GÖÇ-DER, zorunlu güç sonucu metropollere göç etmek zorunda kalan Kürt kadınlarının yaşadıkları sorunlara ilişkin, "Topluma dayalı aile planlaması, sağlık, eğitim projesi" kapsamında hazırlamış olduğu araştırma raporunu açıkladı.
İstanbul'un Demirkapı, Fatih, Fevzi Çakmak, Göztepe, Yavuz, Yüzüncü Yıl mahallelerinde yapılan anket çalışması sonucu hazırlanan rapor, GÖÇ-DER Genel Başkanı Şefika Gürbüz tarafından açıklandı.
Kendilerini ifade edemiyorlar
Anket çalışmasının, yüzde 85.8'inin 15-49 yaşları arasında kadınların oluşturduğu 598 kişi üzerinde yapıldığı vurgulanırken, bu kadınlardan yüzde 90.1'inin göç mağduru olduğu, yüzde 96.3'ünün dairede oturduğu, yüzde 92'sinin ise başka şehirlerden göç edip gelmiş kişiler olduğu kaydedildi.
Kadınların yüzde 67.1'inin günlük yaşamında Kürtçe dilini kullanması nedeniyle birçok sorunla karşı karşıya kaldığına dikkat çekilen raporda, kadınların en çok yaşadıkları sorunlar, "Kendini ifade edememe, kamusal alanda zorluk yaşama, sürekli olumsuz tepkilerle karşılaşma" biçiminde ifade edildi.
Kadınların küçümsenmeyecek bir bölümünün eğitimsiz olduğu belirtilen raporda, okuyanların ise en fazla ilkokulu bitirdiği belirtildi.
En büyük talep sağlık eğitimi
Kadınların birçoğunda kadın hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları, bel ağrısı, yüksek tansiyon ve solunum yolu hastalıklarının görüldüğüne dikkat çekilen raporda, kadınların yüzde 55'inin evde doğum yapmak zorunda kaldığı, yüzde 53.3'ünün ise hamile kalmamak için hiçbir yöntem kullanmadığı kaydedildi. Raporda, ayrıca ulaşılan kadınlardan 54'ünün menopoz, 59'unun çocuk sağlığı, 53'ünün aile planlaması, 30'unun çevre, 11'inin ise gebelik konusunda eğitim görmek istediği vurgulandı.
"Gerçekleri görün"
Göçün Türkiye'nin genel bir sorunu olduğunu belirten Şefika Gürbüz, 90'lı yıllardan sonra göçe maruz kalan kadınların birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirtti. Metropole göç etmek zorunda kalan kadınların yaşadıkları sorunların başında dil sorunun geldiğine dikkat çeken Gürbüz, "Yaşamını o güne kadar anadiliyle sürdüren, ve Türkçe'yi bilmeyen kadınlar, yaşamın her sahasında bu dili kullanmaya zorunlu kalmıştır. Bu nedenle kendi içine kapanmış, sosyal yaşam ve kamusal alanda kadın tıkanmıştır. Bu nedenle de psikolojik ve kültürel sorunlar yaşamış, ne köylü kalabilmiş ne de şehirli olabilmiş arada kalarak iç çatışma yaşamıştır" dedi.
Kürt sorununda bazı gerçeklerin görmezden gelinemeyeceğine dikkat çeken Gürbüz, "Geçen yıl birçok göç eden insan bize başvurup köylerine tekrar dönmek istediklerini belirttiler. Ama tek taraflı sürdürülen ateşkesin bitmesi ve savaşın başlamasının ardından, gitmek isteyen insanlar endişe içinde, gidenler ise tekrar geri dönmek istediklerini belirtiyorlar. Başta göç sorunlar olmak üzere Kürt sorununu genel olarak ele alıp, Türkiye'nin demokratikleşmesiyle sorunu çözülebilir" diye konuştu. (YS)
* 05.07.2004 tarihli Ülkede Özgür Gündem Gazetesi'nin DİHA kaynaklı haberi.