Haberin İngilizcesi için tıklayın
İçişler Bakanlığı kararıyla 19 Ağustos’ta görevden alınan Van, Diyarbakır ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanları, dün gece (28 Ağustos 2019 Çarşamba) Halk TV'deki canlı yayınlanan programda, Serhan Asker ve Cüneyt Akman'ın sorularını yanıtladı.
Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan alınan Ahmet Türk görevden alınma süreçlerini ve geçen sürede yaşadıklarını anlattı, belediyenin borçlarına ve kayyımdan kalan faturalara dikkat çekti.
Türk: "İçişleri Bakanı gelsin belgeleri birlikte inceleyelim"
Türk, şöyle konuştu:
"Yargılanan bir Ahmet Türk olarak benim ne gücüm var da Mardin Valisi’ne iftira atayım. 46 yıllık siyasi hayatımda kimseye iftira atmamışım, hiç yalan söylememişim. Bugüne kadar kimseye hakaret etmemişim. Belgelerden anlaşılıyor ki göreve başladığımız sırada kayyım ataması yapılacaktı ama İstanbul seçimi iptal edilince ertelediler. İçişleri Bakanı’na çağrı yapıyorum. O da gelsin ben de geleyim tüm belgeleri hep beraber inceleyelim. Kime, nereye para göndermişiz? Belediyede görev başladığımız günden itibaren müfettiş var belediyede.
"Hep farklı düşünenleri terörist sayma mantığı. Ya benden yanasın ya teröristsin mantığı. Demokratik bir ülkede asla böyle bir şey olmaz. Gücünü kaybedenler tehditle gücünü korumaya çalışıyor. Apolitik kesimleri ikna etmek, kandırmak için bu yola başvuruluyor. Muhalif kesimi terörist ilan ederek, potansiyel tehlike göstererek bu durumu sürdürmek isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız.
'Kimse kendi başına özgür olamaz'
"Biz biliyoruz ki Kürt’ü kazanan bir Türkiye, Ortadoğu’nun en güçlü en müreffef ülkesi olur. Bugün çok sancılı bir süreçten geçiyoruz. Huzur içinde değiliz. Türkiye halkları bilsinler ki bizim mücadelemiz sadece Kürtler için verdiğimiz bir mücadele değil. Demokrasi için halklarımızın ortak bir geleceği için verdiğimiz bir mücadeledir. Silahla bir şeyin çözülemeyeceğini biz de biliyoruz, halkımız da biliyor, herkes de biliyor.
"Hiç kimse kendi başına özgür olamaz. Herkesin özgür olması gerekir. Bizim Süryani, Ermeni milletvekilimiz var. Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşü yaparken yan yana yürümüşüz. Vay bölücüler kol kola diyorlar."
"Belediye kapalıyken işe alım yapmışlar"
Yaşamını kaybeden askerlerin ailelerin işten çıkardı iddialarına da yanıt veren şöyle konuştu:
"657 sayılı devlet memuru yasasına göre bir aileden iki kişi alınıyor şehit yakını olarak. Bir kişiyi 30 Mart’ta almışlar seçimden bir gün önce cumartesi günü. Belediye kapalı. Bir kişi 4 Nisan’da, bir kişi 5 Nisan’da alınmış. Seçimden sonra. Belediye kapalıyken işe alım olamaz. İkincisi gıda yardımı için hazırlanmış paketleri belediyeden götürürken görüntülenmiş. Böyle bir ahlaksızlık sonrası alındı. Üçüncüyü bilmiyorum, daire başkanları uygun görmüştür.
Ertan: "Suçlamalarım arasında Kandil'e para göndermek yok"
Yerine kayyım atanan Van Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan da şöyle konuştu:
“Görevden alma gerekçelerim arasında Kandil’e para göndermek yok. Sendika değiştirme baskısı yapmak var ki böyle bir şey yok. Terör propagandası yapmak var, HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’ın konuşması sırasında tepki göstermeyip sessiz şekilde dinlemek var. Şaka değil bu. Böyle fezleke gönderildi savcılıktan."
