Gökalp: Tarımın Önünü Kesen Bir Çevre Var

Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, Türkiye'de üretim ve ihracatın artmasından rahatsız olanların tarımın gelişmesini engellediklerini öne sürdü. Tarım Kanunu'nun üç yıldır Başbakanlık'ta bekletildiğini anlatan Gökalp, "Tarımı terk ederek, engelleyerek ülkenin sanayileşmesi, bilim ve teknolojinin gelişmesi imkansızdır" dedi.

İzmir Hilton Oteli'nde, su ürünleri sektörünün sorunlarının ve çözüm yollarının tartışıldığı toplantıya Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Yusuf Kırkpınar, İzmir Valisi Alaaddin Yüksel, Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Mete Uğuz, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar ile Ege Canlı Hayvan Su Ürünleri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Nedim Kalpaklıoğlu katıldı.

Gökalp: Tarımın önünü kesmeye çalışıyorlar

Türkiye'de bazı çevrelerin tarım politikalarını çıkar konusu yaptığını savunan Gökalp, "Devlet Bakanlığımıza özellikle kadro vermiyor. Üretimin ve ihracatın artmasından rahatsız olan bir grup, sıkışınca Uluslar arası Para Fonu'nu (IMF) sorumlu tutuyor" dedi. Gökalp şöyle konuştu:

* "Ne lüzum var tarımda faaliyet göstermeye, tarımda üretim yapmaya? Siz üretim yapmayın, dışarıdan satın alırsınız. Hayvanı, tohumu ve gıda ürünlerini ithal edin" diyorlar. Sanki tarım ve tarımın alt sektörleri bu ülkenin gelişmesine mani...

* Şunu herkes bilmelidir ki, tarımı terk ederek, engelleyerek ülkenin sanayileşmesi de, bilim ve teknolojinin gelişmesi de imkansız.

Tarım lobisi, Tarım Kanunu

* Tarımdaki en büyük eksiklik bir tarım lobisinin olmaması. Olayları yönlendiremiyoruz, hakkımızı arayamıyoruz. Sesimizi duyurabilirsek önümüz açılacak.

* Tarım Kanunu üç yıldır Başbakanlık'ta bekliyor. Tasarıyı üç yıldır imzaya açamıyoruz. Bu nasıl halkçı yönetim, bu nasıl katılımcı yönetim, bu nasıl demokratik anlayış, bu nasıl serbest ve liberal ekonomi, bu nasıl AB'ye hazırlık? Tarım Kanunu olmayan ülke olur mu?

Balıkçılık Danışma Kurulu

Yaşar, ise su ürünleri ve hayvancılığın da "tarım" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yaşar, şöyle konuştu:

"Türkiye'de tarım deyince akla tütün, pancar ve diğer ürünler geliyor. Oysa, su ürünleri ve hayvancılık da bu kapsamda değerlendirilmeli. Tarımın sorunlarının çözümü için öncelikle sivil toplum örgütleri çalışmalıdır. Hayvancılığın tarımdaki yeri yüzde 25 civarında. Türkiye, dünya ile entegre olmak istiyorsa hayvancılığı yüzde 50'ye çıkarmalıdır."

Yüksel de, balıkçılığın gelişmesi için Türkiye'de ilk kez "Balıkçılık Danışma Kurulu" oluşturduklarını söyledi, İzmir ekonomisinin temel taşlarının sanayi, tarım ve turizm olduğunu belirtti. (BB/NK)