AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’a yumruk atarken, saldırı esnasında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç-Koçyiğit’in de kaşı açıldı. Saldırı sonrası Meclis Genel Kurulu’nda konuşan Kılıç-Koçyiğit, zılgıt ve alkışlarla desteklendi.
“Denizlerin, Mazlumların, İbrahimlerin, Hakki Karerlerin ardıllarıyız”
JİNNEWS'ın aktardığına göre siyasi tutsak ve siyasetçilere yanı sıra hak ve hukuk mücadelesi yürütenleri selamlayarak konuşmasına başlayan Kılıç-Koçyiğit, “Yirmi iki yıllık AKP iktidarının özeti nedir?” diye sorarak şöyle devam etti:
“Sözü bitmiş, gidecek menzili kalmayan, her gün bu ülkede yaşanan hukuksuzluklara söz söyleyemeyen, iş veremeyen, ekmek veremeyen, adaleti hiç vermeyen, vermek istemeyen bu AKP iktidarının anladığı tek bir şey var o da mazlumun, masumun, emekçinin, yoksulun, çiftçinin, köylünün sesi olan bu Meclis’teki muhalefet milletvekillerinin sesini kısmak, onlara saldırmak. Ama buradan söyleyelim, bilmediğiniz bir şey var biz Denizlerin, Mazlumların, İbrahimlerin, biz Hakki Karerlerin, biz bu ülkedeki bütün devrimci dinamiklerin ve direnenlerin ardıllarıyız; ne sizin baskınıza ne de sizin zorunuza teslim olmadık, asla olmayacağız.”
“Var olanı uygulamıyorsunuz, yeni anayasayı nasıl yapacaksınız?”
Can Atalay’a dair Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının uygulanmamasına dikkat çeken Kılıç-Koçyiğit, “AYM bir karar verdi, dedi ki: ‘Meclis’in Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürmesi yok hükmündedir.’ “Bunu, yok hükmünde olması kararını, düzeltelim.’ diye çağrı yaptık, umurunuzda mı? Hayır, değil.”
Kılıç-Koçyiğit, iktidara başka bir soru yönelterek devam etti: “Anayasa yapmaktan bahsediyorsunuz, yeni bir anayasayı tartışmaktan bahsediyorsunuz. Ben size sorarım: Var olan, bizim beğenmediğimiz, her gün bizi biçen, her gün bizi cezaevine koyan, her gün bize zulüm uygulayan bu 12 Eylül anayasasını uygulamıyorsunuz ki yeni anayasayı nasıl yapacaksınız?”
“AYM kararları Adalet Bakanlığı'nı bağlamaz diye bir madde var mı?”
Kılıç-Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anayasa madde 153 ne diyor: ‘AYM kararları gerçek ve tüzel kişileri, herkesi bağlar.’ AKP'yi bağlamaz diye bir madde mi var? Mehmet Uçum’u, sarayı bağlamaz diye bir madde var mı? MHP'yi bağlamaz diye bir madde var mı? Bu ülkenin Adalet Bakanlığı’nı yapan, Adalet Bakanlığı’nı bağlamaz diye bir madde var mı? Yok. Herkesi bağlıyor değil mi?”
Kılıç-Koçyiğit, AYM kararlarının yanında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına da uyulmamasını şöyle eleştirdi: “Anayasa madde 90 ‘Usulüne göre yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler iç hukuk hükmündedir. İç hukuk hükmü ile uluslararası hukuk çeliştiğinde uluslararası sözleşmeler geçerlidir.’ diyor. AİHM kararları bağlıyor mu sizi? Bağlamıyor. AİHM’in Sayın Demirtaş, Sayın Yüksekdağ, Sayın Kavala hakkında verdiği kararları uyguluyor musunuz? Uygulamıyorsunuz. Neden? Çünkü siz bir çoğunlukçu rejimi, çünkü siz bir tekçi rejimi, çünkü siz yeni bir faşizmi inşa etmek istiyorsunuz.”
