Türkiye Barış Meclisi sözcülerinden Ayhan Bilgen "Kamuoyunun sandığının aksine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kürt sorununda siyasi çözüm için yeterince inisiyatif üstlenmeyeceğini ortaya koydu" diyor.
Gül 8 Ocak'ta Beyaz Saray'da Bush'la görüştü ve ardından birlikte yaptıkları basın toplantısında "PKK El-Kaide gibidir, tüm barışseverlerin ortak düşmanıdır" mesajı verdiler. Bush'un bir "barışsever" olduğunu bu kadar geç keşfettiğimize de şaşırdık hatta. Üstelik Gül'ün demecine göre Türkiye'ye "PKK'yle mücadelede" karşılıksız destek veriyordu. Bu görüşmeden çıkan bir diğer önemli sonucu da Gül bugün açıkladı: "Herhangi bir siyasi çözüm söz konusu değil."
"Silahlı örgütle mücadele meşru kılındı, peki parti ve gazete kapatmalar?"
Bilgen bu tabloyu bianet'e yorumladı; "Başbakan da Cumhurbaşkanı da uluslararası kamuoyunda silahlı örgütle mücadelenin gerekçelerini meşru kılacak argümanlara Diyarbakır'daki patlamayla birlikte daha da güçlü bir biçimde sahipler" dedi. Ancak DTP'ye açılan kapatma davasını ve Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasını kast ederek "Meclis'te bir partinin kapatılması ya da bir gazetenin sürekli kapatılmasını izah etmek zorundadırlar" diye ekledi.
Bilgen "Hükümet Meclis'te grubu olan bir partiyi kapatmayı, gazete kapatmalarını da aynı konseptin parçası olarak görüyorsa, o zaman ifade özgürlüğünün, AB reformlarıyla ilgili söylemin hiçbir karşılığı olmadığını göreceğiz" diye konuştu.
"Operasyon zorla yapılmış havası estirdiler"
"Başından itibaren Erdoğan'ın bireysel olarak operasyon hazırlıklarıyla birlikte af gibi bir takım tartışmaları kamuoyuna taşıması, sadece kamuoyunun yanıltılmasına neden oldu. Sorunun barışçı yöntemlerle çözümü yönünde bir irade sergiliyor gibi gözükerek, genel olarak demokratik çevrelerin, özelde de Kürt kamuoyunun tepkisi azaltıldı. Sanki operasyon istenmiyormuş ama mecburen yapmak zorunda kalınmış gibi bir izlenim verilmesi, uluslararası kamuoyunu da etkileyecek bir propaganda olarak gerçekleşti."
Bilgen "Türkiye'nin bugüne kadar bilineni tekrarladığını, şimdiye kadar defalarca denediği ama hiçbir sonuç alamadığı yöntemle sorunu bastırma ve askeri yöntemlerle halının altına süpürme yolunu tercih ettiğini" söyledi.
Bilgen "[AKP'nin] ABD'yle ve askeri bürokrasiyle ilişkiler açısından, bir taraftan elini kuvvetlendiren, bir yandan da uyumlu çalışma görüntüsü veren bir alan oluşturduğuna" dikkat çekti. (NZ/TK)