Fotoğraf: Çocukların yaz kampındaki boyama etkinliğinden
"Bu çocuklar aslında en 'görünür görünmez'deki çocuklar..." diyor Sosyal Hizmet Uzmanı ve Öğretim Görevlisi Bülent İlik.
Söz ettiği çocuklar, Antalya'nın Muratpaşa ilçesindeki Zeytinköy bölgesindeki Abdal çocuklar. Çoğu gece mekânlarda müzisyenlik yapıyor.
"Antalya'nın yerlisi Abdal çocuklar, kültür olarak müziğe yatkın çocuklar. Gece müzikli mekânlara polisin denetimi olursa ortadan kayboluyorlar. Antalya'nın içinde seralarda tarım işçiliği de yapıyorlar, yurtdışına ihraç edilen kapı süslerini de imal ediyorlar.
"Ama bunun yanı sıra uyuşturucu madde ticareti de çok yaygın. Sokaklarda da çalışıyorlar. Yaz kampında çalışırken polisin gelip aldığı çocuklar oluyordu."
2018 yılı "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı" olarak ilan edilmiş olsa da halen başta tarım olmak üzere pek çok alanda çocuk işçiler çalıştırılıyor. Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı "Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı" ilan ettiği 2018 yılında, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) verilerine göre 67 çocuk işçi yaşamını yitirdi.
TIKLAYIN - Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı Değerlendirmesinde Veriler, Deneyimler, Planlar
"Ankara'da Çinçin, Antalya'da Zeytinköy"
Başkent Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Bülent İlik, üniversitedeki son sınıf öğrencilerle birlikte Zeytinköy'de çocuklara yönelik düzenledikleri yaz okullarındaki izlenimlerini anlatıyor:
"Ankara'da Çinçin neyse Antalya'da Zeytinköy de aynısı. Yaklaşık 500 bin nüfusu var. Gebizli, Yeşildere ve Doğuyaka mahalleleri çok yoğun ölçüde yasadışı işlerle anılıyor.
"İki eksen üzerinden yürüdü çalışmamız. Önemli noktalarından biri görünürlüğü artırmaktı.
"Etiketlenen bir mahalle vardı orada. Herkesin 'Oraya polis bile giremez' denilen mahallelere girdik biz. Farklı STK'lerin, baroların ilgisini buraya çektik."
"İlk gün çalışmamız bir konserle başladı. Keman, klarnet ve kanunun olduğu bir konser oldu çünkü Zeytinköylü çocukların buna yatkınlıkları var.
"İkinci odağımız ise rol model çalışmalarıydı. Çocukların önlerine farklı meslekler çıkarmak, belediyenin ritm atölyesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin konservatuarı gibi kentin içindeki farklı alanlarla, farklı insanlarla tanışmalarını sağlamaktı. Bunun da okula karşı tutumu kısmi de olsa geliştirdiğini gördük."
Mimarlar Odası ziyareti sonrası çocukların aldığı bir not
"Sistematik olarak ötekileştirilip bir köşeye itilen çocuklar ne yazık ki. Kültürel olarak Zeytinköylü çocuklar müziğe yatkın. 8,9 yaşında keman çalan çocuklar var aralarında. Çoğu belki de iyi birer müzisyen olacak.
"Bu da bizim eğitim sistemiyle ilgili bir sorun. O çocuğu matematik dâhisi yapmanın bir anlamı yok."
"Öğretmenlerin istemediği okullar"
Önümüzdeki yerel seçimlerin daha çok partiler üzerinden konuşulduğunu belirten İlik, parti programlarının ise göz ardı edildiğine değiniyor:
"Oysaki yerel yönetimler çok önemli, özellikle sosyal hizmet uygulamalarında çocuk işçiliği başta olmak üzere yaşamsal öneme sahipler.
"Okullarla ilgili de adrese dayalı kayıt sistemini bizim çalıştığımız mahalleler anlamında ciddi sıkıntılar doğurduğunu gördük.
"Bu çocuklar, kendi kültürleri içinde ne üretilebilirse okulda onu üretiyorlar. Öğretmenlerin istemediği okullar oluyor genelde. Çocukların okulla bağı zorlaşıyor. Çocukların büyük bir bölümü tıpkı mevsimlik tarımdaki çocuklar gibi iki basamaklı matematik işlemini bile yapamıyor. Kentin merkezinden söz ediyorum."
Yaz kamplarındaki çalışmaların önemli olduğunu ancak yine de bu çalışmaların değiştirici, dönüştürücü çalışmalar olup olmadığının sorgulanması gerekliliğini savunuyor İlik:
"Sivil toplumun, üniversitelerin yaptığı aslında sadece görünürlüğü artırmak. Bu önemli mi? Son derece önemli.
"Ancak esas değiştirici dönüştürücü çalışmalar, sosyal politikaların bütünlüğü içinde çocuk politikamızın yerli yerine oturtulmasından geçiyor." (AÖ)