Akşam Gazetesi’de “Başkanlık” tartışması işten çıkarmayla sonuçlandı. Star yazarı Yiğit Bulut’a karşı Akşam yazarı Etyen Mahçupyan’ı savunan Akşam yazarı Gülay Göktürk işten çıkarıldı.
Peki, Mahçupyan ile Bulut arasındaki tartışma nasıl Göktürk’e yansıdı?
Mahçupyan: Başkanlık ekonomiyi düzeltir mi?
Mahçupyan, Aralık ayından beri Akşam’daki köşesinde Başkanlık modeliyle ilgili yazılar yayınlıyordu. Dokuz yazılık seride Mahçupyan Başkanlık sistemi ile parlamenter sistemi tartışıyordu.
Bu bağlamda, Mahçupyan “Eğer parlamenter sistem devam edecekse, bunun anlamı meşru bir AKP ‘tahakkümüne’ razı olunması gerekeceği, muhalefetin istediği türden bir denetleme yapmakta zorlanacağıdır. Sırf bu bile Türkiye’nin başkanlık sistemine geçmesini anlamlı kılabilir” diye yazmış, Başkanlık sisteminin yasama ve yürütmeyi tam anlamıyla ayıracağını öne sürmüştü.
“Başkanlık sistemine zaten geçtik” argümanına karşı çıkan Mahçupyan bu argümanın “Şu anki haliyle aşırı yetkili ve sorumsuz bir cumhurbaşkanı var. Yani eğer ‘diktatör’ olmak istiyorsa Erdoğan açısından en ideal durumdayız! Ancak AKP yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemini de belirsizlikten kurtarıp ‘sağlam bir kazığa’ bağlamak istiyor” demişti.
Mahçupyan 3 Ocak tarihli “Başkanlık ekonomiyi de ‘düzeltir’ mi?” yazısında faiz tartışmalarıyla Başkanlık tartışmasının karıştırılmasını eleştirmiş “İsteyen bugünün dünyasında enflasyonu halledemeyen bir ülkede, merkez bankasının enflasyon hedeflemesi yapmasa bile ülkenin istikrarlı büyüyeceğini sanacak kadar yüzeysel bir bakışa sahip olabilir. Ama herhalde kimsenin bu türden yaklaşımları başkanlık sistemine ‘entegre’ ederek ortaya bir bulamaç çıkarma hakkı olmamalıdır” diye yazmıştı.
Yiğit Bulut: Mahçupyan bir yerlere sızmışlardan
Bunların üzerine Star yazarı Yiğit Bulut ise TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında Mahçupyan’ın 3 Ocak tarihli yazısındaki “İsteyen bugünün dünyasında faizin gerçekten de bilinçli bir kararla düşürülebileceğini sanacak kadar bilgisizce veya sorumsuzca fikir yürütebilir” sözlerini hedef aldı.
Bulut “Bu adam maalesef bir yerlere sızmışlardan bir tanesi” diye nitelendirdiği Mahçupyan’ın Türkiye’yi tehdit ettiğini iddia ederek “Diyor ki; ne kadar bilinçli olursanız olun, ne kadar kararlı olursanız olun, faizi düşüremezsiniz diyor” diye konuştu. “Bunlar küresel cebin beselemeleri” dediği Mahçupyan’ın Başkanlık sistemini tartıştırmak istemediğini öne sürdü.
Göktürk: Mahçupyan pabuç bırakmaz
Bu yayının ardından Akşam yazarı Gülay Göktürk 9 Ocak’ta “Başkanlık bu pespayeliği de ‘düzeltir’ mi?” başlıklı yazıyı kaleme aldı.
