Deutsche Welle'nin haberine göre Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Başkanı Faruk Şen, yasanın Alman Anayasası’ndaki eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 12. maddesine aykırı olduğunu söyledi. Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Kenan Kolat da, söz konusu yasanın Alman Anayasası’nın 6. maddesi ile Avrupa Birliği’nin (AB) Ailelerin Birleştirilmesi Yönetmeliği’ne aykırı olduğu görüşünü savundu.
Anayasa Mahkemesi’ne gidecekler
Karlsruhe kentindeki Anayasa Mahkemesi‘ne başvurarak yasanın yürürlüğe girmesini engellemeye çalışacaklarını ifade eden Kolat, AB Komisyonu’ndan da, yasanın AB kurallarına aykırı olup olmadığını araştırmasını talep edeceklerini kaydetti. Faruk Şen de yasaya karşı Anayasa Mahkemesi’ne gidilmesini önerdi.
Sol Parti Federal Meclis Milletvekili Sevim Dağdelen'se bu konuda yaptığı bir açıklamada, yasanın imzalanmasına gerekçe olarak, anayasaya aykırı düşmediğinin gösterildiğini hatırlatarak, bu açıklamanın her türlü dayanaktan yoksun olduğunu belirtti.
Yasanın çıkartılması aşamasında çok sayıda göçmen örgütü ve uzmanın, özellikle aile birleşimiyle ilgili düzenlemelerin anayasaya aykırı olduğuna dikkati çektiklerini ifade eden Dağdelen, “Ancak hükümet ortakları, tüm bu uyarılara kulaklarını kapatarak, Anayasa Mahkemesi tarafından geri çevrilmesi kuvvetle muhtemel olan bir yasanın çıkartılmasında direttiler” dedi.
Ayrımcılık eleştirisi
Yenilen Göç Yasası, aile birleşimi kapsamında Almanya'ya gelecek yabancıların, önceden bulundukları ülkede Almanca öğrenmelerini öngörüyor. Bu uygulamaya Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Japonya ve diğer bazı Uzak Doğu ülkelerinin vatandaşları tabi tutulmuyor.
Yasanın yürürlüğe girmesi halinde Alman vatandaşlığına geçmek isteyen yabancı gençlerden de gelir belgesi talep edilecek. Böyle bir uygulama daha önce söz konusu değildi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de yasanın gözden geçirilmesi ricasıyla Almanya Cumhurbaşkanı Köhler'e bir mektup göndermişti. (GG)