Gizli Göç Politikası Endişesi

Amik ovasında 5 bini aşkın çiftçi ailesi 1974 yılılndan beri Hazine arazilerini işletiyordu. İskana açılmak üzere bu arazilerin geri alınması gündeme gelince, CHP Hukuk Bürosu, Bölge İdare Mahkemesinde dava açtı.

Antakya

Amik ovasında 1974 yılından beri 5 bini aşkın çiftçi ailesinin işlediği Hazine arazileri, iskana açılmak üzere geri alınmak istenince, olay yargıya yansıdı.Yürütmenin durdurulması istendi.

CHP il binasında dün (pazartesi) toplanan bir grup çiftçi, Amik Ovasında 27 yıldır işlettikleri Hazine arazilerinin haksız olarak ellerinden alındığını söyledi.

CHP il başkanı Gökhan Durgun, bu çerçevede şu soruları gündeme getirdi:

* Araziler, gerçekten iskan ihtiyacı olan kimselere mi dağıtılacak? Kimlere verilecek? Bölge insanları bundan yararlanacak mı?

Kiralanacak mı; yoksa tapuları mı verilecek? Bütün bunlar cevap bekliyor.

Düzenlediği basın toplantısında CHP il başkanı Gökhan Durgun şunları söyledi;

* Olayın gizli göç politikasının ürünü olduğu yolunda kuşkularımız var.

* Yargıya başvurduk. Bugün itibariyle bölge idare mahkemesine dava açtık, olayın takipçisiyiz.

* İskana açılacağı gerekçe gösterilerek, 1974 yılından itibaren 10'ar dönümlük hazine arazilerini işleyen binlerce çiftçinin toprakları ellerinden alınmak isteniyor. Uygulamayı hukuksal boyutta inceledik ve dayanağı olmadığını gördük.

* Pazartesi günü, Hatay vergi mahkemesi kanalıyla 2002-24 sayı ile bölge idare mahkemesine dava açıp yürütmenin durdurulmasını istedik.

* Buradan da sonuç alamamamız durumunda Avrupa insan hakları mahkemesine başvuracağız, bunun için de Avrupa'daki CHP yetkilileriyle görüşmeler başladık.

* Antakya, Kumlu, Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerindeki köylerde hazine arazisini işleten 5 binin üzerindeki çiftçinin haklı davasının sonuna kadar takipçisi olacağız.

* Hatay Valiliği Milli Emlak Müdürlüğünün Hazine arazilerini iskana açmaya dönük tutumunun hukuksal dayanağı olmadığını da belirledik.

* Hazine arazileri ellerinden alınmak istenen binlerce çiftçi açlığa mahkum edilmek isteniyor, olayın sosyal boyutu göz ardı edildi.(ÇM/NU)