ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen hafta Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı alması tartışılmaya devam ederken Türkiye de geçen sene imzaladığı anlaşmayı halen onaylamadı.
Greenpeace İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Avukat Deniz Bayram, “Türkiye, ABD’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çıkmasını bahane göstererek, henüz etkili adımlar atmadığı anlaşma için ayak dirememeli, adını tarihin doğru tarafındaki ülkeler arasına yazdırmalı” dedi.
Trump, kampanya döneminde sözünü verdiği şekilde ABD'yi, iklim değişikliğiyle mücadeleyi amaçlayan ve geçen yıl imzalanan uluslararası anlaşmadan geri çektiğini açıklamıştı.
Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğine karşı sıcaklık artışının 2 derece ile sınırlandırılmasını ve 1,5 derece için de çaba harcanmasını amaçlıyor.
Binpınar: Bu şartlarda onaylamayı düşünmüyoruz
Türkiye anlaşmayı imzaladı ancak yürürlüğe sokmadı.
Bugün Habertürk'te çıkan haberde Türkiye'nin Paris Anlaşması onay sürecini askıya aldığı iddia edildi. Türkiye'nin İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Mehmet Emin Binpınar, twitter üzerinden bu konu kendisine sorulunca "Meclisten geçirmediğimiz ve onaylamayı bu şartlarda düşünmediğimiz bir anlaşmayı nasıl askıya alalım" demekle yetindi.
Meclisten geçirmediğimiz ve onaylamayı bu şartlarda düşünmediğimiz bir anlaşmayı nasıl askıya alalım..
— Mehmet Emin Birpinar (@Mbirpinar) 5 Haziran 2017
Yeşil İklim Fonu'nu şart koşuyor
Deniz Bayram, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nın imzalandığı ilk günden beri "Yeşil İklim Fonu"ndan pay alma şartını koştuğuna ve anlaşmayı onaylamayarak taraf olma yükümlülüklerini üstlenmediğine dikkat çekti.
Yeşil İklim Fonu, gelişmiş olan ülkelerin gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğine uyum ve azaltım için maddi destek sağlamasını amaçlıyor.
Bayram şöyle devam etti:
“Türkiye gerçekçi bir sera gazı emisyon azaltım taahhüdünde bulunmadığı gibi kömüre dayalı enerji politikalarına ağırlık vererek iklim değişikliği ile mücadelede çoktan geride kalan ülkeler arasında yerini almıştır. Türkiye bu noktada, ABD’nin anlaşmadan çıkmasını bahane göstererek henüz etkili adımlar atmadığı anlaşma için ayak dirememeli. Sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyelini hayata geçirerek, enerji verimliliğini gözetmeli; adını tarihin doğru tarafında öncü ülkeler arasına yazdırmalıdır.”
Mücadeleyi gerileten adımlar
Türkiye’nin mevcut durumda iklim değişikliği ile mücadelede dünyadaki gelişmelerin tam aksi yönünde politikalar uyguladığının altını çizen Bayram, Türkiye’nin son dönemde iklim değişikliği ile mücadeleyi gerileten adımlarını da şöyle sıraladı:
Kömür projelerine sağlanan teşvik;
* “Stratejik Çevresel Etki Değerlendirmesi” yükümlülüğünün enerji projeleri için 2023 yılına kadar ertelenmesi;
* Enerji verimliliği hakkında yasal yükümlülüklerin 2021 yılına kadar ertelenmesi;
* Yenilenebilir enerji politikaları alanında etkili stratejilerin hazırlanmaması ve uygulanmaması;
* Endüstri tesislerinin sera gazı emisyonlarına ilişkin envanterlerini sunması ile ilgili yükümlülüklerini iki yıldır ertelenmesi.
TIKLAYIN - PARİS İKLİM ANLAŞMASI'NDA MERAK EDİLENLER Paris Anlaşması hakkındaFransa’nın başkenti 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) iklim değişikliği ile mücadele konusunda tüm dünyanın beraber harekete geçeceği bir anlaşma metni imzalandı. 195 ülkenin delegesinin desteği ile imzalanan anlaşmanın en önemli hedefi, iklim değişikliğini 2100’de sanayi öncesi döneme göre 1.5 derece ile sınırlandırmak. Bu da her ülkenin BM’ye sunduğu 2030’a kadarki sera gazı emisyon hedeflerini sunan ulusal katkı niyet hedefleri INDC (Intended Nationally Determined Contributions) ile mümkün olacak. Türkiye, ulusal katkı hedefini 2030’a kadar sera gazı emisyonunu olası büyüme senaryosu üzerinden yüzde 21 azaltmak olarak açıkladı. Paris Anlaşması, tüm AB üyeleri, Hindistan ve Çin dahil 147 ülkede onaylandı. Türkiye anlaşmayı imzaladı ancak hala yürürlüğe sokmadı. |