Gezi eylemlerinin sekizinci gününde (5 Haziran 2013), Yitik Ülke Yayınları Twitter üzerinden başlattığı kampanyayla parktaki eylemcilere kitap dağıtmaya başlamış hemen büyüyen kampanyaya diğer yayınevleri, sanatçılar, yazarlar ve direnişçiler tarafından da destek gelmişti.
Twitter’da “Gezi Parkı, park olarak kalsın, güzel bir kütüphane açılsın. Yitik Ülke Yayınları olarak kitap desteği yapalım, kardeşlik kazansın. Zor mu? İşte Gezi Parkı'na yapılmasını istediğimiz Özgür Kütüphane” mesajıyla yayılan kampanya sonucunda tuğlalardan raflar yapılmış, Gezi Parkı içinde bir kütüphane kurulmuştu.
Türkiye’nin birçok yerinde devam eden eylemlerde yedi kişi hayatını kaybetti, polis parka girerek direnişçilerin yaptığı dilek ağacının, çadırların, beslenme alanlarının yanı sıra kütüphaneyi de yıktı.
Direniş sona erdi. Ancak direnişçiler, biten hayatları yıkılan emeklerle bir edip, Gezi’de hayatını kaybeden insanları, onların adlarını verdikleri kütüphanelerle yaşatmaya başladı.
Farklı şehirlerde Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Hasan Ferit Gedik, Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan ve Ethem Sarısülük isimlerini yaşatan kütüphanelerin ulaşabildiğimiz gönüllü çalışanlarıyla çalışmalarını, çevrenin yıllar içindeki ilgisini ve ihtiyaçlarını konuştuk.
Mehmet Ayvalıtaş Fadime Ana Kütüphanesi
Mehmet Ayvalıtaş, Gezi eylemleri sırasında, 2 Haziran 2013 gecesi Ümraniye’deki 1 Mayıs Mahallesi’nde eylemcilerin içine hızla giren bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti.
Ayvalıtaş’ın ölümü kayıtlara trafik kazası olarak geçerken annesi Fadime Ayvalıtaş da tedavi gördüğü Göztepe SSK Hastanesi’nde 13 Aralık 2013’te hayatını kaybetti.
19 yaşındaki oğlunu ve ardından eşini kaybeden Ali Ayvalıtaş, yaptığı açıklamada eşinin hiçbir hastalığı olmadığını Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümünden sonra travma yaşadıklarını söyledi.
Mehmet ve Fadime Ayvalıtaş’ın ölümünün ardından Aralık 2014’te 1 Mayıs Mahallesi’nde Ayvalıtaş ailesi ve arkadaşları tarafından Ataşehir Belediyesi’nin desteğiyle Mehmet Ayvalıtaş Fadime Ana Kütüphanesi açıldı.
Kütüphaneyle olay gecesi aynı arabanın çarpması sonucu ağır yaralanan ve tedavisi hala devam eden Ayvalıtaş’ın kuzeni Seyit Kartal ilgileniyor.
Kartal’ın bize verdiği bilgiye göre, kütüphanede şu an 2 bin civarında kitap var. Güncel bir ihtiyaçları yok; ancak faaliyetlerini daha da güçlendirebilmek vakıflaşmaya gitmek istiyorlar. Ayrıca 1 Haziran’dan itibaren mahallede Mehmet Ayvalıtaş’ı anma etkinlikleri yapılacak.
Kartal, kütüphanenin salonu küçük olduğu için, 4 Haziran’daki anmayı kütüphanenin karşısındaki Pir Sultan Abdal Cemevi’nde yapacaklarını da aktardı.
“İki bin civarı kitabımız var. Hem yayınevlerinden hem insanlardan yardımlar geliyor sürekli. Mahalledeki insanlar geliyorlar, çocuklar gelip burada oyun oynuyorlar.
“Faaliyetlerimizi güçlendirebilmek, etkinlikleri çoğaltmak istiyoruz. Bu yüzden vakıflaşmaya gitmek için çalışmalara başladık. Arazi belediyeye ait olduğu için onlarla görüştük ve bize yardımcı olacaklarını söylediler. Eylül sonunda gerekli parayı toparlayabilirsek vakfı kurmuş olacağız.
Ahmet Atakan Kütüphanesi
Ahmet Atakan 10 Eylül 2013’te, Gezi eylemleri sırasında Hatay’da gaz fişeğiyle vurularak öldürülen Abdullah Cömert’in faillerinin bulunması için Hatay Armutlu’da düzenlenen eylemde gaz fişeğiyle vurularak hayatını kaybetti.
Atakan anısına, doğup büyüdüğü mahallede Halkevleri tarafından ve doğduğu gün olan 17 Şubat 2014’te Ahmet Atakan Kütüphanesi açıldı.
Gönüllü çalışan Eylem Mansuroğlu’nun verdiği bilgiye göre, kütüphane üç salondan oluşuyor.
Salonların isimlerine Gezi eylemleri sırasında öldürülen Hataylı üç gencin isimleri verilmiş: Ali İsmail Korkmaz Okuma Salonu, Abdullah Cömert Okuma Salonu, Ahmet Atakan Okuma Salonu.
Mansuroğlu, kütüphaneye ve bu kapsamda yürüttükleri faaliyetlere dair şu bilgileri veriyor:
“Biz burayı gönüllülük esasına dayanarak oluşturduk. Yayınevlerinden daha az olmakla birlikte insanlardan hala çok fazla destek ve yardım geliyor.
