Halkın Hukuk Bürosu, kanserli mahkum Güler Zere'nin affedilebilmesi için Cumhurbaşkanı'nın herhangi bir başvuruya ihtiyaç olmaksızın yetkisini kullanabileceğini, Abdullah Gül'ün sözleriyle kamuoyunu yanılttığını açıkladı.
Gül: "Duyarsız kalamazdık, ama..."
Hürriyet'te Özgür Altuncu'nun haberine göre, Slovakya ziyareti sırasında gazeteci Sedat Ergin'le Gül arasında şu konuşma geçti:
Efendim, kameralar açıkken, insani mülahazalarla ilgili bir konuyu dikkatinize getirmek istiyorum. Biliyorsunuz Güler Zere adlı bir kadın tutuklu var.
Tabii bu duruma duyarsız kalamayız. Ama "Cumhurbaşkanı istediği kişiyi affeder" diye bir şey yok. Önce Cumhurbaşkanı'nın önüne bunun gelmesi lazım. Şimdi ben incelettim. Kanunlarımıza göre, kendilerinin bir müracaatı olacak. Adli Tıp bunu hemen değerlendirecek. Adalet Bakanlığı'na, oradan bize gelecek. Bazı milletvekilleri, bununla ilgili mektup yazanlar oldu. Soru önergesi verenler oldu. Onlara da hep cevap yazdık. Kim ilgileniyorsa, prosedürün tamamlanmasına yardımcı olun diye. Yani, bu şekilde takip ediyoruz.
Siz de yürütmenin başısınız. Adli Tıp'ın hızlandırılması yönünde bir çağrınız, girişiminiz olacak mı?
Yalnız benim bildiğim Adli Tıp'ın geciktirilmesi değil. Ben Adli Tıp'a müracaat edilmiyor biliyorum. Kanunların söylediği şekilde bir talep söz konusu olmadığı için yürümüyor. Ben bu şekilde telkinlerde bulundum. Bu konular bir kurumun onayıyla gelmezse sizin önünüze, suistimale açık olur.
"Anayasa maddesi açık"
Halkın Hukuk Bürosu'ysa, Cumhurbaşkanı'nın Anayasa'nın 104. maddesinde tanımlanan yetkilerinden birinin "Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak" olduğunu, bu yetkinin kullanılması için herhangi bir başvuruya ihtiyaç olmadığını vurguladı; "Güler Zere Cumhurbaşkanının dizlerine mi kapanmalı? Cumhurbaşkanı istediği bu mu?" diye sordu.
Adli Tıp Genel Kurulu dört aydır karar vermiyor
Gül'ün "onayı gerek" dediği Adli Tıp Genel Kurulu, Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nın ve Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) hazırladığı, "tedavisine cezaevinde veya hastanenin mahkum koğuşunda devam edilemez" diyen raporlara karşın, 17 Temmuz'dan beri Zere'yle ilgili "evrak eksikliği" gerekçesiyle karar vermedi.
Hürriyet'in haberine göre, Genel Kurul, yarın (5 Kasım) Zere'nin durumunu görüşmek için yeniden toplanacak.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Genel Kurul'un 42 üyesi hakkında, "öldürmeye teşebbüs, görevi ihmal, görevi kötüye kullanmak" suçlamalarıyla mahkemeye başvurmuştu.
Önceki gün (2 Kasım) Zere'yi Adana'da, tutulduğu Balcalı Hastanesi mahkum koğuşunda ziyaret eden CHP'li milletvekili Ahmet Ersin de bianet'e "Zere ölüm döşeğinde. Ama Adli Tıp ayak sürüyor. Erteleme yetkisi olan Adalet Bakanlığı da Adli Tıp Kurumu'nu bahane ederek ayak sürüyor" demişti. (TK)