* Fotoğraf: Twitter
Dün Milas'ta yapılan Zeytin Hasadı Şenliğine Yeniköy-Kemerköy Termik santrallerinin sponsor olmasını protesto ettiği için gözaltına alınan İkizköy Çevre Komitesinden Deniz Gümüşel bu sabah ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlaması ile bir gün gözaltında tutulan Deniz Gümüşel, Milas Güvenlik Şube Müdürlüğünde verdiği ifadede "tek yaptığım bilimsel gerçekler çerçevesinde kömürün zeytinciliğe ve halk sağlığına yaptığı olumsuz etkileri söylemektir" dedi.
İfadesinde, Muğla genelinde bulunan termik santraller yüzünden son 40 yılda 45 bin insanın erken yaşta öldüğünü belirten Gümüşel, "Festivale sponsor olan YK Enerji adlı şirket hale İkizköy'de köylülerin zeytinliklerini almaya çalışıyor. Bu zeytinlikleri alınca 35 bin zeytin ağacını kesecek. Zeytinleri keserek maden alanı açan bir şirket zeytin festivaline sponsor oluyor. Milas Kaymakamına kaymakamlığın zeytin festivalini düzenleyecek gücünün olup olmadığını sordum. Bu yapılanın şirketin adının temizlenmesi olduğunu söyledim" diye konuştu.
“Zeytinimizden, toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz”
Gümüşel'in serbest bırakılmasını festivalin yapıldığı alanda halay çekerek kutlayan İkizköylüler, "Ne zeytinimizden ne Akbelen ormanından vazgeçeceğiz" dedi.
Köylülerden Nejla Işık şunları söyledi:
“Zeytinlerimizi, ormanımızı savunan, doğamızı savunan Deniz arkadaşımızı gözaltına aldılar. Sabaha kadar uyumadık. Zeytinleri yıkıp, yok eden bir şirket bu festivalin sponsorluğunu yapamaz. Buna aklımız almıyor ve izin vermeyeceğiz. 35 bin zeytin ağacımızı yok eden ve Akbelen ormanına göz diken Limak İÇTAŞ ortakılğnını yaptığı sponsorluğunu kabul etmiyoruz Toprağımızdan, zeytinimizden, ormanımızdan, denizimizden vazgeçmiyoruz.”
Gümüşel: Buna yeşil yıkama deniyor
Gözaltının ardından Evrensel’den Özer Akdemir’e konuşan Deniz Gümüşel ise 40 yıldır Muğla'da kömürün ciddi bir hegemonyası olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bunu da farklı farklı araçlarla tesis ediliyor. Bunlardan birinin tanıklığın yaptık dün. Belki yüz binlerce zeytin ağacının katledilmesinden sorumlu olan kömür madenlerinin ve termik santralin sahibi bir şirket zeytin festivaline sponsorluk yapılıyor. Buna yeşil yıkama deniyor. Şirketin adını temize çıkarmak için Milas Kaymakamlığı, Belediye, Ticaret Odası elbirliği yapmışlar, şirketi sponsor almışlar. Bu kabul edilebilir bir şey değil.”
Buradaki köylüyü topraklarından uzaklaştırıp, binlercesinin topraklarını ellerinden kamulaştırma yoluyla alıp insanları zorla topraksızlaştıran bir şirketten bahsettiklerini ifade eden Gümüşel, şirketin on binlerce zeytin ağacını da kesmeyi planladığını dile getirdi:
“İkizköylüler 3 yıldır zeytinlik ve tarım alanlarını şirkete satılmamak için direniyorlar. Şirketin her türlü tehdidine, ihbarnamelere, aba altından sopa göstermelere, susuz bırakmalara rağmen direniyorlar. Köylüler kamuoyu oluşturmak istiyorlar seslerini duyurmak için. Kamunun sesi olması gereken makamlara böylesi bir aklama kampanyasına bu firmayı sponsor alarak Milas'ın hak ettiği hasat kampanyasını kullandınız dememiz gerekiyordu. Bunu söylemek için böyle bir eylem yaptık.”
"Gözaltı gerekçesi kara mizah örneği"
Konuya ilişkin konuşan İkizköylülerin avukatı İsmail Hakkı Atal da şu ifadeleri kullandı:
"Deniz Gümüşel'in 'Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçundan' ifadesinin alınması bir 'kara mizah' örneği. Termik santrallerin neden olduğu iklim değişikliği nedeniyle 20 yılda yanan ormanımızın 1 yılda yandığı, termik santrallerin bacasından çıkan partikül maddelerin üzerine Covid virüsü yapışarak termikler nedeniyle Covid vakalarının 9 kata kadar daha fazla çıktığı bilimsel olarak tespit edilmişken; Limak termik santraline karşı Anayasal ifade özgürlüğünü ve yaşama hakkını savunan arkadaşımıza bu suçtan gözaltına alınması talimatını veren Savcı açıkça 'görevi kötüye kullanma suçu' işlemiştir."
Akbelen direnişiAkbelen Ormanı'ndaki 740 dönümlük alında bulunan ağaçlar Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerini işleten Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji tarafından kesilmek istenmişti. Nedeni ise termik santrallere linyit sağlayacak açık maden ocağı yapmaktı. Şirket bunun için gerekli izin belgelerini de almıştı ancak İkizköylüler karara itiraz etmiş ve 22 Nisan'dan itibaren nöbet tutmaya başlamıştı. 17 Temmuz'da Orman Genel Müdürlüğü'nün ekipleri Akbelen Ormanı'na gelerek ağaç kesmeye girişmişti. Ancak köylüler ekipleri engellemişti. 28 Temmuz'da başta Manavgat olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde yangınlar çıkmış ve uzun süre havadan destek sağlanmadığı için kontrol altına alınamamıştı. Bu yerlerden biri de Muğla'ydı. Yöre halkı yangınlara müdahaleyle ile uğraşırken bu kez de YK Enerji tarafından tutulan işçiler adeta fırsat bu fırsat diyerek ağaçları kesmişti. Yangınları bahane eden şirket işçileri bir günde 105 ağaç kesmişti. Yangınlarla boğuşan İkizköy halkı, ağaç kıyımına karşı eylem başlatmış, bölgeye jandarma gönderilmişti. Jandarma erleri nöbet tutan köylülere orantısız müdahalede bulunmuştu. Hem Muğla 3'üncü İdare Mahkemesi hem de Muğla 1'inci İdare Mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı alarak bölgede yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmişti. Davada sahayı incelemesi kararlaştırılan bilirkişinin keşif tarihi mahkemece son dakikada ertelenmiş, İkizköy KARDOK Derneği'nin açtığı davanın keşfi ise 7 Eylül olarak belirlenmişti. Bilirkişi keşfi sırasında hakimin avukatlara hakaret etmesi nedeniyle davacı İkizköy avukatları Arif Ali Cangı ve İsmail Hakkı Atal ile Adana Barosu'ndan Şiar Rişvanoğlu reddi hakim başvurusu yapmıştı. Muğla Valiliği, Milas ilçesindeki İkizköy Mahallesi'nde genişletilmek istenen kömür madeni için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinden muaf tutulan kömür taşıma bandının yapımını durdurmuştu. |
(TP)