* Fotoğraf: api.ndla.no.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27), 6-18 Kasım tarihleri arasında Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenecek.
Dünyanın en büyük iklim krizi konferansının en önemli gündem maddesi ise gelişmiş (zengin) ülkelerin iklim krizindeki sorumluluklarını kabul ederek az gelişmiş ülkelere iklim tazminatı ödemesi. Yani yoksul ülkelerin, iklim felaketleri nedeniyle ortaya çıkan kayıp ve zararlarının gelişmiş ülkeler tarafından karşılanması.
Konferansa dair tartışmalar sürerken, bir açıklama da İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg'den geldi. Thunberg, konferansın yeşil yıkama (greenwashing) için bir fırsata dönüşeceğinden endişelendiği için COP27'ye katılmayacağını duyurdu.
"Sistem aynı"
Thunberg, son kitabı The Climate Book'un (İklim Kitabı) Londra'daki lansmanında esnasında, COP27'ye katılmamak için birçok nedeni olduğunu söyledi.
"İklim konferansları (COP) esasen, liderler ve iktidardakiler tarafından birçok farklı yeşil yıkama yöntemini kullanarak dikkat çekmek için bir fırsat olarak kullanılıyor," diyen Thunberg, COP konferanslarının "sistemi değiştirmeyi amaçlamadığını" ve esasen kademeli bir ilerlemeyi teşvik ettiğini söyledi.
Thunberg daha önce de Mısır'daki "düşünce suçluları" ile dayanışmak için sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunmuştu.
TIKLAYIN - COP27 yaklaşırken | Tartışmalar, itirazlar, Mısır'daki hak ihlalleri
Yeşil yıkama nedir?Yeşil yıkama (greenwashing, yeşil aklama, yeşile boyama) ilk kez 1986'da Jay Westerfield tarafından kullanıldı. Westerfield bu kavramı bazı otellerin, konuklarına banyo havlularını çevreye olan etkilerini azaltmak için tekrar kullanmayı önerirken aslında başka hiçbir adım atmadıklarını ve asıl amaçlarının çamaşır yıkama masrafını azaltmak olduğunu görünce gündeme getirdi. |
* Kaynak: Yeşil Gazete, İklim Haber, Anadolu Ajansı.
(TY)