"Mahpusların yazın kısa pantolon giymelerine bile izin verilmiyor. Konferans salonları, sosyal etkinlik için tasarlanan mekanlar, spor salonlarının hepsi kapatılıp koğuş yapılmış."
İki ayrı isyanın çıktığı ve 13 kişinin hayatını kaybettiği Urfa E Tipi Cezaevi'nde incelemelerde bulunan insan hakları savunucuları ve meslek örgütlerinden temsilciler, başlayan sevklerin durumu daha da kötüleştireceğini ifade ediyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, bianet'e yaptığı açıklamada, yaralı mahpusların tedavi şartlarının iyi olmadığını belirtti.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Urfa Şube Başkanı Eyüp Sabri Tinaş, bazı mahpusların zaten isyan çıkmış olan Antep'e sevk edildiğini söylerken, Avukat Sedat Gözkar da İzmir gibi uzak illere sevk edilenlerin duruşmalara nasıl gideceğini sordu.
İHD ile ÇHD'nin yanı sıra Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) temsilcilerinden oluşan bir heyet, cezaevine giderek incelemelerde bulundu. Örgütler, bu görüşmelerin sonunda bir de rapor hazırlayacak.
"Pijamalarıyla ring aracına"
Urfa Cezaevi'nde tutuklu müvekkilleri olan Avukat Gözkar, cezaevinden 320 kişinin sevk edildiğini söyledi.
"Nakiller yapılırken kimseye nereye gitmek istediği sorulmuyor. Ayakkabılarını bile giymeleri beklenmeden, pijamalarıyla koğuşlardan alıp ring araçlarına dolduruyorlar mahpusları. Eşyalarını da vermiyorlar, kargoyla sonradan yollayacaklarını söylemişler."
"Siyasi koğuşlarda kalanların mahkemeleri çoğunlukla Diyarbakır'da ve buraya bile gitmeleri sorun oluyordu. Urfa'dan İzmir'e sevk edilenler duruşmalarına nasıl gelecek?"
"Yoğun bakımda kelepçeyle yatıyor"
Bilici de dün yeni cezaevi müdürünün göreve başladığını ancak ne cezaevi savcısından ne müdürden sağlıklı bilgi alamadıklarını, kendileriyle görüşmediklerini söyledi.
Yangından yaralı kurtulan ve Urfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören mahpusun durumunun kötü olduğunu ifade eden Bilici, "Ayağı zincirle kelepçeli şekilde yoğun bakımda, başında dört asker duruyor. Şartları hijyen değildi" dedi.
"Sürgünler mahkumlara bilgi verilmeden nereye gidecekleri söylenmeden yapılıyor. Ailelerine de bilgi verilmiyor. Yakınlarının nereye götürüleceğini öğrenmek isteyen aileler kötü muameleyle karşılaşıyor. Müdahale öncesi yaşanan ihlaller, devam ediyor."
"Kötü muamele devam ediyor"
Cezaevi yönetiminde, gardiyanlar ve müdürlerin tutumlarında değişiklik olmadığını söyleyen Bilici "Açığa alınan kimse yok, herkes görevine aynı şekilde devam ediyor, mahpuslar kötü muameleden şikayetçi. Görüşe gelen aileleri bile her seferinde 3-4 saat bekletiliyor. Böyle giderse bizi daha da ciddi sorunlar bekliyor" diye konuştu.
"Kısa pantolon bile yasak"
Tinaş ise 13 kişinin ölümünde idarenin sorumluluğuna dikkat çekti ve "Mahpusların seslerini duyurmak için tek araçları kapılara vurmaktı" dedi.
İtfaiyenin haber verdikten 45 dakika sonra geldiğini söyleyen Tinaş, üç kişi için tasarlanan koğuşlarda nüfusun bazen 24 kişiye kadar çıktığını açıkladı.
"Üç kişi için tasarlanan oda önce altı kişiliğe çevrilmiş ancak sayı 18'in altına hiç düşmemiş. Mahpusların yazın kısa pantolon giymelerine bile izin verilmiyor. Konferans salonları, sosyal etkinlik için tasarlanan mekanlar, spor salonlarının hepsi kapatılıp koğuş yapılmış."
Tinaş, bazı mahpusların isyan çıkan Antep Cezaevi'nde sevk edildiğini de ekledi. (AS)