Bu yasa kapsamı dışında kalan çocuk işçilereyse Borçlar ve Umumi Hıfzısıhha Yasaları uygulanıyor. Fakat bu yasalar, asgari çalışma yaşı ve çalışma süreleri açısından çocukları daha az koruyor ve ayrıntılı düzenlemeler içermiyor.
Bu açıdan bakınca, İş Yasasının güvencesinden yararlanamayan çocuk işçilerin durumu, Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırılık oluşturuyor.
Aynı şekilde, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) çocuk işçiliğini düzenleyen 32. maddesine ve tüm sektörlerde asgari çalışma yaşının 15 olarak düzenlenmesini öngören 132 sayılı ILO Sözleşmesi'ne de aykırılık da söz konusu.
Türkiye bu nedenle, Avrupa Sosyal Şartı'nın, çocukların ve gençlerin korunma hakkını düzenleyen 7. maddesinin asgari çalışma yaşına ilişkin hükmüne çekince koydu.
Çocuğun,sağlığına, güvenliğine, fiziksel, zihinsel, psikolojik ve ahlaki gelişimine zarar vermeyecek, eğitimini engellemeyecek işlerde çalıştırılması İş Yasasınca düzenlenmiştir.
Çocuk emeğine ilişkin hukuki düzenlemeler üç kategoriye ayrılabilir: İlkinde çocukların asgari çalışma yaşı belirlenirken değişik yaşlardaki çocukların günlük ve haftalık maksimum çalışma süreleri belirlenmektedir.
Bu süreler, okulun tatilde olup olmamasına göre değişebilmektedir. Gece çalışma yasağı, haftalık ve yıllık izinler düzenlenmektedir.
Türkiye'de mevzuat
Türk iş mevzuatında, 15 yaşını doldurmamış çocukların çalışması yasaktır.
14 yaşını doldurmuş ve ilköğretimini tamamlamış çocuklar, gelişimlerine zarar vermemesi şartıyla hafif işlerde çalışabilirler; eğitimlerine devam ediyorlarsa yaptıkları iş okullarına devam etmelerine engel olmamalıdır.
Temel eğitimini tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuz beş saatten fazla olamaz. Ancak, 15 yaşını tamamlamış çocuklar için bu süre sekiz ve haftada kırk saate kadar arttırılabilir.
Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde iki saat ve haftada 10 saat olabilir.
İki saatten az, dört saatten fazla olan işlerde yarım saat, dört saatten yedi buçuk saate kadar olan işlerde bir saat ara dinlenmesi verilmesi zorunludur.
Çocuk ve genç işçiler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırılmazlar. Hafta tatili izinleri, kesintisiz 40 saatten az olamaz. Bugünlere ilişkin ücretler, bir iş karşılığı olmaksızın ödenir.
İkinci kategori, belirli bir yaşa kadar zorunlu eğitimi düzenlemektedir. Zorunlu eğitim, çocuğun erken bir yaşta çalıştırılmasının önlenmesinde etkendir.
138 Sayılı ILO Asgari Yaş Sözleşmesine uygun olarak ilköğretim kurumlarından mezun olma yaşı ile asgari çalışma yaşı uyumlu bir hale getirilmiştir.
İlköğrenim çağında olup da mecburi ilköğretim kurumlarına devam etmeyenlerin, hiçbir resmi ve özel iş yerinde veya her ne suretle olursa olsun çalışmayı gerektiren başka yerlerde ücretli veya ücretsiz çalıştırılamazlar.(İlköğretim ve Eğitim Yasası md.59)
Mecburi ilköğretim çağı, 6-14 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ, çocuğun beş yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlar, 14 yaşını bitirip 15 yaşına girdiği yılın, öğretim yılı sonunda biter.(İEY md.2)
Üçüncü kategori ise, çocuk emeğinde doğrudan sağlık ve güvenlikle ilgilidir ve özellikle "tehlikeli işi" yasaklamaktadır.
Tehlikeli işin genel bir yasaklamaya gidilmeden genişletilebilecek bir şekilde listelenmesi, bu konuda özenli bir düzenleme yapıldığını göstermektedir. 16 yaşından küçüklerin, ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması yasaklanmıştır.
Türkiye'nin taraf olduğu, 182 sayılı Sözleşmenin 3/d. maddesi, çocukların işçi sağlığı ve güvenliğine ters düşecek koşullarda çalıştırılmasını yasaklamaktadır.
