Gerze; Sinop'un ilçesi... Nam-ı diğer yeşil Gerze. yaklaşık dört yıldır ülke gündeminde. Yaykıl Köyü Çakıroğlu Mevkii'ne Anadolu grubu tarafından yapılmak istenilen termik santral nedeniyle yaşam alanlarına sahip çıkan halk tarafından verilen mücadele süreci, benzer durumdaki yöre insanlarına da örnek oldu.
"Bize Gerzeli derler / Biz yeşili severiz."
Gerze'ye ve santral yapılmak istenilen Yaykıl Köyü girişindeki Yeşil Gerze Çevre Platformu (YEGEP) Eylem Çadırı (artık konteyner) alanına gittiğimizde bizi karşılayan Gerzeli kadınlar öyle sıcak ve sevecen ve kararlıydı ki... Onların yarattığı sinerji yaklaşık 50 üniversite öğrencisinden oluşan grubumuzu sarıverdi çarçabuk. Onların anlatacağı çok şey vardı, bizim de onları dinleyecek zamanımız. Birinin eksik bıraktığını, diğeri tamamladı.
"Git, git, Anadolu Grubu / Biz termik istemeyiz"
Karşıda gördüğünüz tepelerin ardından sırtını dağlara dayayarak denize uzanan koyun yanında, üç mahalleden oluşuyor; Yaykıl Köyü. Orman bu koyda denize varıyor. Köylünün geçim kaynağı; tarım ve balıkçılık. Toprağı bire bin verir. Tipik bir Anadolu Köyü burası. İnsanları kendiyle, doğayla barışık. Tipik bir Anadolu köylüsü işte.
Köy 1. derece arkeolojik SİT alanı. Burada Geç Roma-Erken Bizans Dönemi kalıntılarının bulunduğu California Arkeoloji Profesörü O. Donnan tarafından teyit edilmiş.
Türkiye'de tutulan 600 bin ton balığın önemli bir bölümü bu koydan sağlanıyor. Sinop'un içme suyu gereksiniminin yaklaşık yarısını karşılayan su havzası da burada.
Ormanın denizle aşk yaşadığı bu köyde hiç bir envanter çalışması yapılmaksızın ve hiçbir koruma tedbiri alınmaksızın santral kurulmak istenince, buranın kül çöplüğüne dönüştürülmesi söz konusu olunca başta Yaykıl köylüleri olmak üzere Gerze ve Sinop halkı yaşam alanlarına sahip çıkma mücadelesi başlattı.
"İsyan ateşi yaktık / Termiğe / İnadına"
Şöyle anlatıyorlar: "Kurulması planlanan termik santralin bir günde yakacağı kömür miktarı, Gerzelilerin ısınmak için bir yılda yaktığı kömür miktarından fazla olacağı, içme suyu kaynağımızı kirletip yok edeceği, bizlerin can sağlığı tehlikeye gireceği için harekete geçtik.
"Kara-hava-deniz canlılarını, bağı-bahçeyi, ormanları, et-süt ve balı yok edeceği için ayağa kalktık. Gerzemizin Avrupa'nın kül deposu olmasını, büyük bölümü ormanlık olan yaklaşık 2 bin dönüm arazinin zarar görmesini istemediğimiz için bir araya geldik".
Burada 'gündoğrusu', 'karayellodos' ve 'poyraz' rüzgarları hüküm sürer. Kurulmak istenen santral günlük ortalama 560 kamyon kömürü toz haline getirip yaktığında ortalama 56 kamyon kül havaya yükselecekmiş. Bu külün asit yağmuru halinde tarım ürünlerine, yeraltı sularına, çoluk-çocuğun ciğerlerine karışacak olması Gerzelilerin yaşam alanına sahip çıkmasına yol açmış.
