ABD doğumlu olan Hagopyan'ın akıcı bir Türkçe ile konuşması şaşkınlıkla karışık ilgi uyandırdı. Ünlü müzisyen hafta boyunca basın mensuplarının da ilgi odağıydı. Verdiği dostluk mesajları gazete sütunlarına, televizyon programlarına yansıdı.
ABD'de de Türkçe ve Ermenice sözlü müziğiyle tanınan Richard Hagopyan, İstanbul'da ilk kez sahneye çıkıyordu. Bundan sonra İstanbul'a sık sık gelmek istediğini belirten dostluk elçisi, Yerevan ve Boston konserlerinde de dostluk mesajlarını yineleyeceğini belirtti.
Türk basınında kendisiyle ilgili çıkan yorumları teşekkürle karşıladığını belirten Hagopyan, AGOS'ta geçen hafta "Taşnaksutyun beni durdurmak istedi" şeklindeki beyanının yanlış yorumlandığını,böyle bir durumun olmadığını belirtti.
Boğaziçi'nde Udi Hrant nağmeleri
Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleşen konseri konsoloslar, işadamları, akademisyenler, yerli basın mensupları, Ermenistan'ın KEİB Türkiye Daimi Temsilcisi Arsen Avagyan ve Patrik 2. Mesrob ile gençlerin çoğunlukta olduğu bir kitle izledi.
Lalezar'ın Ermeni asıllı Türk Sanat Müziği bestecilerinin eserlerini yorumladığı ilk bölümün ardından Richard Hagopyan ve oğlu keman sanatçısı Harold Hagopyan sahneye çıktı.
Harold Hagopyan Udi Hrant'ın ses kayıtlarını da yanında getirmiş. İstanbul'da bulundukları süre içinde birkaç kez anlamlı sürprizler yaşattılar.
Udi Hrant'ın kendi sesinden öğrencisine duygulu satırlarla seslenişi, konser akşamının sürpriziydi. Peşinden bir de taksim geçti Udi Hrant.
Bant kaydına sahnede bulunan müzisyenler eşlik ettiler. Richard Hagopyan'ın parça aralarındaki Türkçe sunuşları ve esprileri ise konsere ayrı bir renk kattı.
Sema Sağbaş'tan Ermenice TSM parçası
Söz ve bestesi Udi Hrant'a ait olan Sırdis Vra Kar Mı Ga, Anuş Yarıs, Parov Yegar peş peşe geldi. Solist Sema Sağbaş'ın sürprizi ise seslendirdiği Ermenice sözlü TSM parçasıydı. Konserin bitiminde ayakta alkışların ardından Richard Hagopyan tek başına sahneye geldi.
İcrası ustalık gerektiren enstrümantal Naz Bar'ın yanı sıra Udi Hrant'ın her birini içli anılarla notalara döktüğü Hastayım Yaşıyorum ve Gönülden Bağlıyım bir kez daha içimize işledi.
Anıların peşi sıra İstanbul
Hafta sonu kilise ve mezarlık ziyaretleriyle geçti. Samatya Kilisesi'nde Dzağgazart kutlamaları sırasında Udi Hrant'ın anısına Hokehankist okundu. Der Voğormia duası Udi Hrant'ın sesinden kilise duvarlarında çınlamaya başladığında, tüylerimiz diken dikendi.
Richard Hagopyan bir süpriz daha yapmıştı. Aynı gün ustasının Şişli Mezarlığı'nda bulunan ebedi istirahatgahını da ziyaret etti. Mezarı başında anılarını tazeledi, ondan hatıra kalan yarım asırlık udunu bir kez de Udi Hrant'ın kabri başında konuşturdu.
Ziyaretin doruk noktası
Akşam yemeği ise İstanbul ziyaretinin adeta doruk noktasıydı. Beyoğlu'nun meşhur Boncuk restoranında Tuğba ve Cengiz Çandar, İpek ve Oral Çalışlar, Ali Bayramoğlu, Fehmi Koru, Güneri Civaoğlu gibi Türk basınının önde gelen kalemleri Richard Hagopyan ile aynı masayı paylaştılar.
Beklemediği bir ilgiyle karşılaştığını, şaşkınlığını henüz üzerinden atamamış olduğunu vurgulayan Hagopyan, ısrarlara dayanamayınca oğlu ile birlikte restoranın müzisyenlerine eşlik etti.
Hastayım Yaşıyorum'u bir kez de gazeteciler korosu seslendirdi. Davetliler arasında bulunan İlhan Şeşen ise son günlerin hit parçası Neler Oluyor Bize'yi alaturka versiyonu ile misafirlere armağan etti.
Yolcu yolunda gerek
Siz bu satırları okurken Richard Hagopyan ve Lalezar topluluğu Yerevan'da olacak. Türk Sanat Müziği'nin Türkçe ve Ermenice sözlü parçaları bağımsız Ermenistan'da ilk kez seslendirilecek . Yerevanlı müzisyenler konseri merakla beklediklerini ve Türkiye'de üretilen kaliteli sanat eserlerine her zaman kapılarının açık olduğunu yineliyorlar. İki komşu kültür arasında dostluk köprüsünden bu kez Richard Avedis Hagopyan ud'u ile geçiyor.
Bir de belgesel...
Richard Hagopyan'ın İstanbul ve Yerevan ziyaretleri sırasında bir de belgesel çekiliyor. İstanbul'da Osmanlı'dan günümüze Ermeni izlerinin konu edildiği belgeseli Washington DC Amerikan Üniversitesi Global Peace Center sponse ediyor.
Yönetmen koltuğunda ise tanıdık bir isim var. 1996 Antalya ve 2001 İstanbul-Türsak film festivallerinden ülkesine ödülle dönen Tigran Khzmalyan, hafta boyunca İstanbul'un değişik semtlerinde çekimler yaptı.
Kartal kanadı Türkiye'den
Filme "Kartalın Kanadı" adının verilmesi düşünülüyor. Richard Hagopyan udunu kartal kanadından yapılan mızrapla çalıyor. ABD'de kartal avı yasak olduğundan bu kanatlar Türkiye'den gidiyor.
Yerevan'da tamamlanacak belgeselin Amerika ve Avrupa televizyonlarında gösterilmesi sözkonusu.