Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın Kanun Hükmünde Kararname ile atıldıkları işlerine iade talebiyle başladıkları açlık grevlerinin 163. gününde.
Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin karşılanması için Kadıköy’deki Süreyya Operası karşısında saat 19.30'da eylem çağrısı yapılmıştı. Bahariye Caddesi, ve Süreyya Operası'nın çevresinde çok sayıda çevik kuvvet ekibi yer aldı. Süreyya Operası karşısında bir araya gelen grup Nuriye ve Semih ile Dayanışma imzalı "Açlık grevi 163. Gününde işimizi geri istiyoruz" pankartı açtı.
"Nuriye, Semih yalnız değildir", "İşimizi geri istiyoruz" sloganları attılar. Gülmen ve Özakça'nın serbest bırakılmasını ve işe iade taleplerinin karşılanmasını istediler.
Eylemde ayrıca Haziran ayından beri her Cuma günü yapılan eyleme yönelik son iki haftadır yaşanan polis saldırıları ve gözaltılara tepki gösterildi.
Gülmen ve Özakça, Sincan Cezaevi Kampüsü Hapishanesi'nde boşaltılan bir koridordaki ayrı odalarda tutuluyor. 15 Ağustos'tan beri Gülmen'in kardeşi Beyza Gülmen ve Özakça'nın annesi Sultan Özakça refakatçi olarak yanlarında.
Avukat Aslan: Sağlık durumları önemli eşikte
Avukat Oya Aslan, iki eğitimcinin sağlık durumlarının önemi eşikte olduğuna dair bilgi verirken "Nuriye Gülmen açısından her şeyi bekleyebilecek durumdayız. Vücut direnci oldukça düştü" dedi.
Aslan, sağlık durumları gerekçesiyle avukat görüşlerinin iki saatle sınırlandırıldığını, refakatçilerinin 15 Ağustos'ta yanlarına gidebildiğini hatırlattı.
Gülmen ve Özakça hakkında |
Nuriye Gülmen 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Konya Selçuk Üniversitesi'ndeki görevinden ihraç edildi. Semih Özakça 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Mardin'deki öğretmenlik görevinden ihraç edildi. Gülmen 9 Kasım 2016'dan, Özakça 23 Kasım 2016'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önündeydi. 9 Mart 2017'de açlık grevine başladılar. Ankara'da İnsan hakları Heykeli'nin bulunduğu Yüksel Caddesi'nde işlerine iade talebiyle başlattıkları direniş eylemi boyunca defalarca gözaltına alınıp bırakıldılar. En son 22 Mayıs'ta gözaltına alındılar, 23 Mayıs'ta tutuklandılar. Gülmen ve Özakça Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuru sonrasında, mahkemenin talebiyle Ankara Numune Hastanesi'nde 25 Temmuz'da muayene edildi. Bu muayene sonucu hazırlanan 28 Temmuz tarihli raporda, "hayatlarını tek başlarına idame ettiremeyecekleri ancak bunun tahliyelerini gerektirmediği" ifadeleri yer aldı. Raporun çıktığı gün Sincan Kampus Cezaevinin hastanesine götürüldüler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Gülmen ve Özakça'nın tedbir talepli başvurusunu reddettiği kararında Numune Hastanesi raporuna gönderme yapılarak hükümetten, Gülmen ve Özakça'ya günlük ihtiyaçlarını karşılaması için refakatçi verilmesi ve kendi seçtikleri doktorlara muayene edilmeleri konusunda izin vermesi talep edildi. 15 Ağustos'ta refakatçileri yanlarına girebildi. |
(BK)