"Seçme ve seçilme hakkı gasp edildi. Milletvekili seçiliyor hapse giriyor. Belediye başkanı seçiliyor görevden alınıyor, meclis feshediliyor. Göreve geldiğimizde önümüze bir yığın fatura çıktı.
"Cumhurbaşkanı’nın AK Parti Genel Başkanı olarak yaptığı seçim kampanyasının faturası belediyeden ödenmiş. Yaklaşık 300 bin liralık fatura. Çekmeceden el yazısıyla yazılmış miting malzemeleri listesi çıktı. Umuyorum ve diliyorum ki, dayanışmayla bu günlerden çıkacağız. Aydınlık bir Türkiye geleceği düşleyen herkesin evrensel değerlerde buluşacağına inanıyorum."
Mızraklı: Herkesin darbeci anlayışa karşı durması gerekiyor
Yerine kayyım atanan Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı da şunları söyledi:
"Hepimizin konuşmaya ihtiyacı var. Konuşarak anlaşmaya, uzlaşmaya ihtiyaç var. Tamamen mesnetsiz ve hiçbir karşılığı olmayan eğer Kürtseniz, eğer muhalifseniz her döneme uydurulan yaftalamalarla karşı karşıyayız."
"19 Ağustos Türkiye’de siyaset anlamında yeni bir deprem durumuna işaret etti. Önce sosyal medyaya belgeler sızdırıldı. Geceden belediyeler ablukaya alındı. Sabahın 6’sında belediyeye gittiğimde belediye başkanı olarak içeri alınmadım. Neden, İçişleri Bakanı öyle karar vermiş. Üç belediye için aynı anda neye dayanarak karar vermiş. Seçmen görüşünü hiçe sayan pervasız bir durumla karşı karşıya kaldık.
"Bir vali yardımcısı bana geçici görevden alma kararı olduğunu söyledi ve onların nezaretinde belediyeye girebildim. Görevden alma kararını imzalamayacağımı orada not ettim. 15 Temmuz günü haksız bir durum vardı, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakı sokağa çağırdı. Hakikaten herkesin o darbeci anlayışa karşı durması gerekiyordu.
"O sabah insanlar belediyenin önüne gelip kayyım anlayışına karşı olduklarını dile getirdiği zaman ortaya çıktı ki… Bir gün önce yani 18 Ağustos’ta valilik kararıyla eylem yasağı kararı alınmış. Aynı gece 29 ilde operasyonlar yapılmış, 418 kişi gözaltına alınmış… Yani 19 Ağustos darbesinin ön hazırlığı yapılmış. HDP’nin çizgisi barışı savunan, çatışmanın karşısında olan bir çizgidir. Geçmişteki dönemlerde HDP’nin çatışmaların durdurulması için yaptığı her türlü eylem polis şiddetiyle karşılaştı."
Ne olmuştu? İçişleri Bakanlığı dün sabah (19 Ağustos 2019, pazartesi), Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan'ın haklarında soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle görevden alındıklarını duyurmuştu. 31 Mart 2019'daki yerel seçimlerde Diyarbakır Belediyesi yüzde 63, Mardin Belediyesi yüzde 56 ve Van Belediyesi yüzde 53 oyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş başkanlarına geçmişti. 13 belediyede 196 usulsüzlük Belediyelere kayyum atanmasının yolu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL9 ile birlikte 4 Eylül 2016'da çıkarılan 674 sayılı KHK'da 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45. maddesine yapılan eklemeyle açılmıştı. 2016'da atanmaya başlanan kayyumlar, 2019 yerel seçimlerine kadar görevlerini sürdürmüştü. Sayıştay'ın Kamu İdareleri Denetim Raporu'nda, kayyum atanan belediyelerdeki usulsüzlükler tek tek sıralandı. Üçü büyükşehir olmak üzere, kayyum atanan 13 belediyede toplam 196 usulsüzlük tespit edildi. |
(EMK)