Adalet ve Kalkınma Partisi'nin üç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) de birer milletvekiliyle bugüne kadar parlamentoda temsil edildiği Giresun, nüfus azalmasından dolayı 12 Haziran'da artık dört vekil için sandığa gidecek.
Yeni Giresun gazetesi haber müdürü Saliha Yayla, AKP'nin 3. dönemde de partinin çekirdek kadrosundan olan Nurettin Canikli'yi 1. sıra adayı olarak gösterdiğini, bu adaya karşılık CHP'de "solun evrensel değerlerini kimliğinde barındırdığı" ifade edilen Eczacı Selahattin Karaahmetoğlu, 2. sıradaysa Aykut Gezmiş dikkat çektiğini söylüyor. Yayla, Giresun'un seçim nabzını bianet'e aktardı:
Kaç parti öne çıkıyor? Şehirden kaç vekil meclise gidebilecek. Kimler hangi özellikleriyle toplumda etkili oluyor?
Giresun'da üç parti öne çıkıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP). Zaten şu anda da 3 AKP'nin, 1 CHP'nin, 1 de MHP'nin milletvekili var.
Giresun'un beş milletvekili sayısı vardı, nüfus azalmasından dolayı bu sayı dörde düştü. Yani 12 Haziran'da Giresun'u Ankara'da dört milletvekili temsil edecek.
Giresun'da AKP'nin 3. dönemde de 1. sıra adayı Nurettin Canikli. Canikli AKP Grup Başkanvekili olduğundan önemseniyor, partinin çekirdek kadrosundan olduğu için güçlü bulunup, öne çıkıyor.
CHP'nin 1. sıra adayı solun evrensel değerlerini kimliğinde barındıran biri olan Eczacı Selahattin Karaahmetoğlu. Ancak 2. sıra adayı Aykut Gezmiş projeleriyle dikkat çekip adından çok söz ettiriyor.
İnşaat Mühendisi olan Gezmiş'in Giresun'un işsizlik sorununun çözümünde yönelik somut projeleri var.
Kendisi için "proje insanı" ifadesi kullanılıyor, bir de sol çevreler için "Gezmiş" olan soyadı da sempati yaratıyor.
MHP'nin 1. sıra adayı Murat Özkan da önemsenen bir aday. Zaten 2. kez aday ve 1. sıra. Özkan da MHP içinde güçlü bir isim. Kaymakamlık, vali yardımcılığı ve Mülkiye Başmüfettişliği yapmış bir isim.
Gerçek yakıcı sorunları neler? Ekonomik ve sosyal durumu biraz ayrıntılandırabilir misiniz? Partilerin veya adayların bunu çözme yönündeki iradeleri ne kadardır? Örnekler verebilir misiniz?
Giresun'da gerçekten de yoğun bir işsizlik, buna bağlı olarak da yoksulluk, buna da bağlı olarak aşırı bir göç var.
Adı "fındığın başkenti" olan Giresun artık fındıktan geçinemiyor. Fındık istenilen parayı etmiyor. Fındığın sigortası olan Fiskobirlik de iflasa sürüklendi. İşçiler uzun zamandır maaşlarını alamıyor. Fındık üreticisi 2006 yılında Fiskobirlik'e verdiği fındığın parasını halen alamamış durumda.
AKP "Bizden önceki hükümet Fiskobirlik'i özerkleştirmiş, bizim yapacağımız bir şey yok" deyince bu önemli kuruluş perişan halde. Hükümet Fiskobirlik'e destek vermedi ve bölgeye TMO'yu getirdi. TMO 40 yıllık FİSKOBİRLİK'in yaptığı zararı 3 yılda yaptı ve hazineyi trilyonlarca zarara uğrattı. Bunlar çok yazılıp çizildi. Şimdi ise fındık serbest piyasaya terk edildi.
Giresun "kültür-turizm kenti" denmesine rağmen turizm de gelişmiş değil. Adası, kalesi, yaylaları ile gerçekten muhteşem bir kent olan Giresun turizmden de hak ettiği payı alamadı. Yayla yolları bozuk, adaya ulaşım sorunu var, kale bakıma muhtaç. Karadeniz sahil yolu yapımı da sahilleri, koyları, parkları, plajları alıp gitti. Kara-deniz birbirinden ayrıldı.