Bu maddeye göre doğası ve gerçekleştirildiği koşullar itibarı ile çocukların sağlık, güvenlik ve ahlaki gelişmeleri açısından zararlı olan işler kötü şartlardaki çocuk işçiliğinin kapsamına girmektedir.
Sözleşmenin 4. maddesine göre, madde 3/d'de belirtilen isim türleri ulusal mevzuat veya düzenlemeler ya da yetkili makam tarafından ilgili işçi ve işveren kuruluşlarına danıştıktan sonra, ilgili uluslar arası standartlar, En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliği Tavsiye Kararının 3. ve 4. paragrafları dikkate alınarak belirlenir.
Söz konusu 190 sayılı Tavsiye Kararına göre, 182 sayılı Sözleşmenin 3/d maddesinde belirtilen işler somutlaştırılırken aşağıdaki belirtilen işlerin kapsamında olup olmadığı dikkate alınacaktır.
* Çocukların, fiziki, psikolojik veya cinsel yönden istismarla karşılaştığı işler,
* Yeraltında, sualtında, tehlikeli yükseklikte veya dar alanda görülen işler,
* Tehlikeli donanım, makine ve araçlarla çalıştırılmasına veya ağır yük taşınmasına bağlı işler,
* Çocukların tehlikeli maddeler, sağlığa zararlı ısı, gürültü veya titreşimle karşılaştığı sağlıksız çevrede görülen işler,
* Uzun süreli veya gece boyunca çalışma veya çocuğun haksız yere işverenin işyerinde kalmaya zorlanması gibi çok ağır şartlarda yapılan işler
Türk iş mevzuatı, 182 sayılı Sözleşmeye ve 190 sayılı Tavsiye kararına uygundur.
Pek çok durumda, çocuğun ahlakının korunması, çocukların gece kulüplerinde çalışmalarının, çocuk pornografisinin veya çocuklara alkol satışının yasaklanması ile sınırlandırılmıştır.
Pratiğe ilişkin yeterli bilgi yok
Çocuk işçiliğinin artmakta mı azalmakta mı olduğu ancak ulusal düzeyde, güvenilir ve kıyaslanabilir istatistik bilginin varlığı sayesinde anlaşılabilir.
Elimizde olan en kapsamlı ve taze veriler, Çocuk İşçiliğinin Sona erdirilmesi Uluslar arası Programı kapsamında yürütülmüş 1994 ve 1999 yıllarına ait Çocuk İşgücü Anketinin sonuçlarıdır ki bu anketler kayıt dışı istihdamı kapsamamaktadır.
Dünya Bankasının, bu yıl açıkladığı bir rapora göre, Türkiye'de kayıt dışı istihdam, mevcut istihdamın yüzde 51'ini oluşturuyor. Bu sonuçlarla, duruma ilişkin oldukça sınırlı bir görüş oluşturulabilir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş İstanbul Grup Başkanı Dilsat Paya, konfeksiyon ve deri işçiliği gibi hafif işkollarının yanı sıra sanayi ve ağır işçilikte de çalışan çocuklar bulunduğunu, bu çocukları çalıştıran işyerlerinin yüzde 90'dan fazlasının da kayıt dışı olması nedeniyle kontrol edilemediğini belirtiyor.
Bu çocukların, göç nedeniyle geldikleri ve çok çocuklu aile üyeleri olduğu, işe başlama yaşlarının dokuz olduğu ve çalışmak zorunda oldukları tespit edilmiştir. (EÜ/BB)
* Kaynak: FORASTİERİ Valentina, ROSELAERS Frans, Children At Work, Health & Safety Risks, International Labour, Office Bureau, 2002 sf: 3-5
Cumhuriyet Gazetesi, 17 Nisan 2000, "Çocuk işçilerin çoğu kayıt dışı"
* Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) 32. Maddesi şöyle:
"1. Taraf Devletler, çocuğun, ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma hakkını kabul ederler.
2. Taraf Devletler, bu maddenin uygulamaya konulmasını sağlamak için yasal, idari, toplumsal ve eğitsel her önlemi alırlar. Bu amaçlar ve öteki uluslararası belgelerin ilgili hükümleri gözönünde tutularak, Taraf Devletler özellikle şu önlemleri alırlar:
a) İşe kabul için bir ya da birden çok asgari yaş sınırı tespit ederler;
b) Çalışmanın saat olarak süresi ve koşullarına ilişkin uygun düzenlemeleri yaparlar.
c) Bu maddenin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için ceza veya başka uygun yaptırımlar öngörürler".