Ankara Sinema Derneği’nin düzenlediği Gezici Festival, 24. Yılında Ankara, Sinop ve Kastamonu’yu ziyaret edecek.
30 Kasım’da Ankara’da başlayan yirmi dördüncü kez yollara düşüyor. Festival, ilk durağı Ankara’nın ardından, 7-9 Aralık tarihleri arasında Sinop’u, 10-13 Aralık’ta ise Kastamonu’yu ziyaret edecek.
Ödüllü filmler
Uluslararası festivallerde dünya prömiyerini yapan, ödüller kazanan filmler Dünya Sineması bölümünde izleyicilerle buluşacak:
Bu yıl Cannes’ın Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde dünya prömiyerini yapan “Amin”,
Sergei Loznitsa’nın Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen ödülünü kazanan ve Ukrayna’nın Oscar adayı olarak seçilen filmi “Donbass”,
bir dans akademisinde okuyan ve balerin olmak isteyen on beş yaşındaki bir gencin öyküsünü ele alan “Kız”,
Slovenyalı yönetmen Milorad Krstić’in Locarno Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan ilk uzun metrajı “Koleksiyoncu: Ruben Brandt”,
Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünü kazanan melankolik aşk hikâyesi “Soğuk Savaş”,
Karlovy Vary Film Festivali’ndeki Batının Doğusu yarışmasında En İyi Film ödülünü kazanan “Süleyman Dağı”,
Lee Chang-dong'un sekiz yıl aradan sonra çektiği, 2018’in en iyi filmlerinden Cannes’dan FIPRESCI ödüllü “Şüphe”,
Locarno, Viyana ve Sevilla Film festivallerinden ödüllerle dönen belgesel “Uzak Evren”.
Yalanlar Çağı
ABD Büyükelçiliğinin katkılarıyla düzenlenen “Yalanlar Çağı” bölümünde, gerçeğin manipüle edildiği bir döneme kamerasını çeviren üç film yer alıyor.
Alexander Mackendrick’in yönettiği “Başarının Tatlı Kokusu” (Sweet Smell of Success, 1957), New York medya dünyasında gösteriş ile yozlaşmanın, şöhret ile gaddarlığın iç içe geçtiği bir öykü. Burt Lancaster hasta bir ruha sahip, güçlü dedikodu yazarını, Tony Curtis ise yükselmek için her şeyi yapmaya hazır, fırsatçı bir basın danışmanını oynuyor.
Billy Wilder’ın yönettiği, Kirk Douglas’ın başrolde yer aldığı “Büyük Karnaval” (Ace in the Hole, 1951), medya üzerine yapılmış en karanlık ama aynı zamanda en eğlenceli filmlerden biri. Değeri zaman içinde anlaşılan Büyük Karnaval, bugün kült bir film olarak kabul ediliyor.
1950’lerde, McCarthy’nin anti-komünist cadı avı doruğa çıkmışken çekilen “Öfkenin Sesi” ise (The Sound of Fury, 1950), gerçekten yaşanmış bir linç olayına dayanıyor. İş arayan bir adamın, bir hırsızlık çetesine şoför olmasını anlatan filmin yönetmeni Cy Endfield, çekimlerden sonra McCarthy’nin soruşturmalarından kurtulmak için Amerika’yı terk etmek zorunda kalmıştı
Il Cinema Ritrovato: Özgür Sinema
Gezici Festival son yıllarda işbirliği yaptığı, restore edilmiş klasiklerden oluşan programıyla tanınan Il Cinema Ritrovato Film Festivali’nin katkılarıyla, izleyicileri Küba’dan bir klasikle buluşturuyor.
‘Özgür Sinema’ (Cinemalibero) başlıklı seçkide yer alan Azgelişmişlik Anıları (Memorias del subdesarrollo, 1968), Bolonya Sinematek’i tarafından dijital olarak yenilendi. 50. yıldönümünü andığımız 1968’in radikal değişim heyecanına ve çalkantılarına Küba’dan bakan Tomás Gutiérrez Alea imzalı başyapıt, Edmundo Desnoes’un romanından uyarlama. Devrim sonrası Küba’yı, eşi ve yakınları Miami’ye göç eden orta sınıf aydını Sergio’nun gözünden anlatan film, Küba sinema tarihinin en önemli filmi kabul ediliyor.
Sessiz Serüven'de İki Klasik
Amerika Birleşik Devletleri ve Hollanda Büyükelçiliklerinin destekleriyle hazırlanan Sessiz Serüven bölümünde ise sinema tarihinden iki klasik yenilenmiş kopyalarıyla gösterilecek. Hollanda EYE Film Müzesi sessiz film küratörlerinden Elif Rongen-Kaynakçı’nın seçtiği Delft Porseleninin Sırrı (Het geheim van Delft, 1917) ve San Francisco Sessiz Film Festivali’nin başkanı Roy Byrne’ün seçtiği Kapının Ardı (Behind the Door, 1919) gösterilecek. Gösterimler Kaynakçı ve Byrne’ün sunumlarıyla gerçekleşecek. Filmlerin müziklerini ise birçok ünlü sessiz filme müzik besteleyen Stephen Horne ve Frank Bockius ikilisi yapacak.
Filmlerle ilgili ayrıntılı bilgi için.
(HK)