Giresun da sanayi de yok. Ekonomik anlamda sorunlu olan Giresun'dan iş, aş uğruna çok fazla göç yaşanıyor. Köyler adeta bomboş... Bu nedenle de milletvekili sayısı da düşmüş bulunuyor. Ekonomik yapısı zayıf olunca sosyal yapı da istenilen düzeyde olamıyor. Kent içi elbette sosyal açıdan daha hareketli.
OR-Gİ Havaalanı özlenen, beklenen bir hizmet ama yapılmadı. Ulaşım sorun. Giresun'u iç Anadolu'ya bağlayacak olan Eğribel tüneli de açılmadı. Giresun'un ekonomik açıdan can damarı olan, yüzlerce insanın çalıştığı SEKA kâğıt fabrikası önce özelleştirildi, sonra kapatıldı. Bunun yanında çok sayıda fındık fabrikaları ve başka diğer fabrikada kapandı gitti.
İktidar olan AKP her şey yolunda, yola devam" diyor. Ana muhalefet olan CHP tüm bu sorunları sürekli gündeme taşıyor. AKP bu seçim öncesi de "beklenen hizmetleri yapacağız" diyor. CHP de seçim öncesinde "dağ ve deniz turizmini geliştireceğiz, fındığa dayalı sanayiyi destekleyeceğiz, çikolata fabrikaları açacağız, işsizliği önleyeceğiz, Fiskobirlik'i aktif ve dinamik hale getireceğiz, hatta böylece göçü tersine döndüreceğiz" şeklinde seçmene sözler veriyor.
Parti liderleriniz siyaset yapma tarzları, din üzerindeki siyasi atışmalar seçmeni nasıl etkiliyor? Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Parti liderlerinin siyaset yapma tarzları eleştiriliyor. Alanlarda birbirlerine laf yetiştirmek yerine projelerini anlatmalarının daha uygun olacağı dile getiriliyor. Kadınlar açısından "erkek siyaset" şeklinde yorumlanıyor. Hani adeta küfre varan biçimde cümleler olunca...
Türkiye'nin ekonomik ve demokratik alanda onca yakıcı sorunu varken alanlarda sığ bir politik çekişme yapıldığı ifade ediliyor ve umutsuzluk yaşanıyor. Din üzerinden ve özel yaşam üzerinden yapılan siyaset ise iyice bıktırıyor. Havada uçan kasetler, "allahı" gibi vurgular eksi puan alıyor. Sorunların çözümüne yönelik ifadeler beklenirken, kelime oyunları yapılması karamsarlığa yol açıyor.
Artık vatandaş din, özel yaşam ve etnik köken tartışmaları, ırkçı söylemlerden öte ekonomik, demokratik sorunların çözümüne ilişkin somut projeler bekliyor. Ben böyle görüyorum.
Yerel medya bu seçim havasında nasıl bir tavır içerisinde? Yayın ilkeleri ve etik olarak yaklaşımı nasıl değerlendirilebilir?
Yeni Giresun'un gazetesinin haber müdürüyüm. Bir yerel televizyonda program yapıyorum. Halkın, seçmenin arasındayım ve bunların konuşulduğuna tanık oluyorum.
Açıkçası bu seçimde yerel medya objektif. Yazılı ve görsel basına baktığımızda her partinin haberi giriyor. AKP ve CHP'nin haberleri tabii ön saflarda yer alıyor. Çünkü en fazla açıklama onlardan geliyor. Ardından da MHP. Bu arada sosyalistlerin ortak bir adayı yok, bağımsız da yok. Bildiğim kadarıyla TKP'nin merkezden atama bir adayı var, bir kez açıklaması ulaştı basına.
