Kendisi de 23 Mayıs'tan beri açlık grevinde olan, ihraç edilen öğretmen ve Semih Özakça'nın eşi Esra Özakça duruşmaya maske ile katıldı, ihraç edilen sosyolog ve Yüksel Caddesi eylemcisi Veli Saçılık, Gülmen ve Özakça'nın aileleri de duruşmadaydı.
Davayı izlemeye gelenler arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Şenal Sarıhan, Ali Haydar Hakveri, Veli Ağababa, Sezgin Tanrıkulu, Hilmi Yarayıcı, Ali Şeker, Mahmut Tanal, Orhan Sarıbal, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Mithat Sancar, Filiz Kerestecioğlu, Sırrı Süreyya Önder, Mahmut Doğrul da yer aldı.
Avukatlara saldırı
Adliye önünde basın açıklaması yapılmasına izin verilmemesi ile avukatlara yapılan polis saldırısının ardından duruşma kapısında da saldırı yaşandı.
Duruşma salonuna yansıyan sesler üzerine içerideki avukatlar mahkeme başkanına durumu aktardı, içeri giren avukatlar saldırıya uğradıklarını anlattı.
Karadağ: Savunma hakkımız gaspedildi
Duruşmada ilk söz Acun Karadağ'ın oldu. Mahkeme Başkanı Murat İlhan, iddianameyi özetlemesinin ardından Karadağ'a savunma yapıp yapmayacağını sordu.
Karadağ "Avukatlarımız saldırı ile gözaltına alındığı için savunma hakkımız gasp edildi. Savunma için ek süre istiyorum" dedi.
Savcı tutukluluğun devamını istedi
Duruşmada savcı Osman Öztürk, Acun Karadağ, Semih Özakça ve Nuriye Gülmen için açılan tüm kamu davalarının sorgulanmasını ve Özakça ile Gülmen'İn henüz savunmalarını yapmamış olmaları gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına yönelik mütalaa verdi.
Avukatlardan savunmalar
Gülmen, Özakça ve Karadağ'ın avukatlarından ilk sözü alan Murat Yılmaz bir buçuk saat süren savunmasına karşılaştıkları polis şiddetini anlatarak başladı.
Gülmen ve Özakça'nın duruşmaya getirilmemelerini içeren Jandarma tutanağındaki güvenlik ve personel eksikliği noktalarının doğru olmadığını, ancak Gülmen ve Özakça'nın sağlık durumlarının kötü olduğunun doğru, getirilmemelerindeki asıl nedenin gösterilmek istenmemeleri olduğunu söyledi.
Yılmaz, tutanağın Mahkeme'ye teslim edilmesinden önce başsavcının bir avukata "Duruşmayı Sincan'da yapılmasını düşünüyoruz" dediğini aktardı.
Yılmaz, iddianameye dair savunmasında müvekkillerinin DHKP-C ile ilişiklik konusunda hiçbir delil olmadığını, iddianameye lehte delillerin konulmadığını anlattı. Derhal beraat talebi verilmesini talep etti.
Yılmaz'ın ardından bir çok avukat söz alarak savunmada bulundu. Avukatların savunmalarında şu noktalar öne çıktı:
* Gülmen ve Özakça sadece 'İşimizi istiyoruz' dedi, eylemlerinde de bu sloganı kullandılar,
* Şiddete başvurmadılar,
* Yüksel Caddesi'ndeki gözaltına alınışlarında bir çok kez takipsizlik kararı verildi,
* Açlık grevi Anayasa Mahkemesi kararında da yer verilen bir haktır,
* Suç oluşmadığı ve sağlık durumları göze alınarak derhal beraat edilmeliler.
Avukatlar savunmalarında çok kez "mahkeme başkanının vicdanına" seslendi, "Ankara'da hakimler var desinler", "Bu salonda yargının bağımsız olduğuna dair bir umutla çıkalım" cümleleri çok kez yinelendi. (BK)
Ne olmuştu?Tıklayın - Gülmen ve Özakça Kimdir? Nuriye Gülmen 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Konya Selçuk Üniversitesi'ndeki görevinden ihraç edildi. Semih Özakça 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Mardin'deki öğretmenlik görevinden ihraç edildi. Gülmen 9 Kasım 2016'dan, Özakça 23 Kasım 2016'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önündeydi. Tıklayın - Gülmen ve Özakça Ne ile Suçlanıyor? 9 Mart 2017'de açlık grevine başladılar. Ankara'da İnsan hakları Heykeli'nin bulunduğu Yüksel Caddesi'nde işlerine iade talebiyle başlattıkları direniş eylemi boyunca defalarca gözaltına alınıp bırakıldılar. En son 22 Mayıs'ta gözaltına alındılar, 23 Mayıs'ta tutuklandılar. 28 Temmuz'dan beri Sincan Cezaevi Kampusu Devlet Hastanesi'nde tutuluyorlar. 15 Ağustos'tan beri yanlarında birer aile üyeleri refakatçi. Acun Karadağ, 29 Ekim 2016'da yayımlanan 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. Eğitim Sen üyesi Öğretmen Karadağ "Öğrencilerimi istiyorum" diyerek çalıştığı okul önünde yapmak istediği eylemlerde defalarca gözaltına alındı. Daha sonra kendisi gibi OHAL dönemi KHK'leriyle görevine son verilen akademisyen ve öğretmenlerle birlikte Yüksel Caddesi'ndeki eyleme katıldı. |
(BK)