Sivil havacılık, tekstil ve denicilik sektöründe grev kararları çıkarken, kamu çalışanları da toplu görüşmelere başladı. Görüşmelere katılmayan, "toplu sözleşme" isteyen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) da grev çağrısı yaptı.
Sosyolog Hakan Koçak ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) eski Eğitim Uzmanı Tonguç Çoban, emekçilerin yaşadığı hareketlenmenin dönemsel olduğunu fakat tabana yayılacak bir örgütlenme çabasıyla bunun bir dalgaya dönüşebileceğini söyledi.
Havacılık, tekstil ve denizcilik sektöründe grevler
11 bin 500 işçiyi ilgilendiren sözleşme için Hava-İş'le THY bu gün son kez görüşecek, uzlaşma görünmüyor. Türkiye Denizciler Sendikası (TDS), Denizcilik İşletmeleri'ne bağlı limanlarda çalışan 700 işçi için toplusözleşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığını ve grev kararı aldıklarını açıkladı.
Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayicileri Sendikası (TEKSİF), 20 iş yerinde grev kararı almıştı. İşçiler Söktaş, Narin Tekstil, Yünsa, Levis, Saray Halı, Kasar ve Dual, Pisa Tekstil, Altınyıldız, Bahariye, Kordsa ve Vakko’da 10 Eylülde greve çıkacak. Öz İplik-İş Sendikası da, 5 bin kişiyi kapsayan POLİTEKS Tekstil AŞ, Bischoof Roja AŞ, Birlik Mensucat AŞ, YATAŞ Yatak ve Yorgan AŞ, SÜNTAŞ Sünger ve Yatak AŞ iş yerlerinde grev ilan etti. Tekstil İşçileri Sendikası TEKSTİL, aralarında BOSSA AŞ’ye bağlı iş yerlerinin bulunduğu 7 iş yerinde yaklaşık 5 bin işçi adına grev kararı aldı.
"Grevin sembolik anlamı da var"
Koçak, Sivil Havacılık Sendikası'nın (Hava-İş) Türk Hava Yolları'yla (THY) görüşmelerde talepleri karşılanmayınca greve gitme kararlılığını göstermesinin önemli olduğunu vurguladı.
"Bu tip hareketlerin sembolik bir anlamı da var. Sözleşme süreçleri seçim dolyısıyla erteleniyordu. 22 Temmuz'da AKP beklenmedik bir başarı gösterince şimdi herkes elindeki kozu oynuyor. Çalışanların tepkili olmasının bir nedeni de AKP'nin artan kadrolaşma çabaları."
"Yerelde örgütleneme gerekli"
Koçak bu işçi hareketlerinin büyük bir dalgaya dönüşmesinin nesnel koşullarının olmadığını düşünüyor.
"Seçim sonuçları 'herkes halinden memnun' diye yorumlandı. Geniş işçi kitleleri de AKP'ye oy verdi. Yine de işçilerin bu seçimiyle sınıfsal çıkarlarının uyuşmadığını görüyoruz; talepleri karşılanmayan işçiler de rahatsızlığını hareketlenerek ortaya koyuyor."
Türk-İş'in hükümetle uyumlu bir çizgiye geldiğini belirten Koçak grev süreçlerinin sendikaların konfederasyon merkezine itirazı olarak da görülmesi gerektiğini söyledi.
"Şube düzeyinde arayışlar var. Yerel platformlar oluşturulabilir. ‘89 baharı işçi hareketinde de asıl motive edici güç yerel platformlar olmuştu."
"Emekçiler üzerinde baskı artacak"
Çoban da Hava-İş'teki direnişin diğer sektörleri ne kadar etkileyebileceğini henüz göremediğini belirtti.
"Türkiye’de ekonominin yükselişte olduğu söylenen bir dönemde işsizliğin azalmaması,ücret seviyelerinin düşük olması, özel sektörün çalışma koşullarında iyileşme olmaması ciddi bir baskı oluşturuyor."
Çoban şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz dönemde tüm çalışanları ortak olarak ilgilendiren sosyal güvenlik gibi konularda hükümet istediklerini tam yapamadı. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle neo-liberal dönüşüm hızlanacak. Bu da çalışanların tepkisini arttırabilir. Sendikal bilinci geri kalmış toplumsal kesimlerde iyi bir bilinçlendirme çalışması yapmak gerek.(NK/EÜ)