"Burası, 1950 yılından beri madencilik yapılan zengin bir havzadır. İlk kaza bu. Tesadüf değil. Bu işletme özelleştirme kapsamındaydı. Özelleştirmelerden sonraki koşullara baktığımızda, 'ucuz atlattık' bile diyebiliriz."
Kazanın ardından açıklama yapan Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu'ysa, şöyle dedi:
"İşetme özelleştirme için hazırlanmaktaydı. Yatırıma, önlemler için harcama yapmaya gerek görmediler. İş güvenliği önlemlerini gereksiz masraf kapısı olarak görüyorlar. İşçi için değmeyeceğini düşünüyorlar."
"Özelleştirme, insanı da kaybediyor, serveti de"
Görgün, özelleştirilen ve özelleştirme kapsamına alınan madenlerde gerekli yatırımların yapılmadığına dikkat çekiyor.
"Bu süreci yaşayan madenlerde yatırımlar kısılıyor; güvenlik önlemlerine, denetimlere dair yatırımlar yapılmıyor. Özelleştirme kapsamında olanlara, gerek inşaat, gerek araç gereç anlamında, birkaç yıldır yatırım yapılmıyor."
Madenciliğin özel bir bakış açısı istediğini söyleyen Görgün, Özal döneminden sonra bu bakışın kalmadığını savunuyor:
"Madenciliğin kaynakları, doğal, yani sınırlı kaynaklardır. Bunlar bütün ülkeye aittirler. Öte yandan, gelecek kuşakların da hakkıdır. Bu nedenle optimal kullanılmaları gerek.
Ancak Özal döneminden sonra bu bakış yok. Özelleştirmeyle birlikte, ulusal servet kavramı bozuldu; madenler basit bir kâr aracı olarak görülmeye başlandı. Özelleştirmeden sonra, çok kaza oldu.
Özel sektörde, kâr maksimizasyonunu artırmak için yüzey madenciliği yapılıyor. Diğer maden rezervleri aşağıda kalıyor, yanıyor.
Sonuçta, hem insanlarımız, hem servetimiz kayboluyor."
Kurtarmada da eksiklik var
Görgün, bu tür kazalarda kurtarma işini yapan tahlisiye ekibinin de tam olmadığı kanısında:
"Hazır ve eğitimli bir ekibin olması gerek. Yatırımlar yapılmadığı için tahlisiye ekibinin de tam olmadığını düşünüyorum. Asıl kurtarma çalışmaları ilçe dışından gelen ekipler tarafından gerçekleştirildi. Kurtarma çalışmalarında, maden dışında bulunması gereken araç gerecin büyük önemi vardır. Bu araç gereçlerin de yeterli olmadığını düşünüyorum."
Özel madencilikte koşullar geriledi
Tayfun Görgün, özelleştirilen maden işletmelerinde, çalışma koşullarının çok gerilediğine dikkat çekiyor:
" * Çalışma saatleri 12 saat oldu. Eskiden 8-9 saatti. İşçiler asgari ücretten çalışıyor, fazla mesai alamıyor.
* Güvenlik yatırım gerektirir. İşletmeler bu yatırımdan kaçınıyor.
* Tahlisiye ekipleri de ayrı yatırım gerektirir. Bütün bu maliyetlerden kaçınıyorlar.
* Devlet, denetleyerek bu açıkları en aza indirebilirdi. Ancak bakanlıklar, il yönetimleri bunu yapmıyor.
* Madencilik kırsal yörelerde yapılır. Yerel yetkililer, sendikaları, yöreye gelen yatırımlara engel olarak görüyor. İşverenlerin hak ihlal eden eylemlerini engellemiyorlar. Biz basın açıklaması yapamazken, işveren temsilcileri, yetkililerin odalarından çıkmıyor." (TK)