“Üniversitelerde okuyan arkadaşlarımız gelip burada gönüllü kurslar veriyor. Sekizinci sınıfa kadar öğrenciler için yaz okulu aktiviteleri yapıyoruz; tiyatro, yüzme…
"Velilerle toplantılar alıyoruz. Geçen yıl ekim kasım aylarında velilerle zeytin toplama etkinliği yapmış onları kırıp pazarda satmıştık. Parayı da kütüphanenin ihtiyaçları için kullandık.
“Burada herkes işin ucundan tutmaya çalışıyor. Ahmet’in doğup büyüdüğü mahallede olduğumuz için ilgi de çok yoğun ve ciddi bir sahiplenme var.”
Ethem Sarısülük Kütüphanesi
Ethem Sarısülük Ankara’da yapılan Gezi eylemleri sırasında 1 Haziran 2013’te bir polis memuru tarafından kafasından vuruldu. Sarısülük, 14 gün yoğun bakım sürecinin ardından hayatını kaybetti.
Halkevleri, Ankara Tuzluçayır’da aynı yılın Ağustos ayında Sarısülük’ün adını taşıyan bir kütüphane açtı.
Kütüphanede gönüllü olarak çalışan Selin Kahraman’ın aktardığına göre, kütüphanenin olduğu yer 1980 öncesinde mahalle halkı tarafından yapılmış. Ancak 12 Eylül darbesinde bu halk evine el konulmuş ve ev zamanla belediye işçilerinin kullandığı bekçi kulübesi gibi bir yer haline gelmiş:
“Gezi direnişinden sonra halk oraya gidip kendine ait olanı geri aldı. ‘Burası bizimdir, halkın evidir’ dediler. Açılış yapılana kadar insanlara kitabınızı alın gelin çağrısı yapıldı ve bir sürü kitap geldi. Sonuçta Gezi’nin alevlendiği bir dönemdi. Ankara’da kaybettiğimiz bir yoldaşımızın adı olsun istendi. Kütüphanemiz böylece Ağustos 2013’te açıldı.
“1 yıl sonra belediyenin yıkım kararı verdiği yönünde bir duyum aldık. Halk kütüphanemize de mahallemize de sahip çıkıyoruz diyerek burada 1 ay boyunca gece gündüz nöbet tuttu.”
Kahraman, şair Gülten Akın’ın ölümünden sonra ailesinin Akın’ın bütün eşyalarını ve kitaplarını kütüphaneye bağışladığı bilgisini de verdi. Kendileri bu eşyalarla “Menekşe Erbay Sınıfı Gülten Akın Kitaplığı” yapmışlar.
“Gülten Akın’ın bütün kitapları, iki koltuğu ve başka bazı eşyaları var. Ailesi ölümünden sonra kütüphaneye verdi. Akın’ın kitaplarını dışarıya veremiyoruz ancak orada okunabilir. Ama onun dışında burası normal bir kütüphane gibi işliyor. Öğrenciler ödev yapmaya geliyor, satranç oynuyorlar, kitap takası yapıyorlar.
“Yaz okulu, kış okulu kurslarımız oluyor ve yoksul çocuklar bunlardan faydalanabiliyorlar. Bahçemizde yazları açık hava film gösterimleri yapıyoruz. Müzik ve şiir dinletileri, kadınların koro çalışmaları oluyor.”
Ali İsmail Korkmaz Kütüphanesi
Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir’de katıldığı Gezi’ye destek eylemlerinde 2 Haziran gecesi önce polis ardından iki defa da eli sopalı gruplar tarafından darp edildi. İlk gittiği hastanede tedavisi yapılmayan 19 yaşındaki Korkmaz, beyin kanaması geçirdi ve 38 gün komada kaldı. 10 Temmuz’da hayatını kaybetti.
Ali İsmail Korkmaz’ın “yarım kalan düşlerini gerçekleştirmek” adına ailesi tarafından Ali İsmail Korkmaz Eğitim Vakfı (ALİKEV) kuruldu. 2014 yılında da bu vakıf bünyesinde Hatay’da Korkmaz’ın adını taşıyan bir halk kütüphanesi yapıldı.
ALİKEV gönüllülerinden Seren Selçuk’un verdiği bilgiye göre, kütüphane Korkmaz’ın küçük yaşta başlattığı “Toplum İçin Gençlik” hareketi fikrinden yola çıkarak yapılmış. Korkmaz, bu proje kapsamında köy okullarındaki çocuklar için kitap toplama, çevre temizliği gibi kampanyalar yapmış.
Aile ve vakfın gönüllüleri de “Ali İsmail gibi, Ali İsmail adına kitap toplayarak” vakıf bünyesinde bu halk kütüphanesini yapmışlar.
Selçuk, kütüphanede 10 bin civarında kitap olduğunu, aynı kitaplardan gelmesi durumunda bunları farklı yerlere destek için gönderdiklerini söylüyor:
“İnsanların ilgisi çok fazla ve hala Türkiye’nin dört bir yanından kitaplar geliyor. Biz de fazla olan kitapları kütüphanesi olmayan okullara gönderiyoruz. Hatta Hatay’ın Madenli köyünde bir kütüphane yaptık.
“Burada da ödünç verme sistemiyle çalışıyoruz. İnsanlar geliyor ve istedikleri kitabı ödünç alıyorlar. On bin civarında kitabımız var”. (TP/HK)