Sahra Wagenknecht ile birlikte Bundetag'daki 10 milletvekilinin de Pazartesi günü bir basın açıklamasıyla Sol Parti'den (Die Linke) ayrıldıklarını ilan etmeleri, partide süre giden tartışmayı sonlandırsa da Die Linke ile "Sahra Wagenknecht İttifakı" arasında daha sert bir tartışma başlattı.
ALMANYA SOLUNDA KRİZ
Die Linke bölündü: "Sahra Wagenknecht İttifakı" 10 vekille ayrıldı
Die Linke'nin kurucularından, Doğu Almanya'daki dönüşümü başlatan Demokratik Sosyalizm Partisi'nin son Genel Başkanı ve önceki Die Linke Meclis Grubu Başkanı Gregor Gysi, Wagenknecht İttifakı'nın çıkışını "korkaklık" ve "ahlak dışı davranış" olarak suçladı. Gysi bu suçlamada yalnız değil, aynı eleştiriyi paylaşan ve gidişattan rahatsız epeyce sol siyasetçi var.
Almanya'nın ve Avrupa'nın en yaygın okur kitlesine sahip haftalık siyasi dergi Der Spiegel'in sorularını yanıtlayan Gysi, Sahra Wagenknecht'in partiden ayrılma ve yeni bir parti kurma duyurusuna sert eleştiriler yöneletti. "Bir parti varoluşsal bir kriz içindeyken ayrılmak korkaklıktır." dedi. "Eğer [parti] hükümeti devralma aşamasında olsaydı, ne ala. Ama bu durumda?..."
Partiden ayrılan vekilliği de bırakmalı
Wagenknecht'inde aralarında olduğu on milletvekili Sol Parti'den ayrıldıktan sonra da Bundestag'daki sandalyelerini koruyacaklarını duyurdular. Wagenknecht'le birlikte partiden ayrılanlar arasında Amira Mohamed Ali, Christian Leye, Ali Al-Dailami, Sevim Dagdelen, Klaus Ernst, Andrej Hunko, Zaklin Nastic, Jessica Tatti ve Alexander Ulrich de var. Amira Mohamed Ali partinin eski Grup Başkanlarından, Klaus Ernst 2010'da Gesine Lötzsch ile birlikte partinin eş başkanlığını yürütmüştü, Sevim Dağdelen Türkiye Kökenli Die Linke'nin dış ilişkilerinde çalışmış tanınan bir siyasetçi. Andrej Hunko, Kürt Sorunu ve Rusya konusunda öne çıkan milletvekillerinden.
Die Linke liderliği ve parlamento grubu başkanlığı, partiden ayrılanlardan Bundestag'daki vekilliklerinden de ayrılmalarını istiyor.
Gysi "Partiden ayrılmak ama Bundestag'da kalmak isteyen milletvekilleri bir ahlaki kusur içindeler," diyor. "Sol Parti'ye yönelttikleri eleştiriler, şimdi elden bırakmak istemedikleri vekillikler için koşuştururlarken de söyledikleri şeylerdi."
Die Linke'nin kıdemli politikacısı, "[gidenlerin] vekilliği sürdürmek istemelerinin ilk nedeni, Alman Bundestag'ı üyeleri olarak kalırlarsa yeni partiyi daha kolay kurabileceklerine inanmalarıdır." diyor. "İkinci nedense vekillik maaşını elde tutmak."
Gysi, bütün olan bitenden sonra partisine kendisine çeki düzen verme çağrısında bulunuyor: "Die Linke olarak her şeye baştan başlamamız ve işçilere, emekçilere ve sendikalara daha yakın olmamız, asıl önemli olan şeye odaklanmamız gerek."
"Hırsızlık"
Partinin ve parlamento grubunun liderleri de Wagenknecht grubunun istifasına ve milletvekilliğinden de istifa çağrısını reddetmesine öfeyle karşılık veriyor. Partinin Meclis grubu lideri Dietmar Bartsch Wagenknecht Grubu'nun parlamentoda kalmaya yönelik tutumlarına "sırası geldiğinde" karar vereceğini söyledi.
Sol Parti'nin doğrudan seçilmiş milletvekilleri Gesine Lötzsch ve Sören Pellmann, Wagenknecht grubunu Partinin desteğiyle geldikleri Bundestag'daki sandalyelerini bırakmama ısrarları dolayısıyla "son derece ahlak dışı 'hırsızlık'" ile suçladılar.
"Sorumsuzluk"
Parti lideri Martin Schirdewan, Wagenknecht Grubu'nun ayrılarak Die Linke Meclis Grubunun varlığını tehlikeye atmasını ve bu nedenle 100'den fazla grup çalışanını işlerinden olma riskiyle karşı karşıya bırakmasını "gerçek bir karmaşa" olarak niteledi. Schirdewan bir TV söyleşisinde Wagenknecht grubunun ayrılmasının solun sosyal adalet ve dayanışmanın partisi olma özelliğinin daha belirginleşmesi için bir fırsat olabileceğini dile getirdi. Ancak atılan adımı "sorumsuzluk" olarak niteledi.
(AEK)