Greenpeace Akdeniz başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere her bir devlet kurumunu sorumluluk almaya ve kapsamlı adımlar atmaya çağıran yeni kampanyasını duyurdu.
“Sahiller hepimizin” başlıklı kampanya, sahillerin özel izinlerle güvenlik duvarlarının arkasına kapatılmasına karşı harekete geçmeye çağırıyor.
Toplam 8 bin 333 kilometrelik bir sahil şeridine sahip Türkiye’nin farklı bölgelerinde halka açık olması gereken pek çok nokta erişime kapalı durumda. Başta otel projeleri olmak üzere özel izinlerle sahillere erişimde ciddi engeller oluşturuluyor.
Anayasa’nın 43. Maddesi “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” derken 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nda paralel şekilde “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” maddesi yer alıyor.
“Sahiller hepimizin”
Greenpeace Akdeniz, sahillerde çevre tahribatının da altını çizerek açıkladığı kampanyasının özellikle Türkiye’de ekonomik eşitsizliklerin derinleştiği bu dönemde, sahiller gibi kamusal alanların herkesin erişimine açılmasını, sosyal adaletin sağlanması açısından kritik bir başlangıç noktası olarak tarif ediyor. Greenpeace Akdeniz ayrıca Türkiye’nin dört bir yanında yükselen çağrılara destek vererek, farklı örgüt ve inisiyatiflerle işbirliği içerisinde sahillerin çevre koruma ilkesine uygun şekilde adil erişime açılmasını talep ediyor.
Greenpeace Akdeniz Sosyal Politikalar Proje Sorumlusu Elif Şenyurt, konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi:
“Sahil bölgelerindeki kâr odaklı yatırımlar sadece kıyıların ekolojik yapısını bozmakla kalmıyor, sahillere özgür ve eşit bir şekilde erişimin kısıtlanmasına da sebep oluyor. Bu alanda güçlü yasal düzenlemelere sahip olsak dahi bu yıkımı yönlendiren politik ve ekonomik faktörleri işaret ederek insanlara ve çevreye fayda sağlayacak çözümler için kapsamlı bir çalışma yürütüyoruz. Kıyı Kanunu gereğince belirtilen ‘kıyılar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır, özel mülkiyet konusu olamaz’ hükmüne uygun bir şekilde sahil bölgelerindeki işgallerin son bulmasını için bakanlığa sesleniyoruz. Kamusal müşterekler toplumun belirli kesimlerine sağlanan ayrıcalıklarla özelleştirilemez, sahiller hepimizin!”
Kampanyayla ilgili detaylı bilgi için tıklayın. (TY)