17 Haziran 2024'te Winston Choi-Schagrin tarafından New York Times’da yayımlanan bu makale, bianet stajyeri Nehir Özcan tarafından çevrildi.
Geri dönüşümün çevreye pek çok yönden faydası var. Geri dönüşümün, öncelikle istenmeyen atıkları, güçlü sera gazları ve doğaya zararlı maddeler üretebilecekleri çöplüklerden veya çöp yakma fırınlarından uzak tutar.
Daha da önemlisi, geri dönüşüm daha az kaynak tüketmemizi sağlar. Örneğin, alüminyumun geri dönüştürülmesi için gereken enerji miktarı, yeni maden çıkarmak için gereken enerjinin yüzde 5'inden daha azdır. Benzer şekilde, ne kadar çok kâğıt geri dönüştürürsek, o kadar az ağaç keseriz.
Ancak ABD’deki geri dönüşüm oranları yıllardır sabit. Plastik atıkların sadece yüzde 10'u gerçekten geri dönüştürülüyor. Bununla birlikte, yüz binlerce ton geri dönüştürülebilir atık, genellikle gelişmekte olan ülkelere ihraç ediliyor.
Birçok okuyucunun bireysel çabaların herhangi bir fark yaratıp yaratmadığını sorması şaşırtıcı değil. Bu soruyu cevaplamak için, sistemin nasıl çalıştığını ve insanların onu nasıl kullandığını anlamak önemli.
Geri dönüşüm sürecindeki problemler
Sisteminin kuruluşu itibarıyla, geri dönüşüm bir iş olarak yürütülüyor. Geri dönüştürülebilir malzemelerimiz de -metaller, kağıt ve plastikler- birer ürün niteliğinde.
Bir çöpü mavi atık kutusuna attığınızda, geri dönüştürülebilir olup olmadığına bakılmaksızın, bir ayıklama tesisine götürülür, burada bir taşıma bandı boyunca hareket eder ve benzer maddelerle gruplanır. Sonra, geri dönüştürülebilir olanlar paketlenir. Bu süreç işgücü yoğun olan bir işlem.
En büyük zorluklardan biri, şirketlerin geri dönüştürmedikleri veya geri dönüştüremedikleri atıklarla temasa geçmiş malzemeleri istememeleri. Ayıklama tesisine giren rastgele atıkların sayısı arttıkça, tesislerin bunu ayıklamak için daha fazla çalışma yapması gerekir. Bu durum da maliyetlerin artmasına sebep olur.
Bu işlem tamamlandıktan sonra, tesis mantıklı bir fiyata alıcı bulabilirse, paketler bir geri dönüşüm tesisine gönderilir. Bazen yerel bir tesise, bazen de Afrika veya Güneydoğu Asya kadar uzak bir yere... Alıcı bulunamazsa, her şey bir çöplüğe gider veya yakılır.
Bazı atıkları geri dönüştürmesi kolaydır
Daha önce belirtilen nedenler dolayısıyla ekonomik açıdan, metalleri geri dönüştürmek mantıklı. Madeni yerden çıkarmaktan çok daha ucuz. Alüminyum gibi metaller de sonsuza dek geri dönüştürülebilir.
Ayrıca bu işlem, çevresel açıdan da mantıklı. Madencilik toprağı ve su yollarını kirletir. Alüminyum kutuları geri dönüştürmek, madenciliğe kıyasla sadece küçük bir enerji ve su miktarı gerektirir.
Kâğıt geri dönüştürmek ise, ormanları korumaya yardımcı olur. Orman koruma grubu Canopy'ye göre, kâğıt ambalajlar küresel ağaç kesiminin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturur. Yeni hamurdan yapılan ürünlerle karşılaştırıldığında, geri dönüştürdüğümüzde su, enerji ve sera gazı emisyonlarından tasarruf edilir.
Ancak cam ve plastik atıklar işleri karmaşıklaştırır.
Sağlam halde olan cam atıklar sonsuz kez geri dönüştürülebilir olmasına rağmen (bu işlem Roma döneminden beri mevcuttur) taşınma sırasında çoğunlukla ezilir veya hasar görür, bu durum da ürünün kalitesini düşürür ve bazen kullanılamaz hâle getirir.
"Plastikler" sonsuz sayıdaki farklı bileşikleri açıklamak için kullanılan genel bir terim.
Bu durum, geri dönüşümcüler için sorun teşkil eder. Farklı plastik türleri birlikte eritilemez, bu sebeple renk ve bileşimlerine göre titizlikle ve maliyetli bir biçimde ayrıştırılmaları gerekir.
Ayrıca, plastikler geri dönüştürülebilirse bile genellikle bahçe mobilyası veya yalıtım için plastik fiber gibi "aşağı dönüştürülür" (downcycled) bundan sonra artık geri dönüştürülemez hâle gelir. Plastikleri tekrar tekrar geri dönüştürmek genellikle mümkün değil.
Sonuç olarak, üreticiler genellikle yeni plastiği yani petrol ve gaz yan ürünlerinden yapılan plastiği tercih eder, çünkü bu daha ucuz ve kolay.
“Küçük çözümler, büyük çözümler”
Geri dönüşümü geliştirmenin bir yolu, neyin satılıp satılamayacağını sınırlandırmak. Afrika'daki yaklaşık üç düzine ülke, tek kullanımlık plastikleri yasakladı. 170 ülke de 2030 yılına kadar plastik kullanımını "önemli ölçüde azaltma" sözü verdi.
The Recycling Partnership'in (ulusal bir kâr amacı gütmeyen organizasyon) ana sistem optimizasyon yetkilisi Cody Marshall’a göre bir diğer yol ise teknolojiden faydalanmaktan geçiyor. Daha fazla ayıklama tesisi, daha geniş bir çeşitlilikte plastikleri tespit edebilen daha iyi optik tarayıcılar kullanmaya başlıyor. (Bu teknoloji gelişiyor, ancak hâlâ mükemmel değil.)
Alışveriş yaparken satın aldığınız, ürünlerin ambalajını geri dönüştürüp dönüştüremeyeceğinizi düşünün. İçecekleri seçerken, metal kaplar genellikle plastiklerden daha iyi. Online alışveriş yaparken, bazen daha az ambalaj talep edebilirsiniz. Örneğin Amazon ek ambalaj kullanımını kaldırdı.
3R prensibindeki ilk iki R'yi unutmayın: Reduce (azalt) ve reuse (yeniden) kullan.
Bunlar yapabileceğiniz küçük şeyler olsa da, geri dönüşümün zorlukları sistemsel bir sorun.
Peki, gösterilen çabaya değer mi?
Teoride, geri dönüştürdüğünüz her öğe, kaynakların korunmasını sağlayabilir, sera gazlarını önleyebilir ve çevrenin sağlıklı kalmasına yardımcı olur.
Kritik nokta: Hayali dönüşüm (wish-cycling) yapmayın. Yani geri dönüşümü olmayan bir atığı, tekrar kullanıma girmesini dileyerek geri dönüşüme dahil etmeye çalışmayın.
Yerel sağlayıcınızın tesis ettiği talimatları takip edin. Kutulara istenmeyen atıklar atarsanız, bunları ayıklamak için gereken çaba, herhangi bir atığın geri dönüştürülme olasılığını azaltır. (NÖ/TY)