Kadın örgütleri, göçmen kadınlara yönelik cinsel taciz ve şiddeti Beyazıt’ta protesto etti.
30 kadın örgütü bir buçuk saat boyunca Kumkapı sokaklarında bando ve sloganlarla yürüdü.
Basın açıklamasında göçmenlere yönelik ucuz emek politikalarına, gündelik ayrımcılık pratiklerine ve göçmen kadınlara yönelik fuhuşa zorlama, taciz ve tecavüzlere dikkat çekildi.
Tecavüzün meşrulaştırılmasını ve cezasızlığı kınayan kadınlar, “Göçmen kadınların çalışma ya da oturma izinlerinin olmaması kimseyi bu suçlardan dolayı cezalandırılmaktan muaf tutmaz” dedi.
Açıklamadan satırbaşları şöyle:
Düşük ücret ve ayrımcılık
“İşverenler yasal boşluklardan yararlanarak göçmenleri daha düşük haftalık ücrete, daha uzun saatlere çalışmaya mahkum ediyor. Ayrıca ücretleri de ödenmiyor. Bu koşullarda göçmenler ailelerine para göndermek bir yana, kendi yaşamsal ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorlar. Alabildikleri ücretin önemli bir kısmı yüksek fiyattan kiralanan yataklara/odalara ve yemek gibi yaşamsal ihtiyaçlara gidiyor. Ev sahiplerinden veya komşuları tarafından şikayet ve evden çıkarma tehditleri ile sürekli taciz edilen göçmen kadınlar, fuhuş çetelerine bile teslim edilebiliyorlar.”
Failler çoğunlukla işveren ve esnaf
“Göçmen kadınların bizimle paylaştıkları deneyimler arasında özellikle işverenlerin ve esnafın tacizi ve tecavüzü önemli bir yer tutuyor. Örneğin Beyazıt’taki küçük atölye sahiplerinin göçmen kadınlara yaygın olarak cinsel taciz ve tecavüz ettiklerini, hatta iş yerlerinde tecavüz için özel olarak oda ayıran patronların olduğunu da biliyoruz. Kamusal alanda yok sayılıp, görmezden gelinen göçmen kadınlar boğaz tokluğuna çalıştırılırken, kağıtsızlıkları ve sınırdışı edilme korkusu nedeniyle uğradıkları şiddeti ve tecavüzü şikâyet bile edemiyorlar!”
“Cinsel şiddet kriz merkezleri kurulsun”
Kadınlar taleplerini şöyle sıraladı:
“Göçmen olsun olmasın biz kadınlar sokakta taciz edilmeden yürüyebileceğimiz ve çalışabileceğimiz şekilde güvenliğin sağlanmasını;
“Taciz ve tecavüz suçu işleyen esnaf ve işverenlerin cezalandırılmasını;
“Hukuki durumlarına bakılmaksızın kadınların maruz kaldıkları şiddet ve tecavüzü çekinmeden şikâyet etmelerini sağlayacak mekanizmaların oluşturulmasını ve her türlü hukuki yardımın sağlanmasını;
“Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler ve CEDAW’ın Kadın Göçmen İşçilerle İlgili 26 Sayılı Genel Tavsiye’si doğrultusunda cinsel şiddet gören kadınlara koruma sağlanmasını;
“Göçmen kadınların başvurabilecekleri çok-dilli danışma merkezlerinin kurulmasını;
“İş yerlerinde uğradıkları cinsel taciz ve hatta tecavüz sonucu seks satmaya zorlanan göçmen kadınlar cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeniyle risk altındalar, travma desteği dahil, ücretsiz sağlık hizmeti ve destek alabilecekleri cinsel şiddet kriz merkezleri kurulmasını istiyoruz.” (ÇT)
İmzacılar: Sınır Tanımayan Kadınlar, Sosyalist Feminist Kolektif, Demokratik Özgür Kadın Hareketi - DÖKH, Mor Çatı, Gökkuşağı Kadın Derneği, İstanbul Feminist Kolektif, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Kadın Hakları Komisyonu, Kadın Dayanışma Vakfı, Yoğurtçu Kadın Forumu, Eğitim-Sen 3 Nolu Şube Kadın Komisyonu, Eğitim-Sen LGBT Komisyonu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), Bağlar Kadın Kooperatifi, Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (Evid-Sen), Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu, Yeşil Sol Kadınlar, Yeni Demokrat Kadın, Filmmor, Barış için Kadın Girişimi, Kürtaj Haktır Platformu, Eğitim Sen 6 Nolu Üniversiteler Şube Kadın Komisyonu, Kadın Emeği Kolektifi, İstanbul Tabip Odası Kadın Hekim Komisyonu, Tarlabaşı Toplum Merkezi'nden Kadınlar, Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu (CSKKP), Muş Kadın Derneği, Adana Kadın Dayanışma ve İlk Adım Merkezi (AKDAM), Ankara Feminist Kolektif, Lambda İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, TMMOB'li Kadınlar, Türk Tabipler Birliği Kadın Hekim Kolu, Anarşist Kadınlar, Sosyalist Kadın Meclisleri, TODAP - Kadın Komisyonu Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği , İMECE Ev İşçileri Sendikası ve İMECE Kadın Dayanışma Derneği, Bursa-Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği.