Teknoloji şirketi Google'a 'cinsiyetçi ücret politikaları benimsediği' iddiasıyla dava açan Google Cloud Direktörü Ülkü Rowe, haklı bulundu. ABD'de mahkeme, Google'dan tazminat ödemesini istedi. Şirket, Ülkü Rowe'a 1 milyon dolar ödeyecek.
Avukat Cara Green, "Jüri kararı sadece Bayan Rowe'un Google'dan kötü muameleye tabi tutulduğu iddialarını doğrulamakla kalmadı, aynı zamanda işyerinde ayrımcılığa ve misillemeye izin verilmeyeceğini bildirmiş oldu" dedi.
Rowe, kendisinin eşit veya daha az vasıflı erkeklerden daha düşük maaşla işe alındığını ve şikâyet ettiğinde Google'ın misilleme yaparak terfi fırsatlarını reddettiğini, hatta rütbesini düşürdüğü iddiasını mahkemeye taşımıştı.
“Hikayem İstanbul’da başlıyor”
Rowe buradaki söyleşisinde kendisini şöyle anlatıyor:
Ben, teknik yeniliklerin dünyayı daha iyi bir yer haline getirme gücüne inanan bir mühendisim ve küresel bir vatandaşım.
Şu an, Google’da Finansal Hizmetler Teknik Yöneticisi olarak görev yapıyorum. Google’ın amacı her zaman, mümkün olduğunca çok insanın hayatını anlamlı bir biçimde iyileştiren hizmetler geliştirmek olmuştur. Fulbright değerlerine inanan bir mühendis olarak, Google’ın herkese fırsat yaratmak için mühendislik ve teknik yeniliğin gücünü kullanmaya bağlılığı benim dünya görüşümle gerçekten örtüşüyor.
Bulunduğum konuma gelmemin hikayesi, İstanbul’da başlıyor.
İstanbul’un yerleşim bölgelerinden biri olan Üsküdar’da büyüdüm. Babamın memleketi, İstanbul’a karayoluyla on iki saat uzaklıkta bulunan bir Karadeniz kenti olan Samsun’du. Annemin ailesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasından sonra Türkler’in Balkanlar’dan göç etmesiyle beraber Batı Türkiye’deki Edirne kentine yerleşmişti. Bunun sonucu olarak da kültürler arası etkileşimler, göç ve evinden uzak olma kavramları küçüklükten beri benim için tanıdık kavramlardı.
Eğitim ve öğrenme, evimizde önemli konulardı. Hem annem hem de babam eğitime destek veren kişilerdi. Para sıkıntısı çektiğimiz, ikinci bir çift ayakkabı alamadığımız zamanlarda bile eğitim ve kitap masraflarımızdan asla kısmazlardı. Mütevazi evimiz kitaplarla doluydu ve ben de okumayı çok seviyordum. İlkokulu bitirdiğimde Dickens, Tolstoy, Dostoyevski, Steinbeck, Twain, Yaşar Kemal, Reşat Nuri Guntekin ve Sait Faik gibi yazarlardan pek çok İngiliz, Rus, Amerikan ve Türk klasiğini okumuştum bile.
Üç kardeşten en büyüğüyüm ve tek kız çocuğuyum. Muhafazakar bir ülke olan Türkiye’de büyüyen bir kız çocuğu olmam, anne ve babamın beni her istediğimi başarabileceğime inanmamı teşvik etmesine bir engel olmadı. Yemek masasında tüm aile toplandığımda babam bize, “Çocuklar, büyüyünce ne olacaksınız?” diye sorar ben de, “Ordinaryus professor, general ya da askeri doktor!” diye yanıt verirdim.
İlkokuldan sonra, ortaokul ve lise öğrenimim için Üsküdar Amerikan Lisesi’ne kaydoldum ve lisans eğitimimi Boğaziçi Üniversitesi’nin Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde tamamladım. Fulbright bursu, Amerika Birleşik Devletleri’ne gelmeme vesile oldu ve Bilgisayar Bilimi alanındaki yüksek lisans derecemi, University of Illinois at Urbana-Champaign’de bitirdim.
Mezun olduktan sonra, en gelişmiş teknolojilerin günlük hayatımızda karşılaştığımız sorunların çözümünde kullanıldığı bir alanda çalışmak istedim. İlk işim Chicago’da, finansal piyasaları bilişimsel algoritmalar kullanarak modelleyen uluslararası bir yatırım bankasındaydı. Bu algoritmalar, finansal araç ve şirketlerin gerçek değerler ve risklerini modelliyor ve finans piyaslarına şeffaflık ve eşitlik getiriyordu.
Kariyerim boyunca dünyadaki en prestijli finans kurumlarında çalışma ve ticaret ve risk yönetimi sistemleri kurma fırsatına sahip oldum. Son yirmi yılda finans piyasalarının en büyük iniş ve çıkışlarına yakinen tanıklık ettim. Google’da ise Google Cloud platformunun Finansal Hizmetler Teknik Yöneticisiyim. Bankacılık, finans ve sigortacılık sektörleri için Google’ın cloud teknoloji ürünleri ve platformları alanındaki çalışmalarına liderlik ediyorum.
(EMK)