Elbette her zaman her yerde olduğu gibi bu özel süreçte taraf tutma da olabiliyor ama şu an Giresun'da o kadar bariz bir durum söz konusu değil. Köşe yazılarında yanlı yorumlar olabiliyor ama bir bütün olarak ortada diyebilirim. Genelde saydığım sorunları her gün her gazetede okuyabilirsiniz.
Son 10-15 yılda ulusal siyasetin izlediği seyri siz yerelde nasıl görüyorsunuz?
Şahsen ben iyi bulmuyorum. Bir ülkenin, bir kentin ekonomik ve sosyal durumu o ülkenin ve o kentin ekonomik, demokratik gelişmişliği ile ölçülür diye düşünüyorum. Bir defa gelir dağılımı çok adaletsiz. Çok sayıda işsiz var, çok sayıda insan asgari ücretle çalışıyor.
Sosyal güvencesiz çalışanların sayısı da çok. Sağlık, eğitim sorunu, fırsatta eşitsizlik var. Hele şu son sınav skandalları, gençlerin perişanlığı üzücü. Ülkede çatışmalar halen sürüyor, halen anaların gözü yaşlı. İçeriğini çok da bilmediğimiz pek çok davalar devam ediyor, bunlar korku yaratıyor. Demokrasi deniliyor ama antidemokratik olan yüzde 10 barajı yürürlükte ve bu şeklide gelen seçime gidiliyor. Yine kadın adaylar azınlıkta, yine adayları liderler belirledi.
Son dokuz yılda ülkeyi AKP yönetiyor ve de tek başına. Demokratik açılımları sevindirdi ama sonuç yok ortada. AKP'den öncekiler de durum hep vahimdi. AKP yine de toplumun beklentilerine bir yeşil ışık çakmış gibi oldu ama ilerisi yok... Anayasa konusu da önemli.
Toplumun her kesimini bağlayan sivil-demokratik bir anayasa şart. Partiler bunu hiç dillendirmiyor. BDP en çok dile getiriyor. Diğerleri açmıyor, sadece bir iki cümle ile geçiştiriyorlar.
Giresun'dan bakınca halk geçim derdinde. Günü kurtarmanın peşinde. İnsanların üzerinde ekonomik baskılar öyle çok ki hani başını kaldırıp geleceğini planlayamıyor. Her evde en az bir genç işsiz. Siyasetçileri de hep seçim zamanı söz verip, sonrasında unutan, gelecek seçimde yine kapılarını oy için çalanlar olarak görüyor. Bu ülkede gerçekten de kimi yiyor kimi bakıyor ama neden kıyamet kopmuyor?
Bu süre zarfında orada nasıl bir dönüşüm yaşadı. Gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Giresun iki dönem AKP'yi çoğunlukla Meclis'e taşıdı ancak bu kez bir sorgulama hali var. Hani yukarıda bahsettiğim hizmetler gerçekleşmeyince, fabrikalar kapanı işsizlik artığı için, hani göç çok fazla yaşandığı için seçmende bir değişim hali görünüyor. Ve seçmen alternatif olarak CHP'ye yöneliyor gibi.
Seçmen Kılıçdaroğlu'nu Baykal'dan daha çok tutmuş gibi de. Sanki bu kez denemek ister gibi duruyor.
Giresun 12 Haziran'da milletvekili çıkaracak. Bu kez Giresun AKP 2, CHP 2 olursa şaşmayız. Bu beklenen bir sonuç şimdilerde... Gözlemlerime dayanarak AKP'nin gerilediğini sanıyorum, hissediyorum. Ama bugün az sonra başbakan Giresunlulara hitap edecek, ne değişir bilinmez. Salı günü de CHP Lideri Kılıçdaroğlu Giresun'da konuşacak. Bekleyip göreceğiz.
Giresun Belediyesi de CHP'nin. Çok sevilen bir belediye başkanı var. Kerim Aksu genç ve çalışkan biri. Ve zaten iktidar partisinin elinden belediyeyi 24 bin küsur oyla, tarihinde görülmemiş bir oyla kazandı. Tabii belediyenin CHP'de olmasının da seçimde avantajı var. Ben söyleyeceklerim bu kadar. (SY/EÖ)