Resmi rakamlara göre 3 bin 848 köy ve mezra boşaltıldı, milyonlarca insan zorunlu göç ettirildi. İllere göç edenlerin yüzde 52'si 100 milyon liradan az maaş alıyor. Çocukların büyük kısmı okuyamıyor.
"Türkiye'nin demokratikleşmesi, Avrupa Birliği (AB) ile bütünleşmesi ancak Kürt sorununun demokratik yollarla çözümüne bağlıdır" denilen raporda, zorunlu göç sorunun çözümüne de değinildi:
"Zorunlu göç sorununun çözümlenmesi, halkın özgürce yerleşim yerlerini seçmesine, OHAL, koruculuk vb. uygulamaların kaldırılmasına, Yayla yasağı ve gıda ambargosu uygulamalarına son verilmesine, köylülerin maddi ve manevi kayıplarının tanzim edilmesine bağlı."
3 bin 848 köy boşaltıldı
Göç-Der'in merkez binasında Göç-Der Genel Başkanı Şefika Gürbüz'ün yaptığı açıklamaya göre, resmi rakamlar bugüne kadar 3 bin 848 köyün ve mezranın boşaltıldığını gösteriyor. Bu, milyonlarca insanın zorunlu göç ettirilmesi anlamına geliyor. Yapılan araştırma, çatışmalı sürecin sona ermesine rağmen köylere özgürce dönmenin imkanlarının da halen sunulmadığına işaret ediyor.
Güvenlik güçleri ve OHAL uygulamaları
Göç mağdurlarının en yoğunluklu olarak yaşadıkları İstanbul, İzmir, Mersin, Diyarbakır, Van ve Batman'da, göç edenlerin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel sorunlarını teşhis edebilmek için hazırlanan raporun sonuçları şöyle:
* Göç veren illerin yüzde 98.8'i, doğu ve güneydoğu illeri.
* Göçün yüzde 18.3'ü il, ilçe merkezlerinden, yüzde 81.7'si köy-mezra yerleşim alanlarından dışarıya doğru.
* Göçün en büyük nedeni, yüzde 83.7'lik oranla, güvenlik güçlerinin ve Olağanüstü Hal Bölge Uygulamaları, koruculuk dayatmaları, can güvenliği, yayla yasakları ve gıda ambargoları.
Açlık sınırının altında, sosyal güvenceleri yok
* Eğitim, sağlık, geçim sıkıntısı gibi faktörler ise göçe dolaylı olarak etki ediyor. Zorunlu göçe maruz kalanların büyük çoğunluğu Türkiye şartlarında açlık sınırının altında yaşıyor ve hiçbir sosyal güvenceleri yok.
Her 5 çocuktan birisi ölüyor
* Göç sırasında her 5 çocuktan birisi ölüyor, temel eğitim çağındaki çocukların yarısının okulla ilişkisi yok.
* Göç ardından, metropollerdeki gettolarda yaşayan aileler en çok Kürtçeyi kullanıyor. Yüzde 66.5'i Türkçe-Kürtçe, yüzde 25'i sadece Kürtçe biliyor.
* Okuma-yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 42.3, ortaokul ve üstü mezunlarının oranı yüzde 11.3.
* Diyarbakır'da çocukların yüzde 33.9'u, Batman'da 77.8'i, İstanbul'da 40.7'si, Van'da 56.2'si, İzmir'de 34.2'si, Mersin'de 50.3'ü okula gitmiyor.
Köylerine geri dönmek istiyorlar
* Göç edenlerin yüzde 72.4'ü yeni yerleşim alanına uyum gösteremedi. Yüzde 93.7'si geri dönmek istiyor. Geri dönme nedeni altında memleket özlemi, şehir yaşamına uyumsuzluk, yeni yaşam alanına yabancılık yatıyor.
* Yüzde 61.3'ü köy politikasından haberdar. Bunlardan ancak, yüzde 6'si memleketine geri dönememe koşullarında köykente gitmek istiyor.
Demokratikleşme ve AB ile bütünleşme
* Türkiye'nin demokratikleşmesi, Avrupa Birliği (AB) ile bütünleşmesi ancak Kürt sorununun demokratik yollarla çözümüne bağlıdır. Zorunlu göç sorununu çözmek, bunun en önemli ayaklarından birisi.
* Hazırlanan bu rapora göre, zorunlu göç sorununun çözümü, halkın özgürce yerleşim yerlerini seçmesine, OHAL, koruculuk vb. uygulamaların kaldırılmasına, Yayla yasağı ve gıda ambargosu uygulamalarına son verilmesine, köylülerin maddi ve manevi kayıplarının tanzim edilmesine bağlı.
Göç-Der'in merkez binasında yapılan basın açıklamasına, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Tutuklu Aileleri Derneği (TUAD), Eğitim Bilim ve Kültür Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) temsilcileri de katıldı. (BB/FA)