Yazar ve Görülmüş Kolektifi kurucularından Adil Okay dün Mersin İHD Şubesinde hapishanelerde yasaklanan kitaplar hakkında bir basın açıklaması yaptı.
Son yasak haberinin henüz yeni yayınlanan, kolektif bir kitap olan "Duvarları Delen Çizgiler" hakkında geldiğini belirten Okay açıklamasında şunları söyledi:
"Bu kadarı fazla dedik. Zira benim yayına hazırladığım, Görülmüştür kolektifi'nin, Homur Mizah Grubunun desteğini alarak hazırladığı bu kitap hapishanelerdeki çizerlerin "görülmüştür" mührüyle bize yolladıkları karikatürlerden oluşuyor. Yani zaten denetimden geçmiş. Bu yasak kararı da tutuklulardan Seyit Oktay'ın dediği gibi Aziz Nesin'lik bir vaka. Oktay yolladığı mektubunda karar hakkında şunları yazmış:
'Maalesef Aziz Nesinlik bir vaka daha! Duvarları delen çizgiler adlı kitabın bana verilmeyeceğine dair Tokat T-Tipi Cezaevi Müdürlüğüne bağlı Eğitim Kurulu kararı tebliğ edildi. Ben şakadır herhalde diyemedim! Karikatürleri "kurum güvenliğini tehlikeye düşüren yazı ve resimleri kapsadığı görüldüğü" bağlamında değerlendirip vermediler. Daha ayı dolmadı güya "ifade özgürlüğünü" genişleten yargı paketi tumturaklı bir söylevle basına duyurulmuştu. (...) Gelen karar sayesinde öğrendim ki Adil Okay Dostumun yolladığı kitap, "Duvarları Delen Çizgiler", cezaevlerinde çizilmiş kendilerine yollanmış ve kitap haline getirilmiş çalışmaydı. Maalesef çizgiler bizim cezaevinin duvarlarını aşamadı. T Tipi Ceza İnfaz Kurumu. Tokat'
Okay şöyle devam etti:
"Şimdi dikkatinizi çekmek istediğim soru şu: Bu ülkede kaç Adalet Bakanlığı var? Bu ülkede kaç adet birbiriyle çelişen hapishane yönetmeliği var? Nasıl oluyor da Tokat , Diyarbakır, Elazığ hapishanelerinde "Kurumun güvenliğini tehlikeye düşürür" diye yasaklanan bu kitap, Kocaeli, Burhaniye, Trabzon, Tekirdağ ve Bolu gibi hapishanelerde serbest olabiliyor.
Buradan sizin aracılığınızla Adalet Bakanlığı'na sesleniyorum: "Mevzuat, yasa aynıysa, yani tek devlet, tek anayasa var ise bu çelişkiyi çözün. Yasal kitaplarımızın tutuklulara verilmesini sağlayın. Keyfi yasakçılar hakkında yasal işlem başlatın.
Buradan Kültür Bakanlığı'na sesleniyorum: İSBN Numarası verdiğiniz yasal kitaplarımızı inceleyin. Size göre sakıncalı ise yasaklatın. Biz de dünya çapında kampanya açalım. Değilse bu kitaplar ülkenin her yerinde yasaldır diye açıklama yapın." (AÖ)