Tanıtılan yönetmeliğin bir öncekine göre tek farkının ulusal ve özel yayın kuruşluşlarına bu dillerde yayın hakkı tanıması ve yayın sürelerini biraz artırması olduğunu bildiren Toprak, "Türkiye yükümlülükleri açısından göz boyamaya çalışıyor" dedi.
Toprak: Yönetmelik bir göz boyama
Mersin'den yayın yapan "Radyo Ses"in Genel Yayın Yönetmeni ve BİA Proje Yürütme Kurulu üyesi Mehmet Can Toprak, "ulusal radyo ve televizyonların Kürtçe yayın yapmayacağını söylemek için büyük bir öngörü sahibi olmaya gerek yok" diye konuştu.
Başbakanlığa gönderilen yönetmelik daha önce TRT için hazırlanan yönetmeliğe göre iki fark taşıdığına dikkat çektikten sonra şunları söyledi:
* TRT'nin yanı sıra ulusal ve özel radyo ve televizyonlara da yayın yapma imkanı sağlıyor.
* Bir de haftalık yayın süreleri radyolar için bir saat televizyonlar için iki saat artırılmış. Yönetmeliğin dıştan görünüşü bu.
"Bu yönetmelik ile göz boyama"
* AB süreci ile, özellikle de Kopenhag Kriterleri, Katılım Belgesi ve Ulusal Program'la çeşitli yükümlülükler altına giren Türkiye, bu yükümlülüklerin başında gelen, Kürtçe eğitim ve öğretim hakkının düzenlenmesi ile Kürtçe radyo-televizyon ve basın-yayın önündeki engellerin kaldırılması kapsamında çıkardığı bu yönetmelik ile göz boyamaya çalışıyor.
* Bu yönetmelikle, yerel radyo ve TV'ler için "geleneksel dil ve lehçelerde yayın yapma izni" bilinmeyen bir tarihe ertelendi.
"Heyecanla bekleyen yerellere yayın hakkı yok"
* Ya da diğer bir deyişle hiçbir zaman yapılmayacak izleyici ve dinleyici profili tespitinin tamamlanmasının sonrasına bırakıldı. Bu resmen yerel radyo ve TV'lerde geleneksel dil ve lehçelerde yayının yasaklanması anlamına geliyor.
* Bu yönetmeliği heyecanla bekleyen yerel radyo ve televizyonlar yayın yapamayacaklar.
* Yönetmeliğe göre, yayınlar müzik, haber ve kültürel ağırlıklı tanıtıcı programlardan oluşacak.
* Bu durum, RTÜK'e yerel radyo ve TV'lerde yayınlanan müzikleri "müzikler, geleneksel dil ve lehçelerde yayın kapsamında, izniniz yok" diye yasaklama yetkisi veriyor.
"Anadil değil, Türkçe öğreteceğiz"
* Ana dilde haber, kültürel program ve müzik yayınını kapsayacağı açıklanan bu yönetmelik ile yayınlarda anadilde eğitimin yolu da kapatıyor.
* Hatta bu yönetmelik ile, yayınlanan programların televizyonlarda anında alt yazı ile radyolarda program sonrası tercümenin verilmesi suretiyle Türkçe bilmeyenlere Türkçe öğretmeyi amaçlıyor dersek abartmış olmayacağız.
* Farklı dil ve lehçelerde yayın yapması beklenen "ulusal" radyo ve televizyonlar ise yayın yapmayacağını söylemek için büyük bir öngörü sahibi olmaya gerek yok.
"Gerçek sahipleri kullanılmadıkça anlamı yok"
* Bilindiği gibi TRT Kürtçe yayın yapmamak için mahkemeye başvurmuştu. Tartışmaların yapıldığı ilk dönemlerde ulusal yayın yetkilileri Kürtçe yayın yapmayacaklarını zaten söylemişlerdi.
* Bu yönetmelik de, daha önce çıkarılan ve Kürtçe'nin öğretilmesinin önünü açtığı sanılan ve aslında Kürtçe'nin öğretilmemesini amaçlayan (uygulamada işlevsizleştirilen) sözde yönetmelik ile aynı kaderi paylaşacak.
* Hiçbir dil, eğitim ve öğretim alanında olduğu gibi, basın ve yayın alanında da, ihtiyaç duyan gerçek sahiplerince kullanılmadıkça hiçbir anlam ifade etmez. (EÖ/BB)