Yazısında “Son zamanda bazı şarlatanlar başkanlık sistemini her derde deva bir kocakarı ilacı gibi prezante etmeye koyuldular” diyen Göktürk, “Mahçupyan için sorun yok; o böyle şeylere pabuç bırakmaz. Ama bu McCarthy’ci üslubun söyleyecek sözü olan başkaları üzerinde yaratacağı etkinin de düşünülmesi gerekir. Tartışma platformu daha henüz açılmışken zehirlenmesine, eleştirinin kriminalize edilmesine izin vermemek gerekir. Defalarca yazdım, ama bir kere daha altını çizeyim: Başkanlık sistemi pekâlâ parlamenter sistemden daha iyi bir sistem olabilir. Ama bu, nasıl bir model olduğuna bağlıdır... Ben kendi payıma, bu sistemin - eğer çıkabilecekse - iyi bir modelle çıkması için elimden geleni yapacak, aklıma takılan her soruyu soracak, her eleştirimi ortaya koyacağım. Herkese de bu tip göz korkutmalara gülüp geçmelerini salık veririm” diye yazdı.
Göktürk’ün bu yazısı ve 12 Ocak tarihli bir sonraki yazısı gazetede yayımlandı, ancak gazetecinin işine 13 Ocak’ta son verildi.
Göktürk: Bu kadar toleranssız olduklarını bilmiyordum
İşten çıkarıldığını doğrulayan, yazıyı yazarken bunları göze aldığını ancak bu kadar çabuk sonuç beklemediğini ifade eden Göktürk Medyaradar’a da “Beklemiyordum da. Bu kadar toleransız olduklarını da hiç bilmiyordum. Benim için çok önemli değil de gidişat açısından önemli. Demek ki artık en ufak eleştiriye bile tahammül ve tolerans yok. Bu çok acı, çok da tehlikeli… Bu gidişat gidişat değil” dedi.
Mahçupyan: Oportünist
Mahçupyan ise son yazısı "Oportünist" te isim vermeden şunları söyledi:
"…Bu kişi bir yandan kendi gerçek niyetini gizlemeye çalışırken, çevresini ve olayları da kendi çıkarı doğrultusunda şekillendirme peşinde oluyor… Bu kişiye oportünist deniyor. Karşısındakine nasıl davranacağı tamamen kendisi ile o kişi arasındaki güç dengesi üzerine oturuyor. Eğer bir şekilde ‘astı’ ile muhatapsa otoriter bir yöntem tutturuyor, gücünü her fırsatta gösteriyor ama örneğin eksik bilgi vererek karşısındaki kişinin kendisine bağımlı hale gelmesini sağlıyor. Eş düzeyli kişilerle muhatap olduğunda ne kazanıp ne kaybedeceği muhasebesi yapıyor, karşılıksız bir şey vermemeye çalışıyor, rakiplerini oyun dışına itmek için yalan söyleyebiliyor, fitne sokabiliyor ve manipülasyon yapabiliyor. ‘Üstleri’ ile muhatap olduğunda ise yaltaklanıyor, ‘ne kadar müthişsiniz beyefendi’ klişesi çevresinde bir edebiyat üretiyor, pohpohlamalarını kendisini küçültecek raddeye kadar sürdürmekten gocunmuyor. Giderek müptezelleşmeyi bir zül olarak değil, stratejik bir kazancın gereği olarak sahneye koyuyor…"
Ahmet Hakan: Memlekete hoşgeldin
Tüm bunların ardından, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ise Göktürk ve onunla aynı gün yazılarına son verilen Fehmi Koru ile ilgili şunları yazdı:
“Akşam gazetesi, Gülay Göktürk’le yollarını ayırdı.*
Haberi ilk duyduğumda aklıma gelen ilk üç cümleyi aktarıyorum:
*
- BİR: Yeni Türkiye’yi okuyamayan bir yazar daha gönderildi.
- İKİ: Devrim kendi çocuklarını yemeye başladı.
- ÜÇ: Memlekete hoş geldin Gülay Göktürk.
Fehmi Koru
HABERTÜRK gazetesi, Fehmi Koru ile yollarını ayırdı.
*
Haberi ilk duyduğumda aklıma gelen tek şey şudur:
*
Abdullah Gül yenilince...
Fehmi Koru da yenilmiş sayıldı." (EA)