Santralin işleyiş esnasında sadece 1 günde orta boy bir göldeki su miktarı kadar su kullanacağı için, 900-1000 derece kaynatarak elde ettiği buharı 'çürüksu'ya dönüştürüp denize salacak. Ve içine balık girmemesi için denize çok miktarda klor bırakacakmış. Gerzeliler evlerinde ısınma amacıyla yılda yaklaşık 6 bin ton kömür kullanıyor. Santral ise 1 günde 1.100 ton kömür yakacakmış. Denize üç kilometre uzunluğunda iskele kurulacakmış. 96 futbol sahası büyüklüğünde bir alanda deniz doldurulacakmış. Gerzeliler ayaklanmasında ne yapsın?
Santral için gerekli en az iki kilometre uzunluğundaki menderesin, sahile ve denize zarar vereceği, halkı kanserli ve astımlı insan topluluğuna dönüştüreceği için karşıyız, termiğe biz.
"Gerze'nin kadınları / Yaykıl'ın kadınları / Korkuttu Tuncayları"
Anadolu Grubu temsilcileri halka santralin vereceği zararları değil, yararlarını anlatmağa kalkıştı. Yaykıl'lılar, Gerzeliler, Sinopluların "Gerze'de Termik Santral İstemiyoruz" diyerek bir araya gelmesi ürküttü onları ve destekçilerini.
Yaykıl dahil ülkemizde kurulacak tüm termik santraller ülkemizin enerji ihtiyacından çok, Avrupa'nın enerji ihtiyacını karşılayacağını biliyoruz. Ateşe kömürü biz atacağız. Yaşam alanlarımızın kâr hırsı ve çıkar uğruna yok edilmesine izin vermemekte kararlıyız.
Ulusal enerji ağımız yakın zamanda Avrupa Enerji Birliğine Trakya üzerinden bağlanacağından, termik santrallerin ürettiği elektrik, iletim hatlarıyla Avrupa' ülkelerine gönderilecekmiş. "Talana dur" diyebilmek için, yaklaşan tehlike karşısında halkı bilinçlendirerek farkındalık yaratmak için kuruldu; YEGEP.
"Git, git, Anadolu Grubu / Biz Termik istemeyiz"
YEGEP bileşenleri tam 49 örgütten oluşuyor. Gerze Belediyesi, muhtarlar, Gerze ve Sinop'daki dernekler, partilerin ilçe-il örgütleri, sendikaların ilçe-il şubeleri, kulüpler, birlikler, esnaf odaları, TMMOB, KESK'e bağlı sendikaların temsilcilikleri, ulusal düzeyde örgütlü dernekler, dersane-tiyatro temsilcilikleri, diğer çevre platform ve örgütlülükleri dahil çevreye duyarlı tüm resmi-yarı resmi ve gönüllü kuruluşlar bu platform dahilinde yer aldı.
"Gerze hepimizin. Yaşam alanının savunmasında da hep birlikte olduk" diyor Gerzeli kadınlar.
"Mitinglerde 'Gerze kömür istemiyor', 'Gerze halkı yalnız değildir', 'Gerze'de termik istemiyoruz', 'Termiğe inat, yaşasın hayat' diye bağırarak yürüdük. Ülkenin her yanındaki insanımızdan destek gördük. 'Şehrimizde hayatın sürmesi için direnişimize devam etmeliyiz' diyen Gerze Belediye Başkanımız Osman Belovacıklı'yla, 'Termik santral sadece Gerze'yi değil tüm Sinopluları ilgilendiriyor' diyen YEGEP Dönem Sözcüsü Şengül Şahin'in arkasında yürüdük"
Bu süreçte Gerze halkı aslında bütün ülkede insanca yaşamı savundu. "Her Şey Yeşil Gerze İçin. Her Şey Yeşil Türkiye İçin." şiarını edinmişti çünkü.
"Bize bir avuç dedin / Biz avuca sığmayız"
İlçe nüfusundan daha büyük kalabalıklar kömürlü termik santrali kurmaya kalkışan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'a, "Bizi duy ve Gerze'mize yapacağın santralin yatırımından vazgeç!" diye seslendi; canhıraşca.
