Haberin İngilizcesi için tıklayın
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın işlerine geri iade talebiyle eylem yaptıkları Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları anıtı önüne dün akşam polis saldırısı yaşandı.
Gece saat 01.30 sularında, eylemin 189., açlık grevinin 69. Gününde yaşanan saldırıda biber gazı kullanıldı, üç kişi gözaltına alındı.
Son Dakika. Bu gece 01.35. Yüksel Caddesi'ne polis gazla saldırdı, 3 kişiyi gözaltına aldı. Bir kişi baygınlık geçirdi [VIDEO Parça 1] pic.twitter.com/Us55BkVus3
— Seyri Sokak (@seyrisokak) 15 Mayıs 2017
Polis saldırısının ardından alanda nöbet devam ediyor.
bianet'e konuşan Nuriye Gülmen, alana saldırılarla ilgili "Halkın desteğini minimuma indirip, bizi zorla besleyerek bu işi çözebileceklerini düşünüyorlar ama biz kazanacağız" yorumu yaptı.
Bugünkü grev açlık grevindeki Filistinli mahpuslar için
Bugünkü açlık grevlerini Filistin’de açlık grevinde olan mahpuslara adadıklarını belirtti. Bugün saat 18.30’da Filistin’de açlık grevinde olanların eşleri ile alanda canlı bir bağlantı yapılacak.
Gülmen: Karalama kampanyalarıyla sonuç elde edemeyecekler
Gülmen, alana yönelik saldırılar ve bazı gazetelerde kendilerini hedef gösteren haberlere dair şöyle dedi:
“Bir anda servis edilmiş olduğu çok belli, direnişi karlamaya, bizi halkın gözünde itibarsızlaştırmaya yönelik haberler çıkıyor. Bunun zorla tıbbi müdahalenin önünü açmaya yönelik bir şey olduğunu düşünüyorum.
“Star Gazetesi’nde Ersoy Dede, köşe yazısında ‘Eylem kendiliğinden bitmezse elbette müdahale edilerek bitirilecek. (Tıbbi müdahaleden söz ediyorum) Neticesini hep birlikte göreceğiz...’ dedi.
“Açıktan çağrı yaparak müdahaleye zemin hazırlamaya çalışıyorlar. Alana saldırılarla halkın bu eyleme olan desteğini minimuma indirgeyip sonra da bizi bir şekilde zorla besleyerek bu işi çözebileceklerini düşünüyorlar.
“Aynı yazıda ‘…Kaç bin kişi ihraç edildi? Kaç bin kişinin yakını cezaevlerinde?.. Her birinin bir köşede açlık grevine başladığını düşünsenize’ diyor. Bu korku. Bu korkuyla hareket ediyor, kendi basınlarını da bu şekilde motivasyonlar harekete geçiriyorlar. Korkmakta çok haklılar çünkü binlerce insana haksızlık yaptılar, ekmekleriyle oynadılar.
“Bizim açımızdan halkın desteğinin böyle düzmece olduğu beli olan, servis edilen haberlerle kırılabileceğini düşünmüyoruz. Burada 189 gündür çok büyük emek var. Biz insanlarla bugün yanyana gelmedik ki, 189 gündür alandayız. Binlerce insanın elini tuttuk, binlercesi gözümüze baktılar. İnsanlar bizi tanıyor. Fotoğraflardan bile biliyorlar.
“Bu sorun çok faza insanın canını yaktı, çevresinde bu sürecin mağduru olmayan öçevresinde kimse yok. İnsanlar bizim yaşadıklarımızı o kadar iyi anlıyorlar ki. O yüzden böyle karalama kampanyalarıyla sonuç elde edebileceklerini düşünmüyoruz.
“Bugün çok fazla 100 binlerce insan buraya bakıyor biliyoruz. Direnişten haberdar, bizi destekliyor, yanımızda olmaya çalışıyor, ne yapabileceğini soruyor. Böyle bir süreçte, kazanacağımıza her zamankinden çok inanıyoruz.”
Gülmen ve Özakça hakkında
Nuriye Gülmen Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi'nde kadroluydu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde görevlendirilmişti. İlişiğinin kesilmesi üzerine açtığı davayı kazandı. Selçuk Üniversitesi'de göreve başladıktan bir gün sonra hakkında "FETÖ-PDY (Fetullahçı Terör Örgütü- Paralel Devlet Yapılanması)" iddiasıyla açılan soruşturma gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldı. 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.
Semih Özakça, Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu'nda üç yıldır sınıf öğretmeniydi. 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevden ihraç edildi.
Gülmen 9 Kasım'dan, Özakça 23 Kasım'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde. 11 Mart’ta süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklarını duyurdular. 9 Mart’ta gözaltına alındılar. Açlık grevine gözaltında başladılar. (BK)