Gülay Çetin, dördüncü evre kanser hastası ve Antalya L Tipi Cezaevi'nde, zor koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Çetin, dört yıl bir aydır tutuklu yargılanıyor ve tedavisinin insani koşullarda yapılması için tahliye bekliyor. Ancak, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) yeni yürürlüğe giren 102/2 maddesinden yararlanması için de bir yıl daha beklemesi gerekiyor.
Gülay Çetin, Antalya'da 21 Aralık 2006'da işlediği iddia edilen cinayetten yargılandığı davada Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi kararı usul yönünden bozdu.
İkinci kez görülen davada da, avukatı Süleyman Çalıkuşu, Çetin'in tutuklu bulunduğu hapishanede mide kanserine yakalandığını ve sürekli kontrol altında bulundurulması gerektiğini söyleyerek tahliye talep etti. Çalıkuşu, 28 Ekim 2009 tarihli "Hastanın durumu hayati önem arz etmektedir" yazılı Akdeniz Üniversitesi Heyet Raporu'nu da mahkemeye sundu.
Mahkeme ceza süresinin uzunluğu gerekçesiyle talebi reddetti. Çetin, Ahmet Develier'in ölümüyle sonuçlanan olay nedeniyle yargılanıyor.
ÇHD'den yardım istedi
46 yaşındaki Çetin, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı'dan mektupla yardım istedi.
Çetin mektubunda hastaneye ilk sevk edildiğinde "bir şeyin yok" dendiğini, bu nedenle kanser teşhisinin geç konulduğunu, kanserin vücuduna yayıldığını, yumurtalıklarında metastaz yaptığını yazıyor.
17 Eylül 2010'da Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nden alınan heyet raporu da Çetin'in yazdıklarını doğruluyor.
"Cezaevinden sağ çıkamaz"
Ümmü Gülsüm Çetin bianet'e kardeşinin 27 Nisan 2009'da ameliyat olduğunu, 70 gün hastanenin tecrit odasında kaldığını, Gülay'ın her tuvalete gitmek istediğinde kapıda nöbet bekleyen jandarmadan izin alması gerektiğini ve durumu çok ağır olduğu için bu ihtiyacını bile karşılayamadığını söyledi.
"Tahliye ve tutuksuz yargılanma taleplerimiz reddedildi. Kemoterapi süreci çok zorlu geçti. Tahliye edilmezse, bu koşullarda cezaevinden sağ çıkamaz."
"Sağken aileme kavuşmak istiyorum"
Gülay Çetin, sadece özel mamayla beslenebiliyor. Bu mamaları hapishane idaresi karşılamadığından, kantinde sipariş verip aldırmak zorunda. Bu işlemde de gecikmeler yaşanıyor. Çetin bu haldeyken, hapishane idaresince koğuş temizliğine de zorlandı.
"Benim aileme ve sosyal desteğe ihtiyacım var. Sesimin, çığlığımın duyulmasını istiyorum. Sağken aileme kavuşmak istiyorum."
"Çetin'in kaybedecek vakti yok"
bianet'e konuşan Avukat Çalıkuşu Gülay'ın CMK 102/2 maddesinden yararlanamadığını, kesin hüküm giymediği için Cumhurbaşkanlığı'na tahliye için başvuru yapamadıklarını da açıkladı. (AS/EÖ)