Türkiye Barış Meclisi, BDP heyetinin İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, Oslo'da yapılan hataların tekrarlanmaması uyarısında bulundu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi de sürecin sağlıklı ilerlemesi için güven arttırıcı adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Kürt sorunun çözümü için Oslo görüşmelerinin ardından 18 ay sonra yeniden başlayan süreçte herkese büyük sorumluluklar düştüğü belirtilen açıklamada, sorunun PKK'nin silah bırakmasına indirgenmesinin süreci kesintiye uğratarak güvensizliği derinleştireceğine dikkat çekildi.
"Çözüm beklenen sorunun Kürtlerin eşit yurttaşlık haklarının teslim edilmesi ve bunun Türkiye'nin demokratikleşmesi gibi devasa bir sorunun bir parçası olduğu, PKK ve şiddetin ise bu sorunun türevleri olduğu bilince çıkarılmalı. Çözüm projesi bu gerçeklikle barışık olmalı."
Barış Meclisi: Herkesin desteği gerek
Sürecin ilerleyebilmesi için hükümetin en geniş toplumsal kesimlerin desteğini alma sorumluluğunu taşıması gerektiği belirtilen açıklamada medyaya da büyük bir rol düştüğü ifade edildi.
"Toplumu yanıltan, abartılı beklenti yaratan ve gerçeklerle ilgisi olmayan haber ve yorumlardan kaçınılmalı. Oslo sürecinin kesintiye uğramasının ve sonrasında yaşananların, toplumda yarattığı tahribatta medyanın payı tartışma kaldırmaz. Medya organlarının, 'misyon gazeteciliği' yerine barış gazeteciliği yapmayı yeğlemeleri toplumsal, büyük bir arzudur."
Yeşiller ve Sol Gelecek: Güven arttırıcı adımlar gerekli
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi de görüşmeleri olumlu bulduğunu bildiren bir açıklama yaptı.
Açıklamada, sürecin sağlıklı şekilde ilerlemesi için öneriler sıralandı.
"Birincisi, güven arttırıcı adımlar geliştirilmelidir. Yasal ve anayasal alanda, yargı ve idari konularda yapılacak yeni ve demokratik düzenlemeler ve bu konularda sürdürülecek çalışmalar AKP Hükümeti'nin yaklaşımını ve siyasi tercihlerini ortaya koyacaktır.
"İkincisi, Meclis'te siyasal ve yerel yönetimler alanında konunun muhatabı olan BDP-Blok vekilleri ile diyalogun geliştirilmesi, yıkılmış köprülerin tekrardan kurulması önemlidir.
"Üçüncüsü ise doğrudan toplumu ve halkları ilgilendiren sivil toplum kuruluşlarının, meslek örgütlerinin, sendikaların, aydın, yazar, akademisyen çevrelerin ve siyasal partilerin toplumda barış ortamını geliştirecek çalışmalarını kolaylaştırmaktır. " (NV)