Fotoğraf: AA/Arşiv
"Kolaylaştırıcı kişi" yaygın adıyla "gölge öğretmen", özel gereksinimi olan çocukların okullarda derslerine yardımcı olan, güvenliğini sağlayan, öğretmen ve aile arasında koordinasyon sağlayan ve sosyalleşmesine yardım eden bir yardımcı. Ve bu nedenle de gerekli.
Dün Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeyle birlikte, okullarda otizmli çocuklar için gölge öğretmenler yer alacak. Bu haliyle iyi bir kazanım ancak, başta ücretli bir uygulama olması bakımında bazı yönleriyle hala eksiklikler barındırıyor.
TIKLAYIN - Otizmli Çocuklar İçin Gölge Öğretmen Uygulaması Hayata Geçiyor
Halihazırda maddi durumu iyi durumda olan aileler çocukları için özel olarak, maaş ve sigortasını ödeyerek gölge öğretmen zaten tutuyor.
Çoğu gölge öğretmen müdür inisiyatifiyle okula girebiliyor ancak sınıfa giremiyor. Genelge bu durumu resmileştiriyor.
Erken: Fiili durum kağıda yansımış durumda
İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Başkanı Avukat Sedef Erken, "Fiili durum karara yansımış durumda" diyor.
"Artık sona gelmiş bir konu bu. Dernek olarak Bakanlıkla yaklaşık on yıldır bu konuyu görüşüyorduk. Çözülmesi elzem olan bir konu. Sadece otizmli öğrencilerin değil, tüm kaynaştırma öğrencileri için kolaylaştırıcı öğretmenin sınıfta olması lazım. Buna bir direnç vardı Bakanlıkta.
Bu direncin kırıldığının göstergesi bu karar. Bunun henüz doğru yasal bir düzenlemeye kavuşmadığını zaten bu kararın kendisi de ifade ediyor. Bunun tam bir yasal düzenlemeye kavuşması demek Anayasa'daki eğitim hakları kapsamında buna ihtiyacı olan her çocuk için bu hizmeti veren bir Milli Eğitim Sistemi olması demek.
"Özel eğitime ihtiyacı olan tüm çocukların velilerinin ve diğer velilerin de dahil olmak üzere bütün sivil toplumun bu açılan kapıyı genişletmesi gerekiyor. Buradan bütünleştirici eğitim sisteminin bütün diğer faktörlerini sistem içine yerleştirmek için bir araya gelip çalışması lazım.
"Parası olmayan gölge öğretmeni tutamıyor"
İlkokul birinci sınıftan beri çocuğumu yardımcıyla okula gönderiyorum. Ücret ve sigortasını ben ödüyorum. Bütün masraflarını ben ödüyorum. Ve bu Milli Eğitimin bilgisi dahilinde. Zaten uygulamada vardı bu. Milli Eğitim buna bir çözüm getirmiş değil. Dolayısıyla fiili durum kağıda yansımış. Zaten şu anda parası olmayan gölge öğretmeni tutamıyor ve getiremiyor o çocuğu okula.
"Elbetteki devletin ücretsiz olarak sağlaması gereken bir hak bu.
Bütün özel gereksinimli çocukları kapsamalı karar. Özel eğitim ihtiyacı olan çocukların bu tür sorunları pek çok farklı engelli grubundaki STK ve ailelerin bir araya gelerek çözdüğü sorunlar bunlar. Bizde de eksik olan bu zaten. Bu yapılabilseydi bugüne kadar o kararda tamamı yer alırdı bence. Biz hepimiz ayrı ayrı bu konularla uğraşıyoruz. Davaları hep beraber, çekinmeden açmalı, birlikte mücadele etmeliyiz."
Ekmen: Uygulamada ayrımcılık var
Down Sendromu Derneği Genel Sekreteri Fulya Ekmen ise kararın sadece otizmlileri kapsadığı için ayrımcı olduğu görüşünde.
"Bu alınan karar pek çok sözleşmeye ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine, eğitimdeki eşitlik ilkesine aykırı. Buradaki asıl sorun şu; bir gruba yönelik tanı odaklı bir destek verilemez. Bu doğru değil. Otizmli her çocuk gölge öğretmene ihtiyaç duyacak, Down sendromlu çocuk duymayacak gibi bir ayrım yapamazsınız. Bu ihtiyaç bazlı belirlenmeli, tanı bazlı değil.
"Bakanlık'tan yapılan açıklama bizi çok üzdü" diyen Ekmen şöyle devam ediyor:
"Neden sadece bir engel grubunun ihtiyacı göz önüne alındı? İkincisi de aslında bu ayrımcı kararı insanların ayrımcılık olduğunu fark etmemesi. Olaya hak temelli bakmak gerekiyor."
Kararın tüm özel gereksinimli çocukları kapsaması için başvuru yapacaklarını belirten Ekmen dernek olarak kampanya da başlatacaklarını söyledi.
"Gölge öğretmen bir başlangıç ama yeterli değil"
"Düzenlemenin genişletilmesi gerekiyor. Çünkü bazı Down sendromlu çocuğun ihtiyacı olur, bazısının olmaz. Bunu belirlemek tanıya bakarak olmaması gerekiyor. Bunu belirleyecek yer özel eğitimde uzman kurumlarıdır."
Bu ayrımcılığa Milli Eğitim Bakanlığı'nın samimi olarak cevap vermesi gerekiyor."
Ekmen öte yandan uygulamanın başka eksikliklerinin de olduğunu belirtti:
"Kolaylaştırıcı kişinin ücretini devlet ödemeyecek. Aile kendisi bulacak. Bu kişinin özellikleri ne olacak? Sınıfta iki tane otizml öğrenci varsa hangisinin kolaylaştırıcı kişisi sınıfa girecek? Öğretmenlerin ilişkisi nasıl olacak?"
Engelli çocukları olan ailelere baktığınızda büyük bir kısmının maaşı zaten kolaylaştırıcının maaşını, sigortasını ödeyecek durumda değil. Otizmli aileler için de bir zafer değil bu yani. Çok eksiği var. Bunun kapsamı ihtiyaç bazlı geliştirilmeli, tanı bazlı değil. Çerçevesinin de çok net belirlenmesi gerekiyor. Okullarda ayrıcıa bakım personeli de olması gerek. Kolaylaştırıcı bir başlangıç ama yeterli değil. Fiziksel sıkıntılar yaşayan çocukları da gözardı edemeyiz."
(AÖ)