Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hakkında açılan kapatma davasını değerlendirirken, "Meclis'te bu kadar çoğunluğu olan bir iktidar partisiyle ilgili bu talebin, Türkiye'ye ne kazandıracağını, ne kaybettireceğini çok iyi düşünmek lazım" dedi.
Kapatma davasına karşı AKP'den yapılan açıklamada da "Bir kısım yargı makamları hukuku iktidar mücadelesinin aracı haline getirmemeli. Aksi halde bu tür heveslerden en büyük zararı yargı ve hukuk görecektir" denmişti.
AKP'yi kapatma başvurusu için son sözü Anayasa Mahkemesi söyleyecek. 15 üyeli heyette 11 asil üyeden sekizini eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer atadı. Kapatma için nitelikli çoğunluk lazım; bu da yedi oy demek.
Gül: Türkiye'nin çıkarlarını düşünürüm
Gül, kapatma davasını "11. İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Zirvesi" için bulunduğu Senegal'in başkenti Dakar'da öğrendi. "Bu konuları burada konuşursak, buraya geliş sebebimiz tamamen gölgelenir ve gider" diyen Gül, bir gazetecinin, "Siz, daha önce, bu süreci muhalefetteyken başka bir partide yaşamıştınız, çok daha sıcak halde..." demesi üzerine, şöyle konuştu:
"Kesinlikle böyle bir karşılaştırma söz konusu olamaz. Ben şu anda siyaset üstü bir insanım. Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü temsil ediyorum ve Türkiye'nin kısa, orta, uzun vadeli çıkarlarını düşünürüm."
Sancar: Cumhurbaşkanı davadan etkilenmez
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar, NTV’de AK Parti’ye açılan kapatma davasını değerlendirdi. Sancar, Başsavcı’nın Gül için de siyaset yasağı istemesinin yargılanması anlamına gelmeyeceğini, siyasetten yasaklansa da, cumhurbaşkanı konumunun bundan etkilenmeyeceğini söyledi.
Kapatma talebine tepkiler
Mustafa Özyürek (CHP): İktidar partisinin bu duruma düşmesi talihsizlik. Partilerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz, ancak yürürlükteki yasalara göre, bir parti suç işlemişse, Başsavcı da görevini yapmak durumunda. AKP'nin, laiklik ilkesini yok sayma veya kendi anlayışına göre yorumlayıp uygulama davranışı vardı.
Osman Çakır (MHP): Kurum ve kuralların işletilmesi neticesinde Anayasa'ya, kanunlara göre de yanlış bir şey yapılıyorsa gereğinin yerine getirilmesi lazım. Aksi, kanunlara karşı çıkmak olur. Ama çok da dikkatli değerlendirmek lazım. Bu da yargıya düşen görev.
Selahattin Demirtaş (DTP): Yüzde 47 oyla iktidara gelen, içinden cumhurbaşkanı çıkarmış bir partinin kapatılma girişimi, demokrasi tarihine talihsiz bir olay olarak geçecek. AKP'ye açılan dava da DTP'ye açılan dava gibi, ideolojik amaçlarla açıldı. AKP hakkında, "Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" iddiasıyla kapatılma davası açılıyor. Böyle olsa bile, bu kapatma gerekçesi yapılamaz.
Osman Özçelik (DTP): Tuhaf bir ülke burası. AKP bile olsa bir siyasi partinin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. DTP kapatılsın diye çağrıda bulunacaksınız ama yarın sizin de başınıza gelebiliyormuş. DTP'ye açılan dava ne kadar yanlışsa AKP'ye açılan dava da o kadar yanlış. (GG)
* Haberi Radikal ve NTV'den derledik.