“Gezi'yi, Kobani'yi, IŞİD'e karşı mücadelemizi mahkum etmeye çalışıyorsunuz”
İktidarın yargıyı araçsallaştırdığını ve muhalefetin her türlü hakkını hukukunu yok ettiğini, kumpas davalarıyla cezaevlerine gönderdiğini söyleyen Kılıç-Koçyiğit, şöyle devam etti: “Kumpas davaları üzerinden aslında bu ülkenin onur tarihi olan işte Kobani’yle dayanışmamızı, IŞİD’e karşı mücadelemizi mahkûm etmeye çalışıyorsunuz. Bu ülkenin en büyük sivil itaatsizlik eylemi olan, bu ülkede 81 ilde milyonlarca yurttaşın, sokağa çıkıp ‘Ben bu iktidarın politikalarından razı değilim. Ben bu iktidarın yaşam tarzına karışmasından razı değilim. Ben bu iktidarın baskısına karşı söz söylüyorum diyen milyonlarca Gezi direnişçisinin direnişinden korktuğunuz için işte mahkeme kararlarıyla Gezi’yi mahkûm etmeye çalışıyorsunuz.”
“12 Eylül cuntacılarıyla aynı zihniyetten besleniyorsunuz”
İktidarın 'demokrasi sicilini' hatırlatan Kılıç-Koçyiğit, şunları söyledi: "2015 yılında bu ülkede Türkiye halkları demokrasiye yelken açtı, Türkiye halkları HDP’yi 80 milletvekiliyle parlamentoya gönderdi. Hükûmeti kurdurmadınız ve 1 Kasım sopalı seçimlerini yaptırdınız. O gün bugündür -sizi iktidardan düşürdüğümüz günden beri- düşman hukukunu Kürtlere, HDP’ye ve bu ülkedeki devrimcilere, demokratlara karşı uyguluyorsunuz. Çünkü biz bu tekçi rejime karşı halkların, inançların eşit ve özgür olduğu bir sistemi kendi partimizde inşa ettik, Parlamentoya taşıdık ve Türkiye’nin her halkından, her inancından milletvekili buraya geldi, söz söyledi."
İktidarın yeniden bir 7 Haziran yaşama korkusu sebebiyle baskı uyguladığını ifade eden Kılıç-Koçyiğit, şöyle devam etti: "Bunun için sabah akşam Anayasa'yı yok sayıyorsunuz, darbe üzerine darbe yapıyorsunuz. Darbeyi sadece yapmıyorsunuz; kendiniz yapıyorsunuz, Meclis'i ortak ediyorsunuz, yargıyı da darbenin aparatı hâline getiriyorsunuz. Darbeci bir iktidarsınız, 12 Eylülün devamcısısınız. Zihniyetiniz, kökleriniz Kenan Evren’in zihninde gizli, 12 Eylül cuntacılarıyla aynı zihniyetten besleniyorsunuz."
"En kısa sürede ülkeyi uçurumdan alıp demokrasiyle buluşturacağız"
Kılıç-Koçyiğit konuşmasını bitirirken, "Az kaldı, güneş doğuyor, bu karanlık dağılıyor. Bunun bütün emareleri Türkiye halklarının mücadelesinde gizlidir" dedi. AKP-MHP iktidarını sonlandıracak olan ve ilk seçimde iktidarı "tarihin çöp sepetine" gönderecek olan Türkiye halklarına şöyle seslendi:
"Umudu karartmak yok; dün direndik, bugün direniyoruz ve yarın da bu zulme, bu zulüm politikalarına, bu baskıya karşı hep beraber yan yana, kol kola direneceğiz. Bu ülkeyi çürüttünüz, bu ülkeyi yıkıma götürdünüz, uçuruma götürdünüz ama inanıyorum ki en kısa sürede ülkeyi uçurumdan alıp demokrasiyle buluşturacağız." (NK)