Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, dün (29 Nisan) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yaptığı basın açıklamasında LGBTİ+ çocuğu olan ailelerin yaşadığı tedirginliğe değindi.
Gergerlioğlu, yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi:
“LGBTİ+ bireyler ve yakınları bize sık sık başvuruyorlar ve tedirginler. Çünkü ‘İktidar bizi sapkınlıkla suçluyor, Türk ailesine zarar verdiğimizi söylüyor, Aile Yürüyüşleri yapılıyor ve saldırılara maruz bir şekilde yaşıyoruz. Biz de bu toplumun vatandaşlarıyız, yönelimlerimizden dolayı bu denli ağır bir şekilde saldırılara maruz kalmayalım.
“‘Bu gidişle LGBTİ+ bireyler üzerindeki baskıların artabileceği, derneklerin kapatılabileceği tehdidi ile karşı karşıyayız. İfade özgürlüğü rafa kaldırıldı. İfade özgürlüğünün kaldırılması diğer temel hakların da ortadan kaldırılmasına yol açıyor’ diyorlar. Anneler, babalar LGBTİ+ çocukları adına oldukça endişe duyuyor, önemli bir tedirginlik yaşıyor ve temel haklarının kısıtlandığını söylüyorlar.”
Anne ve babalar, LGBTİ+ birey çocukları ile ilgili önemli bir tedirginlik yaşıyorlar ve temel haklarının kısıtlandığını söylüyorlar.@KaosGL @pembehayatlgbti @lambda_istanbul @listagdernegi @adalet_bakanlik @tcailesosyal pic.twitter.com/CNAVEhxFIO
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) April 29, 2024
Türkiye’de LGBTİ+ haklarının seyri ve ayrımcılık
2003 yılında ilk LGBTİ+ Onur Yürüyüşü İstanbul’da gerçekleşti. 2004 yılında AB uyum süreci kapsamında dernekler kanunun değişmesiyle LGBTİ+ örgütleri de dernekleşme sürecine girdi ancak bu süreci hızla açılan kapatma davaları takip etti. Davaları kazanan LGBTİ+ dernekleri çalışmalarına devam ederken medyada nefret söylemi ve hedef göstermeler de artmaya devam etti.
2004’te dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in müdahalesiyle “cinsel yönelim” ifadesi ayrımcılığa ilişkin yasa taslağından çıkarıldı. 2007 yılında RTÜK, Huysuz Virjin karakterinin televizyona çıkmasını yasakladı.
2010’da Aile Bakanı Aliye Kavaf “Eşcinsellik bir hastalık, tedavi edilmeli” açıklamasını yaptı. 2013 Gezi Direnişi boyunca LGBTİ+ örgütleri görünürlük kazanmaya devam etti. 2014’te yapılan İstanbul Onur Yürüyüşüne 100 binden fazla kişinin katılımıyla doğu Avrupa’nın en büyük Onur Yürüyüşü olarak tarihe geçti. 2015’e gelindiğinde bu kitleselliğin önüne Valilik yasağı çıktı. Bu tarihten sonra Onur Yürüyüşlerini yasaklamak İstanbul Valiliği için rutin haline geldi.
LGBTİ+ etkinlikleri izleyen yıllarda birçok Valilik ve Kaymakamlık tarafından yasaklanmaya devam etti. 2018 ve 2019 seçimlerinde iktidar LGBTİ+’ları doğrudan hedef almaya başladı. 2020 nisan ayında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, pandeminin nedenlerinden birinin eşcinsellik olduğunu söyledi.
LGBTİ+ Onur bayrağı sanki bir suç unsuru gibi polisin eylemlerde topladığı, savcılık iddianamelerine konu olan bir nesne haline getirildi. 2022 “Aile Platformu” adı altında LGBTİ+ karşıtlarının örgütlendiği yıl oldu. Ekim 2022’de Cumhurbaşkanı, aileyi kadın ve erkeğin birlikteliği olarak tanımlayan bir Anayasa değişikliği hazırlığında olduklarını duyurdu. AKP lideri 2023 seçimleri sonrasındaki ilk konuşmasında da yine LGBTİ+'ları hedef aldı. (TY)