İstanbul Alibeyköy'de polis engeline itiraz ettiği ve "çok konuştuğu" iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra getirildiği Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe, ölümünün 14. yılında mezarı başında anıldı.
8 Ocak 1996 tarihinde işlenen cinayet ulusal ve uluslar arası gazetecilik örgütlerce kınanırken Türk basın tarihinde sorumluların en azında bir bölümünün cezalandırıldığı olaylar arasında yer aldı.
Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe dışında, Esenler Kemer Mezarlığı'nda 8 Ocak'ta düzenlenen törene katılanlar arasında, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul milletvekili Mehmet Sevigen, Evrensel Gazetesi yöneticileri ve Emek Partisi (EMEP) Genel başkanı Levent Tüzel ve Göktepe'nin meslektaşları katıldılar.
Erinç: İfade özgürlüğünün herkese lazım
Göktepe'nin karanfillerle süslenen mezarı başında bir konuşma yapan Orhan Erinç, "İçinden geçmekte olduğumuz günler, ifade özgürlüğünün herkese lazım olduğunu açık şekilde gösteriyor. Gerçek anlamda basın özgürlüğünün sağlanacağına olan ümidimi kaybetmedim. Metin Göktepe gibi genç meslektaşlarım kamuoyunu aydınlatmak için canla başla çalışmaya devam ediyor" dedi.
Sevigen: Meslektaşları Metin'i yaşatıyor
Bu tür olayın aydınlatılması için daima mücadele verdiklerini, halen de buna çalıştıklarını ifade eden Sevigen de "Gazeteci arkadaşlarımız tıpkı Metin Göktepe gibi canla başla çalışıyor. Bu nedenle Metin Göktepe hala yaşıyor ve yaşatılıyor" şeklinde konuştu.
Fadime Göktepe: Oğlumun hatırasına sahip çıktınız
Anmada görevleri başında yaşamını yitiren gazeteciler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Katılımcılara anne Fadime Göktepe, "Bu güne kadar attığım her adımda beni yalnız bırakmayan herkese çok teşekkür ederim. Oğlumu yaşattınız ve hatırasına sahip çıktınız. Teşekkür ederim" diyerek seslendi.
Tüzel: Metin'in mücadelesi katkı yaptı
Gazeteci cinayetlerinin aydınlatılması için sloganların atıldığı törende bir konuşma yapan Tüzel, Göktepe'nin mücadelesinin gazeteciliğe bir katkı yarattığını söyledi.
Göktepe cinayeti neydi?
Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e giden Metin Göktepe, sarı basın kartı olmadığı gerekçesiyle polis engeliyle karşılaşınca itiraz etti. O gün gözaltına alınan binden fazla kişiyle birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'na getirilen gazeteci, cop ve sopa darbeleri altında hayatını kaybetti.
O gün "7'den 70'e şüpheli şahısların gözaltına alınması" emrini veren İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve şiddeti önlemeyen diğer Emniyet görevlileri yargı önünde hiçbir zaman hesap vermedi.
Cinayet davası, 28 Eylül 2000'de beş polis memuruna "kastı aşan insan öldürmek" ve "faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek" suçlarından verilen 7'şer yıl 6'şar ay hapis cezasının onanmasıyla kısmen bitti. Diğer polis memuruna ise 20 ay hapis ve beş ay kamu hizmetlerden uzaklaştırma cezası verildi.
Sanıkların bir kısmı kamuoyu baskısıyla 17 ay hapiste tutulurken tüm mahkum polislerin cezalarının tamamlamalarına 19 Aralık 2000'de yürürlüğe giren Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası engel oldu. (EÖ)