Özilhan "Çevreye zarar vereceğini görürsem yatırımdan vazgeçerim" deyince "Çevreye zarar vermeyen termik santral yoktur" diye yanıt verdiler.
"Biz artık gıda, sağlık, enerji, elektronik, bilişim ve turizm sektörlerinde yatırım yapan Anadolu Grubu'nun satışını yaptığı Efes Pilsen, Coca-Cola, Miller, Beck's, Foster's, Isuzu, D-Max, Kia, Lada, Geely, Lombardini, Faber-Castell, Hisense, Mc Donald's ürünlerini kullanmayıp, boykot ediyoruz" dedi Gerzeliler.
"Asker polis saldırdı / Bunu gören arılar/ Kılıcını salladı"
2009'da başlayan mücadeleleri sürüyor. 23 Ağustos günü sabaha karşı bölgede sondaj yapmak isteyen Anadolu Holding sondaj araçları güvenlik güçleri eşliğinde köye girmiş. Gerzelilerin köye gelmesi engellenmeğe çalışılsa da yılmamışlar. "Sonuçta biz değil, iş makinaları geri çekildi" diyorlar. 5 Eylül 2011 günü de gaz bombasına maruz kalmışlar.
Anadolu Grubu ilk olarak 2008'de lisans başvurusu yapmış. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (EPDK) lisans almış.
"Ancak santral inşaatının yapılabilmesi için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu alması da gerekiyordu. Rapor için gerekli 15 maddelik husustan hiçbirini sağlayamayınca raporu alamadılar. Danıştay'a yaptığımız başvuru sonucunda, ÇED raporu olmadan lisans alınamayacağı gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ama henüz esas karar çıkmadı."
"Yaykıl'ın çadırları / Gece gündüz nöbette"
Anadolu Grubu, halkın tuttuğu nöbetten dolayı köye giremiyor. Gece-gündüz demeden, kadın-erkek demeden herkes nöbette. "Dayanışmamız, birlikten doğan gücümüz, direnme gücümüz, bize örgütsel ve bireysel düzeyde omuz verenler sayesinde kazanacağımızı biliyoruz. Arkadaşlarımız mahkemelerde yargılandı, tutuklandı ama yılmadık. Biz bu santrali istemiyoruz. Doğduğumuz yerde yaşamak istiyoruz. Zehirlenerek ölmek istemiyoruz."
YEGEP Yürütme Kurulu "Yaykıl'a termik kurulmaması için legal yollarla sesimizi duyurmağa çalışıyoruz. Sonuç alamazsak tabutlarımız hazır, onların da tabutları hazırsa gelsinler. Fakat jandarma, polis karışmasın. Bizler Gerze'de köylümüz, memurumuz, hepimiz direniyoruz. Sesimize kulak verilsin" yazılı imzalı dilekçeleri Ankara'ya götürüp, ilgili bakanlıklara teslim etmiş; şimdi sonucu bekliyorlar.
"Bize Türkiyeli derler/ Biz yeşili severiz."
Yaykıl'ın kadınları, Gerze'nin kadınları daha o kadar çok şey anlattı ki... Buraya kadar yazdıklarımız tutabildiğimiz notlardan ve edindiğimiz sair bilgilerden. Bir hata yaptık ise yazdıklarımızda affedin bizi; Gerze'nin yüreği de yeşil kadınları.
Çocukluğumuzdan bildiğimiz "Tin Tin Tini Mini Hanım" diye bir şarkı vardır hani. Bu şarkının sözlerini Gerzeli kadınlar kendilerine ve santral karşıtı eylemlerine uyarlamışlar.
Yazımızın ara başlıklarında yer verdiğimiz bu eylem şarkısının "Git, git, Anadolu Grubu / Biz Termik istemeyiz" nakaratını öyle vurguyla ve inançla söylüyorlar ki... "Yakındır" diyerek ayrılıyoruz yanlarından. (BT/HK)
* Fotoğraflar: Busem Erdinç